'Musiki şifadır' seslendirme dosyası:
Araf süresi 172. ayette Rabbimizle ilk karşılaşmamız, onun ruhlara dokunan aşka düşüren sesine muhatap oluşumuz ve ona verdiğimiz sözlerin geçtiği elest bezminden bahsedilmektedir. İşte o mecliste biz rabbimizin sesine aşık olduk.
Dünyaya attığımız ilk adımdan itibaren ruhumuzda hissettiğimiz o sese olan ihtiyaç ve şifalanma isteği, bizi eninde sonunda müziğin kapısına getiriyor.Ruhlar aleminde rabbimizin sesini işitmemizle başlayan ve anne karnında duyduğumuz kalp atış sesiyle devam eden bu yolculuk, çeşitlenerek devam etmektedir.
Müzik gerçekten ruhun ve beynin en önemli gıdalarından biri. Ağrı ile baş etmekten psikoterapiye, komadan çıkmaya yardımcı olmaktan zihinsel gelişime birçok konuda insan vücuduna yardımcı olduğu kanıtlanmış gerçekler.
Bilinç kaybı sırasında en son işitme duyumuzu kaybediyoruz ve kendimize geldiğimizde ise ilk önce işitme duyumuz dünyayı algılamaya başlıyor. Komaya girmiş bir çok hastaya müzik dinletilmiş ve bu hastaların diğer hastalara göre daha kolay komadan çıktıkları saptanmıştır. Bu da duymanın ve daha da önemlisi ne duyduğumuzun beynimiz üzerinde ciddi etkileri olduğunu gösteriyor. Müzik dinlemek özellikle de aktif müzik performansları beyindeki stres hormonu olan kortizolü düşürüyor, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. .Beyin her zaman haz duymayı ister. Müzik bu haz alma duygusunu arttırabilen en önemli uyarıcılardan.
Müzikle eş zamanlı yapılan etkinlikler vücudumuzdaki dopamine ve oxcitosin gibi kimyasalların etkinleşmesini sağlıyor. Dopamine beyninizin daha sağlıklı işlemesini ve psikolojinizi düzenlemenize yardımcı oluyor. Oxcitosin ise güven ve bağ kurma gibi duygularınızı güçlendirerek sosyal yaşamınız üzerinde ciddi olumlu etkiler sağlıyor.
Hoşlandığınız bir müziği dinlerken beynimiz endorphin adındaki mutluluk hormonunu salgılamaya başlıyor. Aynı zamanda depresyon sırasında azalan serotonin hormonunun da yükselmesini sağlayıp, doğal bir antidepresan görevi görüyor. Kısacası müzik insanı mutlu ediyor. Bilimsel açıdan ses ve müziğin şifa niteliğinin temeli "rezonans" prensibine dayanıyor. Bedenimiz, var olduğumuz andan itibaren belli düzeyde bir titreşime frekansa sahip.Kalp atışımız, soluk alıp verişimiz, nabzımız bedenimizin ritmini oluşturuyor. Aynı zamanda dışsal bir kaynaktan bir enstrümandan yada insandan yayılan ses, kaslarımız, kemiklerimiz, iç organlarımız, kısacası tüm bedenimizde bir titreşim yaratıyor. Melodi ve ritimle süslenmiş sözler, insan sesine gizemli bir etki kazandırıyor ve daha da etkileyici hale geliyor . Dışsal seslerin yarattığı bu titreşim ile bedenimizin titreşimi arasında bir uyum sağlandığında, yani aynı frekansa girdiklerindeyse, müziğin şifalandırıcı gücü ve trans etkisi ortaya çıkıyor. Evrenin doğanın frekansıyla uyumlu frekans ile yapılmış müzikleri daha huzurlu buluyor insan. Uyumsuz titreşimler yayan seslere maruz kalındığında ise, bu sesler başta stres olmak üzere çeşitli sorunlara yol açabiliyor. İnsanoğlunun varoluşundan beri sesler ve müzik, insanların iç dünyalarıyla ve birbirleriyle iletişimlerinde köprü rolü üstlenmekte…
Müziği genelde duygu ve düşüncelerini ifade etmenin bir yolu olarak gören insanoğlu, çağlardır önemli bir şeyin daha farkında… Müziğin iyileştirici gücü… Sokrat, müzikal tonların altındaki bilinçaltı etkisini, Aristo müziğin duyguları açığa çıkarmadaki gücünü, Eflatun ise ritmin ve enstrümanların insan psikolojisi üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Müzik terapistleri, müziğin ritmi ile insan bedeninin ritmi arasında uyumu yakalamaya çalışmaktadır. Müziğin kutsal bir yönü bulunmaktadır. Avrupa'da akıl hastalarının yakıldığı bir dönemde Osmanlı'da hastaların iyileştirilmesi için müzik, su sesi, güzel kokuların kullanıldığı bir hastane sistemi mevcuttu. Müzik sadece ruhi hastalıklar için değil aynı zamanda fiziki hastalıkların tedavilerinde de kullanıyordu. Evliya Çelebi 1652 yılında edirnede hastanede haftada üç kez hanende ve sazendelerin hastalara musiki fasıl ettiklerini bildirmektedir.
