Milletleşmek ve devletleşmek isteyen topluluklar, ilk önce ‘ortak bir payda’ üzerinde ittifak ederler. Tarihi geçmişi olmayan, sonradan oluşturulmaya çalışılan milletlerde, ortak payda arayışı kaçınılmazdır. Mazisi derin olan milletlerde ortak payda tabii olarak ortaya çıkar. Bir başka deyişle, milletlerin inancı, tarihi, örfü, gelenek ve göreneği, ortak paydasını kendiliğinden oluşturur. Ortak paydası böyle oluşmuş milletlerden biri Türk milletidir.
Ne hazindir ki, yeni anayasa çalışmalarıyla Türk milletine ortak payda arayışına çıkılmış. Bu, çok tehlikeli bir davranıştır. Tarihin kaydettiği en eski milletlerden biri olan Türk milletine ortak payda aramak kadar, abesle iştigal olmaz. Bu konuda da ABD’nin örnek alınması çok ilginçtir. Sanki Türkiye’de, ABD’de olduğu gibi yeni bir millet oluşturma gereği vardır. Tarihi olmayan ABD’de böyle arayışlar normaldi. Ama aynı şeyi, köklü bir millet olan Türk milleti için düşünmek, çok yanlıştır.
Türk milletinin oluşumu çok özel ve kendine mahsus ayrıcalıklar taşır. Başka milletlerle asla mukayese edilemez. Şöyle ki, Anadolu’da ırk olarak Türk olmadığı halde “Türküm” diyen ve Türkçe konuşan milyonlarca insan vardır. Ayrıca, 19. ve 20. yüzyılda Balkanlar’dan ve Kafkaslardan Anadolu’ya göç etmiş, anadili farklı, ama kendini Türk olarak tanımlayan, Türk kültür ve medeniyetini kabullenmiş topluluklar bulunmaktadır. Böylesine çok farklı etnik toplulukları bir araya getiren ve bir potada eriten İslâm olmuştur. Daha açık bir ifade ile Türk milletinin ortak paydası İslâm’dır. Türk milletine İslâm’dan başka ortak payda aramak, bu milleti tanımamak demektir. Milletimizin ortak paydasının İslâm olması, milletimizi güçlü kılmış ve asırlarca ayakta kalmasını sağlamıştır. Başka milletlerin, başka ortak paydaları olabilir. Meselâ Fransa ve Çin’de ortak payda kültürdür, ABD’de vatandaşlık, İsviçre’de vatan, bazı devletlerde de ırktır. Türk milletinin kendi ortak paydasını bırakıp, bunlardan herhangi birini benimsemesi intihar olur.
Devletin rejiminin şu veya bu olması, Türk milletinin ortak paydasının İslâm olduğu gerçeğini değiştirmez. Devletler, milletler üzerine kurulur. Rejim ne olursa olsun, devlet üzerinde kurulduğu milletin ortak paydasını dikkate almak zorundadır. Bunun aksi düşünülemez. Yeni ortak payda arayışçılarının unuttuğu bir gerçek var. O da şudur: Türkiye Cumhuriyeti, bu ortak payda üzerine kurulmuştur. Onun için yeni ortak payda, milleti bölmek, parçalamak ve devletinin temellerini yıkmakla eşanlamlıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa, 1 Mayıs 1920’de Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı bir konuşmada, Türk milletinin ortak paydasına şöyle vurgu yapmıştır: “Efendiler! Meclis-i âlinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Lâz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslâmiyye’dir, samimi bir mecmuadır.” Mustafa Kemal Paşa, bu görüşlerini bir başka konuşmasında şu sözlerle dile getirmiştir: “Binaenaleyh muhafaza ve müdafaasıyla iştigal ettiğimiz millet, bittabi bir unsurdan ibaret değildir. Muhtelif anasır-ı İslâmiyye’den mürekkeptir. Tahsiline azmettiğimiz vahdet yalnız Türk, yalnız Çerkez değil, hepsinden mezmuc (yoğrulmuş) bir unsur-ı İslâmiyet’tir.”
Yeni ortak payda arayışçılarına millet adına soruyoruz: Türkiye Cumhuriyeti kurucusunun bu görüşlerinde hangi eksik ve yanlışı buldunuz da, yeni arayışlar peşinde koşuyorsunuz? Lütfen cevap veriniz. Anlaşılan o ki, Türk milletini tanımamışsınız. Milletini tanımayan, milletine hizmet edemez. Niyetiniz iyi de olsa hizmet edemezsiniz, hizmet edeyim derken, millete en büyük kötülüğü yaparsınız. O bakımdan, sizi bu işten uzaklaştırmak, hem size, hem de millete yapılacak büyük bir iyiliktir.
