Elem ve kederlerden, acı ve ıstıraplardan ve dahi demet demet dertlerden başını kaldırıp, bir miktar tebessüme güç ve takat bulanlar için ülkenin dört bir yanında ve özellikle iktidarın eylem ve söylemlerinde, yandaş basın ve yayın organlarında en gözde mizahçılara taş çıkartacak örneklere her an rastlamak mümkün.
Günden güne kepenk kapatan sektörler arasında mizah yazarları ve yapanları da yerlerini almış oldular böylece.
Mizah yazarlarına ve parodi ustalarına ihtiyaç bırakmayacak kadar güldüren açıklamalar ve acı acı tebessüm ettirecek gelişmeler nerdeyse her an ve her yerde.
İnsanlar, kendi yaşadıkları gerçeklere bakıyorlar, eş-dost ve akraba, arkadaş çevrelerinin düçar oldukları acınası hallere yakından şahit oluyorlar ve aynı günün akşamında televizyonlarda en yetkili ağızlardan "ülkemizde yoksulluk tarihe karışmıştır, dükkan kapatan esnaf mı varmış?" tarzında açıklamaları duyunca acı acı gülümsüyorlar.
Kitleler yaşadıkları köy ve kentlerde şahit oldukları yolsuzlukları, haksızlıkları, adam kayırmaları, gelir dağılımındaki aşırı dengesizliği, zengin-fakir arasındaki korkunç uçurumu, "bir kişiye tam dokuz dokuz kişiye bir pul" vaziyetlerini zihnindeki adalet terazisinde tartmaya uğraşırken, iktidarın en yetkili ağızlarından "hak, hukuk, adalet, kalkınma ve zenginlik" sözlerini duyunca yüzlerine bir acı gülümsemedir yayılıyor.
Tarımla uğraşan köylü, hayvancılıkla uğraşan Mehmet amca ve Fatma teyze koyunlarını ve ineklerini haciz memurlarına mecburiyetten teslim ettikten sonra eve döndüklerinde traktörün de haciz kağıtları ile karşılaştıklarında, akşam haberlerinde "tarımda Avrupa ülkeleri arasında birinci" olduğumuza dair beyanları duyunca, eh işte ne kadar gülünebilirse o kadar gülüyorlar.
Yandaş basın-yayın organlarını sormayın gitsin.
Manşetleri bir alem, haberleri bir acayip, köşe yazarları bir garaip, hele televizyon yorumcuları var ki, ayaklarının tozu ile Merih'ten gelmiş gibiler.
Yandaş basın gazetelerinin hem de birinci sayfalarından, hem de manşetten iftarsız ve sahursuz ve dahi kesintisiz nasıl oruç tutulabileceğine dair çok detaylı uzman görüşleri ve alış-veriş tarifeleri yayınlıyorlar.
Böyle bir ortamda, bu tarz bir yönetimi hazmetmiş bir toplumda elbette mizah yazarları da parodi ustaları da işsiz kalmaya mahkumdurlar.
Bu sektörden ekmek yiyen emekçilerin iş değiştirme zamanları çoktan gelmiş, hatta geçmektedir.
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025