Yaşamımızın her alanında müzik vardır, eğlenmek, rahatlamak ya da bize çağrıştırdığı anıları hatırlamak istediğimizde duygularımızı ifade eden en güzel araçlardan biri olduğu için müzik dinleriz, enstrüman çalarız, bazılarımız da besteler yapar. Sevinçli anımızda yada en hüzünlü zamanımızda veya sıkıntıdan patladğımız anlarda mutlaka durumumuza uygun bir müzikle halimizi paylaşırız.Bazen bizi öteki âlemlere götürür müzik. Kısacası heranımızı yaradanın sesini hatırlatacak bir müzik parçasını duygumuzla eşleştirerek bilerek yada bilmeyerek bu halimizi yüce Rabbimizle paylaşırız aslında.
Müziği genelde duygu ve düşüncelerini ifade etmenin bir yolu olarak gören insanoğlu, çağlardır önemli bir şeyin daha farkında… Müziğin iyileştirici gücü… Sokrat, müzikal tonların altındaki bilinçaltı etkisini, Aristo müziğin duyguları açığa çıkarmadaki gücünü, Eflatun ise ritmin ve enstrümanların insan psikolojisi üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Müzik terapistleri, müziğin ritmi ile insan bedeninin ritmi arasında uyumu yakalamaya çalışmaktadır. Müziğin kutsal bir yönü bulunmaktadır. Avrupa'da akıl hastalarının yakıldığı bir dönemde Osmanlı'da hastaların iyileştirilmesi için müzik, su sesi, güzel kokuların kullanıldığı bir hastane sistemi mevcuttu. Müzik sadece ruhi hastalıklar için değil aynı zamanda fiziki hastalıkların tedavilerinde de kullanıyordu. Evliya Çelebi 1652 yılında edirnede hastanede haftada üç kez hanende ve sazendelerin hastalara musiki fasıl ettiklerini bildirmektedir.
Yaşamımızın her alanında müzik vardır, eğlenmek, rahatlamak ya da bize çağrıştırdığı anıları hatırlamak istediğimizde duygularımızı ifade eden en güzel araçlardan biri olduğu için müzik dinleriz, enstrüman çalarız, bazılarımız da besteler yapar. Sevinçli anımızda yada en hüzünlü zamanımızda veya sıkıntıdan patladğımız anlarda mutlaka durumumuza uygun bir müzikle halimizi paylaşırız.Bazen bizi öteki âlemlere götürür müzik. Kısacası heranımızı yaradanın sesini hatırlatacak bir müzik parçasını duygumuzla eşleştirerek bilerek yada bilmeyerek bu halimizi yüce Rabbimizle paylaşırız aslında.
Musiki ilaç gibidir, ancak uygun dozunda şifadır faydalıdır. Yine musiki, tıpkı doktorun elinde şifa veren ama katilin elinde ölüm saçan bıçak gibidir. Müzik dinlerken yada icra ederken duyduğumuz seslerle ruhlar aleminde duyduğumuz rabbimizin sesini hatırlar ve ona verdiğimiz sözleri gözden geçirip tefekkür ederek bu olayı ibadete çevirmek elimizdedir. İşte o zaman müzik bedene şifa ruhumuza gıda olacaktır. Güzel ses güzel bir müzik huzurdur, Allahı hatırlatır, Allahla buluşmayı ona verdiğimiz sözü hatırlatır, kısacası bu aleme ilk adımımızı Rabbimizle tanışmamızı yaratılışımızı ve bizi Yaradanı hatırlatır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Dr. Ali Konukseven / diğer yazıları
- Bayram şifadır / 21.04.2023
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022