Ne hazindir ki, yeni anayasa çalışmalarıyla Türk milletine ortak payda arayışına çıkılmış. Bu, çok tehlikeli bir davranıştır. Tarihin kaydettiği en eski milletlerden biri olan Türk milletine ortak payda aramak kadar, abesle iştigal olmaz. Bu konuda da ABD’nin örnek alınması çok ilginçtir. Sanki Türkiye’de, ABD’de olduğu gibi yeni bir millet oluşturma gereği vardır. Tarihi olmayan ABD’de böyle arayışlar normaldi. Ama aynı şeyi, köklü bir millet olan Türk milleti için düşünmek, çok yanlıştır.
Türk milletinin oluşumu çok özel ve kendine mahsus ayrıcalıklar taşır. Başka milletlerle asla mukayese edilemez. Şöyle ki, Anadolu’da ırk olarak Türk olmadığı halde “Türküm” diyen ve Türkçe konuşan milyonlarca insan vardır. Ayrıca, 19. ve 20. yüzyılda Balkanlar’dan ve Kafkaslardan Anadolu’ya göç etmiş, anadili farklı, ama kendini Türk olarak tanımlayan, Türk kültür ve medeniyetini kabullenmiş topluluklar bulunmaktadır. Böylesine çok farklı etnik toplulukları bir araya getiren ve bir potada eriten İslâm olmuştur. Daha açık bir ifade ile Türk milletinin ortak paydası İslâm’dır. Türk milletine İslâm’dan başka ortak payda aramak, bu milleti tanımamak demektir. Milletimizin ortak paydasının İslâm olması, milletimizi güçlü kılmış ve asırlarca ayakta kalmasını sağlamıştır. Başka milletlerin, başka ortak paydaları olabilir. Meselâ Fransa ve Çin’de ortak payda kültürdür, ABD’de vatandaşlık, İsviçre’de vatan, bazı devletlerde de ırktır. Türk milletinin kendi ortak paydasını bırakıp, bunlardan herhangi birini benimsemesi intihar olur.
Devletin rejiminin şu veya bu olması, Türk milletinin ortak paydasının İslâm olduğu gerçeğini değiştirmez. Devletler, milletler üzerine kurulur. Rejim ne olursa olsun, devlet üzerinde kurulduğu milletin ortak paydasını dikkate almak zorundadır. Bunun aksi düşünülemez. Yeni ortak payda arayışçılarının unuttuğu bir gerçek var. O da şudur: Türkiye Cumhuriyeti, bu ortak payda üzerine kurulmuştur. Onun için yeni ortak payda, milleti bölmek, parçalamak ve devletinin temellerini yıkmakla eşanlamlıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa, 1 Mayıs 1920’de Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı bir konuşmada, Türk milletinin ortak paydasına şöyle vurgu yapmıştır: “Efendiler! Meclis-i âlinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Lâz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslâmiyye’dir, samimi bir mecmuadır.” Mustafa Kemal Paşa, bu görüşlerini bir başka konuşmasında şu sözlerle dile getirmiştir: “Binaenaleyh muhafaza ve müdafaasıyla iştigal ettiğimiz millet, bittabi bir unsurdan ibaret değildir. Muhtelif anasır-ı İslâmiyye’den mürekkeptir. Tahsiline azmettiğimiz vahdet yalnız Türk, yalnız Çerkez değil, hepsinden mezmuc (yoğrulmuş) bir unsur-ı İslâmiyet’tir.”
Yeni ortak payda arayışçılarına millet adına soruyoruz: Türkiye Cumhuriyeti kurucusunun bu görüşlerinde hangi eksik ve yanlışı buldunuz da, yeni arayışlar peşinde koşuyorsunuz? Lütfen cevap veriniz. Anlaşılan o ki, Türk milletini tanımamışsınız. Milletini tanımayan, milletine hizmet edemez. Niyetiniz iyi de olsa hizmet edemezsiniz, hizmet edeyim derken, millete en büyük kötülüğü yaparsınız. O bakımdan, sizi bu işten uzaklaştırmak, hem size, hem de millete yapılacak büyük bir iyiliktir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018