Millet, bizzat yaşadıklarını, çektiği acıları, kıvrandığı sancıları deftere, kâğıda değil zihnine ve gönlüne not eder.
Günü geldiğinde de, aldığı notları okumak için, muhataplarının yüzlerine çarpmak için, 'şu defterleri, şu notlarımı karıştırayım da diyeceklerimi çıkarayım' demez, zihninde kayıtlı olanları sayar döker ortaya.
'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür' yani, beşer hafızası unutkandır, unutmaya meyyaldir kaidesi, derdi, ıstırabı, acıyı ve sancıyı bizzat yaşayan insan için geçerli değildir elbette.
Acılar, sahibinin yakasını bırakmaz ki unutsun, unutabilsin.
6 Şubat sabahı, deprem haberini alır almaz, İstanbul'dan, Ankara'dan, İzmir'den, Edirne'den Ardahan'dan yola çıkıp, Adana'daki, Adıyaman'daki, Malatya'daki, Hatay'daki, Kahramanmaraş'taki, İslahiye'deki ve Elbistan'daki yakınlarının, can dostlarının oturdukları evleri bulup, bin bir çaresizlik içinde yakınlarının feryatlarını dinleyen insanlar, ömür boyu bu yaşadıklarını unutabilirler mi?
Günler gecelerle, geceler gündüzlerle yer değiştirdikçe enkaz altındaki canların seslerinin kısıldığını, adeta eriyip tükendiklerini, sahipsizlik ve çaresizlik içerisinde beton yığınlarının etrafında aç-susuz ve uykusuz dönüp duran insanlar için, bu yaşadıklarını ayrıca not etmeye gerek var mı?
Annesinin-babasının, kardeşinin ve yeğenlerinin cenazelerini dördüncü, beşinci günde zar-zor çıkardıktan sonra, cenazeleri defin için kefen arayışlarını, savcıya imzalatmak için saatlerce kuyrukta beklediklerini insanlar nasıl unutabilirler?
Zihinlere ve gönüllere nakşedilen bu acılar, sahipleri isteseler dahi unutamazlar.
Millet, yaşadığı acıları, zihinlere kazındığı için, doğal olarak not etmiş olur ve asla unutmaz.
Yetkililerin, sorumluların, 'kimsesizlerin kimsesi olacağız' iddiasıyla koltuklara oturanların not etmeleri ise, eksikleri gidermek için, acıları dindirmek için olmalıdır.
'Çadır' diye feryad edeni not ediyorsun ama, bir ay geçtiği halde ona çadır ulaştıramıyorsun, o zaman bu not edişte bir art niyet arayanları haklı çıkarmış olursunuz.
Ey yetkililer! Sizler, notlarınızı sigara paketlerine mi yazıyorsunuz, bilmiyoruz ama, unutmayın ki millet, notlarını zihinlerine ve gönüllerine yazıyorlar.
Unutmayın ki bu çilekeş millete yaşattıklarınız, sağ kalanların hayatlarının ayrılmaz ve unutulmaz parçaları haline geldi.
Sizler dahi, tehdit dilini bırakıp normal bir çizgiye gelseniz iyi olacak.
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025