Merhamet kim sen kim!
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İstanbul'da hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, "Merhamet kim, sen kim? Hayatta seni hiç merhamet tanımamış ki! 1.5 milyon insanın kanı Irak'ta dökülürken neredeydin sen? ABD'yi oraya davet eden sen değil miy
17.09.2013 00:00:00
RECEP BAHAR - İSTANBULMilli Kahramanlarımızı Anma Programı'nın yeni dönemdeki ikinci etkinliği İstanbul'da WOW Otel Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Yoğun katılımın olduğu yaklaşık 6 saat süren programda 30'un üzerindeki konuşmacı vatandaşlarımıza hitap ederek, Türkiye'nin karşılaştığı sorunları masaya yatırdı ve çözüm önerilerini ortaya koydu. Etkinliğin final konuşmasını ise programın onur konuğu, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ilişkin gündeme gelen iddialara cevap veren BTP Lideri, şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı: "Haberlerde çıktı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içki masalarında kurulmuş. Bunu daha önce zikrediyorlardı. Biz bunların putunu kırdık. Bektaşi Tarikatı'nın önderlerinden Arife Ana'nın bana anlattığına göre, Mustafa Kemal Atatürk Hacıbektaş'a gelerek, bu dergâhın önderi, başı ve Mürşid-i Kamili olan Cemalettin Çelebi Efendi Hazretleri ile beraber orada tam 3 gün kaldı. Cemalettin Çelebi, Mustafa Kemal'e 'Bir rüya görürsen, lütfen bana anlat' diyor ve gördüğü rüyayı da sabahleyin ondan dinliyor. 'Ne gördün?' diyor. Mustafa Kemal de gördüğünü anlatıyor: "Elimi boş bir yere atıyorum, dirseklerime kadar kanlar içinde kalıyor. Annem de Cenab-ı Peygamber Efendimizin kendisine bir altın tepsi içinde bir Kur'an-ı Kerim ile tespih hediye edildiğini söyledi." Bunun üzerine Cemaleddin Çelebi Hazretleri buyuruyor ki, "Müjdeler olsun savaşı kazanacaksın ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuracaksın." Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu arkadaşların iddia ettiği gibi içki masasında değil bir Bektaşi dergâhında kurulmaya karar veriliyor. Geçenlerde Hacıbektaş'a gittik, orada tanıdığım, sevdiğim ve hürmet beslediğim Hayrullah Efendi'yi ve aile efradını ziyaret ettim. Bizi hoş karşıladılar. Cemevinin tam 5 metre sol tarafında Mustafa Kemal Atatürk'ün Hacıbektaş'a gelip kaldığı ev bana gösterildi. Hayrullah Efendi'nin babasına ait eve Mustafa Kemal geliyor, misafir oluyor. Kısaca Mustafa Kemal'in yeri Hacı Bektaş Dergâhı'dır. Çatlasan da patlasan da bu devletin temeli Müslüman - Türk milletine aittir."İslam olanla olmayanın savaşı"Ne Mutlu Türküm diyene"nin özünde İslam'ın olduğunu vurgulayan BTP Genel Başkanı, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün maalesef Türkiye İslam olanla olmayanın savaşını veriyor. Bu kimliği inkâr etmek demek İslam'ın karşısına Lat'ı, Uzza'yı, Menat'ı (Peygamber Efendimizin devrinde Kâbe'de bulunan müşriklerin putları) koymak demektir. Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu yaylasında nasıl insanları yoğurdu, bir elin parmakları gibi kardeş yaptı ise, işte sizlere de bu düşüyor. Var mısınız bunu yapmaya? Suriye meselesi hem gönlümüze, hem dilimize takılıyor. Kalktılar savaş da, savaş... Niçin savaşacaksın? Orada ciddi bir katliam olmuş, bu katliamda kadınlar, çocuklar, erkekler ölmüş, bunlar da mazlumların safına geçmiş, bunların intikamını almak istiyorlar. Merhamet kim, sen kim? Hayatta seni hiç merhamet tanımamış ki! Sen nasıl merhametli olabilirsin? 1.5 milyon insanın kanı Irak'ta dökülürken neredeydin sen? ABD'yi oraya davet eden sen değil miydin? Irak'ta 1.5 milyon Müslümanın ölümüne sebep sen değil misin? 60 bin Müslüman kadının ırzına tecavüz edildiği zaman, 'Biz kahraman Amerikan ordusunun askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ediyoruz' diyen sen değil misin? Hangi şereften, hangi haysiyetten, imandan, hangi dinden bahsediyorsun?"Esad tertemiz bir MüslümanBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Suriye konusunun da aynı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Suriye'yi çok çok iyi bilen bir insanım. Şam'da inşaat yapmak için arsalar arıyorduk, yine bu iktidarın hilesi bize mani oldu. Esad'ın bunlar gibi şeytani bir fikri yok. 23 tane bakanlığı var. Bunlardan 21'i Sünni, biri Şii, biri Alevi. Hanefi fıkhına göre Suriye'yi idare ediyor. Hani bunlar Şeriatı, İslam'ı getirecekti? Şimdi dava ediyorlar: Laik demokratik hukuk devletini Suriye'ye getireceğim diye. Görüyorsunuz, Allah insanın nasıl içini dışına vuruyor! Türkiye'de teröristleri maalesef yetiştiriyorlar, besliyorlar, silah