"Ananı da al git", "İki sarhoş", "Din düşmanı bunlar din", "O zaten Alevi", "Çankaya'da oturan şahıs", "Üç, beş çapulcu", "Anayasa Mahkemesi'ne saygı duymuyorum", "Provokatör bunlar", "O partinin genel müdürü", "Biz hayvan ismiyle anılmayız", "Size oy verdim? Vermeseydin lan"?"Askerlik yan gelip yatma yeri değildir", "Ben bu davanın savcısıyım", "Kadıköy vapuru", "Fuhuş yuvasına çevirmişler", "Aldığı kellelerin", "Üç beş Mehmetçik", "Terbiyesizler", "Beslemeler", "Tanımıyorum siz kimsiniz lan", "Yüzde elliyi zor tutuyorum" vs.Bu ve daha fazlası söylemler malumunuz ve sahiplerini de çok iyi biliyorsunuz. Ortaya çıkan Türkiye tablosunu da hep beraber yaşıyoruz. Bu tablonun iktidar tarafından itirafını ise günde iki kez doğru söyleme hakkına sahip Başbakan yardımcısı Bülent Arınç yaptı. Arınç'ın itiraflarında sadece toplumun nefret tespiti yoktu. Daha fazlası vardı. Onlara geçmeden önce Bülent Arınç kimdir? Bu sorunun en kısa cevabı; "Erdoğan, Gülen arasındaki köprü" şeklindedir. Şimdilerde iki arada kaldı. Dere ise zaten altında akıyor ve ani bir dalga köprüyü yerle bir edebilir.Sayın Arınç; Eskiden bizi sevmeyenler bile saygı duyardı. Şimdi nefretle bakıyorlar. Kemikleşme, kamplaşma var" diyor ve oran veriyor. Artı Sayın Arınç diyor ki; (Nefretin olmaması için) "Haksızlık yapmamış olmak lazım. Haktan yana olmak lazım. Bağırarak, çağırarak, küçülterek, onu güçsüz kılarak bir noktaya getirdiğiniz zaman?"Türkiye yıllardır ne konuşuyor? Yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, rüşvet, adam kayırma, adam kollama, akrabaya kıyak, para, gemicik, kutu, makarna vs. Demek ki, Arınç'ın tespiti doğru ama verdiği oran yanlış. Çünkü ülkemizde az önce saydığım gündemi inkâr eden yok. Tabi Arınç bu açıklamayı şimdi neden yaptı, sorusu da düşünmeye değer. Hatta aynı açıklamada Arınç şöyle bir cümle kuruyor; "Emanet ehlinde olmalı. Onun bunun yakınında, tarafında, şurasında, burasında kesinlikle olmaz."Haliyle AKP'nin üç dönem kuralına takılan birçok etkin ismi (bunların başında Arınç geliyor) şimdi devre dışı kalacak. Artı Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa'da, hedefi için 400 milletvekiline ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Arınç ise sayı kaç olursa olsun "başkanlık sisteminin" referanduma götürülmesi gerekliliğini vurguladı. Yani Erdoğan'ın aradığı 400 vekil Arınç tipi vekil değil. Mehmet Metiner cinsinden olması lazım!Daha önce de Sayın Erdoğan ile birçok noktada karşı karşıya gelen Arınç artık yolun sonunu gördü. Bu açıklamalarıyla ya geçmişini temizlemeye çalışıyor ya da "işin ehli biziz" diyerek önce partisine sonra da başka noktalara işaret veriyor. Bunu bekleyip, göreceğiz?Milletimiz için asıl tehlike nefret, kamplaşma vs. değil. Evet, bu süreçlerin büyümesi büyük acıları meydana getirir ama bir şekilde yine sükûnet sağlanır.Bir millet için asıl tehlike ise "kimliksiz" kalmaktır. Eğer bir millet kimliksizleştirilirse ortada ne millet kalır, ne devlet kalır ve ne de vatan kalır. 12 yıllık AKP iktidarları maalesef ülkemizi bu noktaya doğru ısrarla sürüklüyor.BOP'la sürüklüyor. Dinlerarası Diyalogla sürüklüyor. Açılımla sürüklüyor. Üniter yapıyla oynamakla sürüklüyor. AB için itikadımıza, dinimize rağmen çıkardığı yasalarla sürüklüyor. Dilimizi hafife alarak sürüklüyor. Seçim zamanları reklam yaptığı bayrağımıza seçim sonrası hakaretlere göz yummakla sürüklüyor. Şimdi de bağımsızlığımızın resmi olarak tescili olan Lozan anlaşmasını delmeye çalışmakla sürüklüyor.Başbakan, ülkemizde yaşayan gayrimüslimlere diyor ki; "Azınlık kavramını, bazı uluslararası hukuk metinlerinde Lozan'da olabilir ama sosyal hayatta ortadan kaldırmaya da kararlıyız. Siz bu toprakların asli çocuklarısınız, dışarıdan gelmediniz, dışarıya gitmeyeceksiniz. Bu gelenekler, bu topraklarda yaşadı. Bu topraklarda da yaşamaya devam edecek."Sayın Davutoğlu'na çok basit bir soru soruyorum; Oğluna Hıristiyan veya Yahudi inancında bir gelin alır mısın? Veya kızını Yahudi veya Hıristiyan birisiyle evlendirir misin? Artık oynamayın bu milletin mayasıyla?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025