Thomas Robert Malthus, 1789 yılında ortaya attığı nüfus teorisiyle tanınan bir papazdır. Malthus'u ünlü yapan nüfus teorisine göre nüfus, 1, 2, 4, 8, 16, 32… şeklinde geometrik dizi halinde artarken, gıda maddeleri 1, 2, 3, 4, 5, 6… olarak aritmetik dizi biçiminde artmaktadır. Malthus'a göre bu durum nüfusla gıda maddeleri arasındaki dengeyi bozmaktadır. Bu sonuçtan hareket eden Malthus, düzenin bu şekilde devam etmesi halinde, nüfusun hızla artacağını ve insanların aç kalacağını iddia etmiştir. İşin aslı Malthus, sömürgeciliğe hem kılıf hem de meşruiyet kazandırmak istemiştir. Çünkü gıda maddelerinin artışının nüfus artışının çok gerisinde kalacağı inancının yayılması, başkasına ait kaynakları gasp etmeyi gerektiriyor.
Malthus, teorisini 1803 yılında gözden geçirip tekrar yayınladı. Bu dönem İngiltere, Fransa, Hollanda, Portekiz gibi ülkelerin sömürgeci faaliyetlerine hız verdiği yıllardı. Malthus aynı zamanda nüfusun yük olduğunu iddia ederek planlanması gerektiğini teklif etmiştir. Malthus, Batıda nüfusun azalmasına yol açarak çözülmesi imkânsız sorunlara yol açmıştır.
Günümüze gelecek olursak 2008 yılında Nobel Ekonomi Ödülü verilen Paul Krugman "ticari modellerin analizi ve ekonomik aktivitenin lokasyonu" tezini gündeme getirmiştir. Krugman özetle "küresel ekonomi, gelişmekte olan ülkeleri gelişmiş ülkelerin faydalarına sömürüyor ama buralara getirdiği üretim ilişkileri ve organizasyon modelleri sayesinde bölge halkı eskisinden daha müreffeh yaşıyorlar. Gelişmiş ülkelerin sıkıntısı da bunu göremeyip muktedirlere (sömürgecilere) özgü suçluluk duygusuyla bu süreci engellemeleridir."
Aradan 200 sene geçmiş olmasına rağmen Batının kafası hiç değişmemiş. Krugman ve Malthus aslında aynı şeyi yapıyorlar. Sömürgeciliğe sözüm ona bilimsel kılıf uydurarak karşılığında da Nobel ödüllerini aldılar.(Malthus'un zamanında Nobel ödülü yoktu ama bu hizmetleri karşılıksız kalmamıştır.) İkisinin de yaptığını "şartlara uydurulmuş sömürgecilik teorileri üretmek" şeklinde tanımlayabiliriz.
Cafcaflı ve fiyakalı tanımlar, başlıklar, tezler bahane, sömürgecilik şahane. Bu ve benzeri iktisadi teoriler; kan, gözyaşı, savaş ve ölüm getirmiştir. Suriye, Sudan, Libya, Irak, Afganistan, Tunus ve BOP işgal ve projeleri Krugman'a göre o ülke halklarını müreffehleştirme operasyonudur. İşte Batılı siyasiler de bu zehirli teorilerle beslenmektedir. Yani Trump, Macron, Merkel ve diğerleri bu "hayırlı süreci" engellememe adına bunca zahmete giriyorlar! Eksik olsunlar.
Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş ise "tüketim en büyük kaynaktır" derken, nüfus artışının bir maliyet olmadığını, aksine sınırsız kaynakların herkese kıyamet sabahına kadar yeteceğini ispatlamıştır. Milli Ekonomi Modeli; barışın, selametin ve emniyetin garantisidir. İşte iki medeniyet arasındaki fark; birisi vurun, kırın, savaşın ve başkasının elindekini alın derken Milli Ekonomi Modeli, kaynaklar sonsuz, dünyada cenneti yaşayalım teklifinde bulunuyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024