Küresel toplum mühendisleri, AKP'nin 4 yıllık iktidarında "tam bir çöküş" yaşaması sebebiyle, Türkiye'nin siyaset sahnesinde oluşan "manda boşluğu"nu doldurmak ve "buna paralel olarak şahlanan milli uyanış"ı kendilerine göre istedikleri tarafa kanalize etmek üzere yeni taşeronlar aramaya koyuldular. Bu taşeronlar, Türk milletinin "milli uyanışı"nı, AB, ABD ve IMF rotasına yani "gayr-ı milli yön"e kanalize etmek üzere misyon üstleneceklerdir.BTP'nin "devlet-millet bütünlüğünün kaçınılmaz olduğu" inancıyla, milli ekonomi modeliyle, milli devlet-sosyal devlet teziyle ve milli kalkınma projeleriyle somutlaşan bu "milli uyanış", Türkiye'nin kaynaklarının sömürülmesinin önüne geçecek, Türk milletinin tarihi hinterlandındaki "onurlu duruş"unun baltalanmasına fırsat vermeyecektir. İşgalci ve sömürgeci BOP'çular ve onların yerli distribütörleri, işte bu "ayakları yere basan somut çözümlere dayanan ve milli programlar üzerinde yükselen milli uyanış"ı fark ettiler.Onların kurtuluşu da bu "milli uyanışın getireceği adalet ve huzurda"; ama paniklediler? İğne korkusu sebebiyle doktordan kaçan çocuğun "çocukça fobi"sine yakalanmışlar.Bu sebeple halkın "milli uyanışını" mandacı taraflara sürükleyecek "güya milliyetçi, ulusalcı ve halkçı" imajlar taşıyan partiler üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bu toplum ve politika mühendisliği bağlamında, her alanda "F tipi değişim"ler yaşanıyor.Hatırlayınız, AKP'deki ve Genel Başkanı R. T. Erdoğan'daki "F tipi değişim"i, Amerikan lobilerinden Vatikan'a uzanan "dinler arası diyalog" ve "medeniyetler ittifakı" ekseninde BOP eş başkanlığından "mantar gibi kilise eveler türetme" icraatlarına kadar uzanarak kendini gösterdi.AKP sayesinde, "F tipi irtica", bürokrasiye ve devlet mekanizmasına çöreklendi.DYP'deki "F tipi değişim", Mehmet Ağar'ın "Apo ve çapulcularıyla ovada sarmaş-dolaş siyaset yapma" talebi olarak zuhur etti.MHP'deki "F tipi değişim", ilk kademede, şehit cenazelerinin arkasındaki kortejlerde yer kapıp nümayiş yaparak gerçekleştirilen "oy avcılığı"ndan, koalisyon ortaklığı hürmetine "Apo dosyasını sümen altı etme"ye varan "şefkatli milliyetçilik" düzeyine gelmek şeklindeydi. MHP'deki kongre sonrası "ikinci kademe F tipi değişim" ise, İmralı'da tek başına kaldığı için sıkıldığı ve siyasallaşma sürecine yeterli katkı sağlayamadığı için "F tipi cezaevi"ne kapak atmak isteyen Apo'nun talebini "yürekten seslendirmek" şeklindedir. Devlet Bahçeli'nin günlerden beri söylemi ve derdi budur. Kurmayları, bu "F tipi söylem" üzerine mangalda kül bırakmıyorlar. Apo ise Bahçeli'nin "F tipi değişim ve söylemi" ile dörtköşe vaziyettedir; infaz dosyamı sümenaltı ederek boynumu ilmekten kurtaran ve beni idam sehpasından indiren devletlu Bahçeli, elbette yeni süreçte F tipine kapak attırır, diye umut beslemektedir. Bahçeli, yeni kongrede Türk milletini ve şehit ailelerini umutlandıracak herhangi bir söylem sergileyememiştir, lakin Apo'nun "F tipi umut"u boşa çıkarmayacak "F tipi vaat"ler sergileyebilmiştir.MHP'deki "F tipi değişim"i fark eden AKP, mal bulmuş mağribi gibi işin üzerine atlayarak "konuşmak için" okkalı bir konu buluvermiştir.Şimdi AKP ile MHP arasında, güya "Sen daha Apo'ya yakınsın, yok ben daha Apo'ya yakınım" atışması başlamıştır?Apo'ya yakınlıklarını bilmem ama; her iki partinin, şu vaziyetleriyle şehitlere, şehit ailelerine ve vatanın teminatı olan şehitlik değerlerine çok uzak olduklarının göstergesidir.Halbuki MHP'nin F tipi değişimi yeni değil, önceki koalisyon sürecine dayanır. O zamandan beri MHP, F tipi milliyetçiliği benimsemiştir.Nitekim Bahçeli, seçimlerden önceki Mayıs ayında koalisyon ortağı olarak Çin seyahatinde iken, terör örgütü elebaşının F tipine nakliyle ilgili bezer söylemleri vardı. Hatta F tipi cezaevine nakliyle ilgili olarak MHP eski Kahramanmaraş Milletvekili Edip Özbaş tarafından bir teklif bile hazırlamış, konjonktür müsait olmadığı için teklif yürürlüğe konamamıştı.MHP-DSP-ANAP koalisyonunun icraatları, MHP'nin F tipi milliyetçiliğin "vahim gösterge"sidir. Nitekim MHP'nin "F tipi milliyetçi"liğinden Apo istifade edebilir, AB istifade edebilir, ABD ve IMF istifade edebilir, ama Türk milleti asla? Hatta CHP lideri Deniz Baykal, önceki koalisyon döneminde Ecevitlerin yaptığı gibi, Bahçeli'nin bu "F tipi milliyetçiliği"nden istifade edebilir, bu F tipi milliyetçilikle işbirliği içinde koltuk hülyaları kurabilir; ama bu F tipi milliyetçilikten ve F tipi değişimden, Türk milletine ve Türk devletine bir hayır gelmez.Bu sebeple topyekün Türk milleti, "bu sefer BTP" diyor, BTP'yi devletin, vatanın ve siviliyle-askeriyle topyekün milletin tek sahibi olarak görüyor, BTP'nin "tek başına iktidar"ının sevdasını büyütüyor.Türk milleti tam merkezdedir, haklıdır; nereden bakılırsa bakılsın, politik arenada milliyetçiliğin de, dindarlığın da, Atatürkçülüğün de, vatanperverliğin de, sosyal demokrasinin de, ekonomik kalkınmanın da projeli, programlı, samimi ve gerçek "tek adres"i kalmıştır, o da BTP'dir...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019