ve teçhizatı ile beraber Suriye'ye gönderiyorlar. Esad tertemiz bir Müslüman. Neymiş, Esad Şiiymiş! Şiilerin ölümü de farzmış, vacipmiş. Allah senin dilini kurutsun! Şiilerin İmam Ali'yi seven demektir. O zaman ben Şiilerin başıyım, ben İmam Ali'yi çok seviyorum. Diyorum ki, bu kadar vebali olan bir meselede Suriye'yi bu duruma düşürenlere Allah irfan ve iman nasip etse de, bu musibetten de onları kurtarsa... Allah onları da kurtarsın. Onlar kurtulursa biz kazanırız. Niye? Bizi dinlediler, ayıktılar, ikaz ve irşad oldular."Cumhuriyetin yapısı üniter Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Merhum Mustafa Kemal Atatürk, öyle bir Cumhuriyet kurdu ki, bu Cumhuriyetin yapısı üniter" dedi. Üniter devlet demek, az önce Hacı Bektaş-ı Veli'nin kimliğinden bahsettim ya, farklı etnik kökenlerden gelen karışık insanları bir millet haline getirmek demektir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin Anadolu'ya gelip 1230'lu yıllarda yaptığını Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurduktan sonra yaptı. 'Ne mutlu Türküm diyene' bu demektir. Sade bir kavmiyetçilik değil; içinde kültür, iman, iffet, namus, maneviyat, şeref, din olan bir algılamadır. İçinde Lazı, Kürdü, Boşnağı, Arabı, Türkü, her cins insan var. Bunun adı tamamı Müslüman olduğu için Türk oğlu Türk'tür. Türkiye'nin tüm bölgeleri Türk olduğu için etnik yapıdan dolayı bir kavga bu milletin işi olamaz. Atatürk bunu diyor. Üniter devlet bu. İki, bundan zuhur eden devlet milli devlet... Bunu muhafaza etmek.Üç, vatanı ve toprağı mukaddes, Türk bayrağı mukaddes, Türk İstiklal Marşı da mukaddestir.Devlet - millet kaynaşması, sivil - asker beraberliği, Alevi - Sünni kardeşliği... Bir bilek, bir yürek olmaya var mısınız? İşte Mustafa Kemal'in Türkiye'si, geleceğin Türkiye'si budur. Türkiye'yi ayağa kaldırmaya, dünya devleti yapmaya var mısınız? Allah'ın lütfüyle bize kulak veren Rusya, 27 Şubat'a bu fakiri dinledi. Şimdi Rusya dünyanın merkezine geldi. Hani dün savaş çığırtkanlıkları yapanlar, niye sustular? ABD onu füzesiyle, uçağıyla denedi, baktı ki bu eski Rusya değil, Haydar Hoca'nın nefesini almış Rusya. Bizi dinliyorlar ve seviyorlar. Bize saygı duyuyorlar. Bir hafta evvel yine oradan bir heyet geldi. Beni bırakmıyorlar. Siz neredesiniz ey milletim? Dünyanın merkezine oturan Rusya, bu Hocanızı bırakmazken; siz beni niye yetim bırakıyorsunuz. İlim ve irfan, proje ve tez benim ekibimde. Bize Türkiye'yi teslim edin, vallahi iki yıl değil bir yıl sonra ülkeyi tanıyamazsınız. Ben sizi dünyanın en güçlü devleti ve milleti yapacağım. Ben şu anda istesem 50 tane Başbakan çıkartırım, 50 tane kabine kurarım. be dışarıda, onlar içeride. Bunu biz yaparız. "Ama Hocam, senin desteğin yok" diyorlar... Senin dilin kurusun! Şeytana teslim oldun sen! Açsın, susuzsun, sırtında giyecek elbisen yok, ayağında ayakkabın yok, dediğin lafa bak.Senin karnını doyuracak, sırtını giydirecek olan bu kadrodur. Ne kadar bu işi geciktirirseniz, vallahi billahi zararınız o nispette artar. Sonunda da eyvah demenin bir kıymeti kalmaz, Başbakan'ın dediği gibi... Öyle bir terkedildi ki, yapayalnız kaldı. İnşallah tarımı, hayvancılığı, madenciliği, sanayiyi, hatırınıza ne geliyorsa hepsini ayağa kaldıracağız. Bugün sağlık öyle bir problem haline geldi ki... Bir şey yapsalar, diyeceğim 'helal olsun'... Cenab-ı Hak, bunların elini kolunu öyle bağlamış ki..." Eğitim yap - boz tahtasıBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İstanbul'da düzenlenen Milli kahramanlarımızı Anma Programı'ndaki konuşmasının başında 2013 -14 eğitim - öğretim yılının Pazartesi gününden itibaren başlayacağını hatırlatan BTP Lideri, AKP Hükümeti'nin eğitim ve öğretimi bilmediğini dile getirerek, şunları söyledi: "Yap-boz tahtası gibi her sene onlarca uygulama hayata koydu. Eğitimde ve öğretimde asıl maksat insanı yetiştirmektir. Biz Türk milletine ait bir birey olduğumuza göre, o zaman bir Türk hanımefendisi, bir Türk beyefendisi nasıl olmalıdır? Bu çizgi eğitim yoluyla ta ilköğretimden itibaren verilmeli, üniversiteden sonra da onu hayatına geçirmelidir. Böylece kişiliğini, kimliğini tamamlamış insana siz öğretim yoluyla istediğiniz bilgiyi yüklersiniz. O kişilik toplumun, milletin ve devletin yararına kazanılmadıktan sonra, hangi bilgiyi ona yüklerseniz yükleyin hiçbir faydası olmaz. Şu anda AKP iktidarında yapılan icraatlar hiçlikten ibarettir. Allah onlara akıl izan etsin de bu yıl itibariyle güzel bir eğitime başlasınlar."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.