MEM olmadan ne Taksim ne de Tahrir susar!

Mursi'nin niye gittiğine ilişkin yaldızlı okumaları öncelikle bir tarafa bırakalım. Nedeni aslında çok basit: Mursi, Mısır halkına verdiği ekonomiye ilişkin hiç bir sözünü tutamadı. "3 ay'da hiç değilse benzin, su ikmali ve maaşların öderim" taahhüdü tamamen boşa çıktı Mursi'nin? Bırakınız işleyen bir ekonomi kurmayı, Mübarek dönemi mumla arandı. Dahası Mursi halkına herhangi bir ümit ışığı da sunamadı!Halk kandırıldığını hissetti, iktidarı paylaşmayan, gündelik hayatını düzeltmek bir yana daha da bozan Mursi ile bağlarını kopardı! Çok ciddi bir kültür ve tarihsel geçmişi olan, Nasır dönemi dahil anti emperyalist bir tecrübeye sahip Mısır halkı Mursi'yi affetmedi . Halk bir yalandan başka bir yalana teslim olmak istemedi.Bütün bir hikayenin özü budur aslında! Ilımlı İslam'ın kapitalist ekonomi ve liberal ahlak düzenine boyandığı Protestan bir mekanizmanın mutluluk getirmesi mümkün değil çünkü. Bu işlerin doğup büyüdüğü Batı'da kapitalizm çökerken, kimyası farklı İslam coğrafyasını âbâd etmesini beklemek fazlası ile safdillik olurdu ve nihayet öyle de oldu!Benzer bir proje içinde yürütlüne Türkiye'de ekonomik krizin halı altına süpürülmesine ve titan saadet zincirine dönüşmüş ekonomik yalanlara da sakın aldanmayın. Her şeyin yerle bir olması Türkiye'de de küçük şiddetli bir Taksim rüzgarına bakıyor aslında. Bir sabah kalktığımızda 2001'de olduğu gibi yüzde 50 fakirleştiğimizi görmek, kimseyi şaşırtmamalı. Biz kaçtığımız gerçekle o gün yüzleşeceğiz, maliyeti çok yüksek bir fatura karşılığında. O gün anlayacağız ki bize anlatılanlar pembe birer yalandan ibaretmiş!Peki ama bu tezgaha dayalı düzenden nasıl kurtulacağız? Halkının yüzde 50'sinin icra tehtidi altında olduğu ve 3'te 1'inin fakirlik sınırının altında yaşadığı bu düzen nasıl değişecek? Mısır ya da Türkiye fark etmez bı kısır dmngüyü kırabilecek mi?Kritik soru bu aslında?  Mursi'ler de Erdoğan'lar da, Mısırı halkı, da Türkiye'de  bu soruya adam gibi bir cevap üretmeden başkalarının oyuncağı olmaktan kurtulamayacak? Ortadoğu ve İslam coğrafyasında özgün ekonomi modelini ve ahlak anlayışını bina etmeyen hiçbir siyasi liderde sahici bir aktör olamayacak!Mursi'nin yaşadığı kader aslında bu!Ekonomiyi bilmiyordu, kapitalist sisteme râm oldu ama kendi keline ilaç olamayan Batı Mursi'ye destek olamadı. Ve sonuç Mursi uçtu! Yerine geleni de farklı bir akıbet beklemiyor. Tâ ki Tahrir'in ruh anlaşılıncaya kadar!Tahrir'in ya da Taksim'in hiç fark etmez dediği şey şu :"İnsan gibi yaşamak ve insan gibi bir muamele ile yönetilmek istiyoruz. Bunu anlayanlar ve buna uygun proje üretebilenler kalır, emanetçiler ise gider!"Aksi takdirde biz önemli gibi gözüken ama aslında hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan sorularla vakit geçirir eğleniriz. Yok efendim daha düne kadar Amerikan gözdesi olan Mursi niye devrildi? Darbenin lideri El-Sisi kimdir? El-Sisi ile ABD arasındaki ilişki nedir? Batı darbenin neresinde? Mursi'nin gitmesi bundan böyle ABD'nin Ilımlı İslam'ı desteklemeyeceğini mi gösteriyor? Mursi projesinin çökmesi bir başka Ilımlı İslam ülkesi olan Türkiye ve Erdoğan'ı nasıl etkileyecek? İyi güzel, tamam diyelim ki bu sorular çok önemli ve bu çok önemli bu sorular da müthiş cevaplar ürettik. Sonuç ne? Batı'nın iki yüzlülüğünü keşfetmek, Batı'nın değişen senaryolarını okumak bize ne kazandıracak ve bizi kurtaracak mı?Bugün anlamı olan, anlamlı olan şey gerçek gündeme cevap üretmektir. Mısır'ı, Türkiye'yi adam gibi yönetmek, halkı yaşadığı açlık sınırından çekip çıkarmak ve ona hak ettiği standartlar da bir düzen oluşturmak değil midir?Onun için bugün Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli önemlidir, hayatidir!Çözümün adresi  isteseler de istemeseler de Pof. Dr. Haydar Baş Beyin sahibi olduğu Milli Ekonomi Modeli'dir!Aksi takdirde Milli Ekonomi Modeli hayata geçmeden ne Tahrir ne de Taksim susacaktır.