Sınırlardaki mayınları temizlenmek suretiyle sınırları yolgeçen hanına dönüşen ülkemiz toprakları maalesef bir göçmen deposuna dönüşmüş durumdadır. İpini sapını koparanların kitleler halinde sınırlarımızdan geçme videoları artık sıradanlaşmış durumda.
Bir bakıyorsunuz herhangi bir şehir merkezinde kamyon ve tırlardan sokaklara serpilen yüzlerce, binlerce ipsiz, sapsız... Şimdi bu ipini koparanlardan polisin, istihbaratın haberinin olmadığını kim söyleyebilir? Bu nasıl bir asayiştir, bu nasıl bir istihbarattır?
Adına ne derseniz deyin; mülteci, sığınmacı, Suriyeli, Iraklı, Afganlı, ipsiz, sapsız, terörist... Kitleler halince bunca insanın deliler gibi hücum ettiği, elini kolunu sallayarak girdiği ikinci bir ülke gösterebilir misiniz?
Bu hususta en etkin muhalefeti yapan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Erdoğan'ın Suriyelilere kitlesel vatandaşlık vermesinin modern dünyada eşi yok" diyor ve ekliyor: "Sınırlarımız yolgeçen hanı. Terörizm otobanına dönmüş durumda. Bunun, Türk halkı üzerinde ağır fakirleştirici etkisi olduğunu ve ortaya ağır güvenlik sorunu çıkardığını, ülkemizin geleceğini karartacağını biliyoruz. Yanlış olma ihtimali sıfır! Türkiye'de 13 milyon sığınmacı ve kaçak olduğu devletin resmi belgelerindeki kayıt! Bu 13 milyonun yükünü Türk halkı omuzlarında taşıyor. Bu sayı azalmıyor, sınırlarımız delik deşik olduğu için her geçen gün buna yeni rakamlar ekleniyor."
Yaşadığımız mülteci krizinin bir BOP planı olduğunu dile getiren, İyi Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez; "Bu planın hayata geçmesinin temel sorumlusu, çapsız, vizyonsuz ve öngörüsüz dış politikasıyla, AKP'dir" diyor ve ekliyor: "Gerçekçi ve kalıcı bir çözüm, ancak Suriye rejimi ile uzlaşarak mümkün olacaktır."
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu "Türkiye, dünyadaki toplam mültecilerin yüzde 20'sine ev sahipliği yaptığını, sınırımızdaki 5 milyon kişiyle de toplamda 9 milyon Suriyeliye koruma ve bakım sağlıyoruz" derken; "Uluslararası toplum, bu trajediye sırtını dönüp, yükü sadece bizim omuzumuza yıkamaz" ifadelerini kullanıyor.
Evet, sevgili okurlar hükümet edenlerin bir çaresizlik ve zavallılıkla olayları seyrettiği, müdahale etmediği/edemediği zorlu bir süreçten geçmekteyiz. İpler öyle kaptırılmış ki, isteseniz de doğru bir adım atamıyorsunuz? Muhalefet ise sadece seyretmekle yetiniyor, bir şey yapmaya ne cesaretleri ne de istekleri var...
Allah bu millete acısın derim. Çözüm ve çare adına şunu diyebiliriz ki, rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş hocamız devri zamanlarında, elin yabancısını bu topraklara getirip işçi yapacağını söylemişti. İnşallah Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) iktidarında tüm bu sığınmacılar insani bir şekilde tüm hakları verilerek ve korunarak işçi olarak bu güzelim topraklarda çalıştırılabilir.
- Mikdad bin Esved / 19.12.2024
- Ammar bin Yasir / 16.12.2024
- Hz. Abdulmuttalip ya da ikinci İbrahim / 15.12.2024
- Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari / 11.12.2024
- Hz. Hatice Annemiz ve İmam Ali / 03.12.2024
- Hz. Abdullah / 27.11.2024
- Cihat Müslümanı Atatürk / 22.11.2024
- Hz. Fatıma Ana sırrı / 18.11.2024
- Atatürk ahlak-ı Muhammedi ve edebi Ali idi / 08.11.2024