Ekonomik krizin, sosyal patlama sinyalleri verdiği uyarısı yaklaşık bir-birbuçuk ay önce en yetkili ağızlardan yapılmıştı. O günden bu yana toplumun kıvranan kesimine, krizin ağır yükünü çeken kesimine yönelik Dünya Bankası'nın "fakir yardımı" dışında bir tedbir alındı mı?
Hayır.
İşçiye, memura, emekliye, yetime, gazilere... verilen üç kuruşluk maaşa iki kuruşluk zam isteği karşılandı mı?
Hayır.
Tan yeri ağarmadan tarlasına koşan ve gün batıncaya kadar güneş altında, toz toprak arasında kavrulan çiftçinin ürününe hiç olmazsa mazottaki, benzindeki, kredilerdeki artış kadar zam yapıldı mı?
Hayır.
***
Niye yapılamadı?
IMF istememiş... Bütçe müsait değilmiş... Hazine boşaltılmış... Ülke hortumlanmış... Paralar dışa kaçmış... vs, vs.
Milletin böyle bir zifiri karanlıktan geçtiği günde üzerinde "görülmedik uzlaşı"nın yaşandığı "Anayasa paketi"nin arasına milletvekillerinin maaşlarının arttırılması değişikliğinin sıkıştırılıp ma'şeri vicdanı sızlatacak biçimde kabulünün izahı yapılamaz.
***
Madde kabul edildi.
Kim önerge verdi, kim evet dedi, soruları sorulunca herkes lâl kesildi. Kaş-göz arasında kanun geçti, ama sahibi yok. Herkesin maaşı yukarı fırladı, bu "başarı"yı(!) sahiplenen yok.
Halen 3 milyar 200 milyon alan vekil yeni düzenleme ile 4 milyar 500 milyon alacak; 1 milyar civarında maaş alan emekli-vekil ise 1 milyar 700 milyon alacak. Hem emekli hem de vekil olan "duble maaşlı"lar ise yeni yasayla 6 milyar 200 milyon alacak. Elbette; kimsenin gözü yok, alsınlar tabii... Herkes, rızkı kadar yer. Fakaaaat...
Evet, milletin açlığını gidermek, dertlerine derman olmak, ülkeyi bir adım daha ileriye götürmek vaad ve niyetiyle işbaşına geçen vekillerin, vaad ve tahhütlerinin tam tersi cereyan ederken böyle bir zammın izahı kolay olmasa gerektir.
***
İşin içinde bir başka hinlik mi var?
Acaba milletin, iki yılı aşkın zamandan beri aç biilaç gezindiği dolayısıyla sosyal patlamaya ramak kaldığı konusunda ciddi uyarıların yapıldığı bir vakitte birilerinin bu değişikliği yaptırması, geciken sosyal patlamayı hızlandırmak için midir?
Patlamak üzere olan toplum vicdanına sokulan bu maaş çomağıyla millet, tahrik edilmek mi istenmektedir?
Hiç sanmıyorum.
Bunu düşünmek bile beyinleri zonklatıyor.
Değil vekillerimizin hiçbiri, hiçbir ferdimiz bile böyle bir yanlışa alet olamaz.
Bu bakımdan vekillerimizden beklenen; şu anda ma'şeri vicdanı sızlattığı bilinen bu değişikliğin en kısa zamanda düzeltilmesi ve sosyal patlamayı fişekleyecek istismarlara meydan vermeyecek tarzda yeniden ele alınmasıdır.
İşçi, memur zammı konusunda her türlü lafı eden IMF, vekil maaşları konusunda ne demiş acaba; ben onu merak ediyorum.
***
Biz vekil maaşlarını tartışa duralım ABD ve Avrupa dünyayı temizlemeye çıkmış.
Ama rakamlar şunu söylüyor; Avrupa terörizmin üssü haline geldi. Ne kadar terörist varsa resmi kayıtlara göre hepsi Avrupa ülkelerinde konuşlanmış.
BM,ABD, NATO ve Avrupa ülkeleri terörizm konusunda temizliğe kendi kapılarından başlasalar daha iyi olmaz mı?
Bir güzel söz var hani; herkes kendi kapısının önünü temizlese, cadde tertemiz olur, diye.
Afgan dağlarından işe başlamaktan ise Avrupa varoşlarından temizliğe başlamak bu bakımdan çok daha yerinde, masrafsız ve verimli olur herhalde.
ABD, AB ve sair ülkelerin terör konusundaki samimiyetlerini bu basit ayrıntı dahi ele veriyor. Yazık...
Hayır.
İşçiye, memura, emekliye, yetime, gazilere... verilen üç kuruşluk maaşa iki kuruşluk zam isteği karşılandı mı?
Hayır.
Tan yeri ağarmadan tarlasına koşan ve gün batıncaya kadar güneş altında, toz toprak arasında kavrulan çiftçinin ürününe hiç olmazsa mazottaki, benzindeki, kredilerdeki artış kadar zam yapıldı mı?
Hayır.
***
Niye yapılamadı?
IMF istememiş... Bütçe müsait değilmiş... Hazine boşaltılmış... Ülke hortumlanmış... Paralar dışa kaçmış... vs, vs.
Milletin böyle bir zifiri karanlıktan geçtiği günde üzerinde "görülmedik uzlaşı"nın yaşandığı "Anayasa paketi"nin arasına milletvekillerinin maaşlarının arttırılması değişikliğinin sıkıştırılıp ma'şeri vicdanı sızlatacak biçimde kabulünün izahı yapılamaz.
***
Madde kabul edildi.
Kim önerge verdi, kim evet dedi, soruları sorulunca herkes lâl kesildi. Kaş-göz arasında kanun geçti, ama sahibi yok. Herkesin maaşı yukarı fırladı, bu "başarı"yı(!) sahiplenen yok.
Halen 3 milyar 200 milyon alan vekil yeni düzenleme ile 4 milyar 500 milyon alacak; 1 milyar civarında maaş alan emekli-vekil ise 1 milyar 700 milyon alacak. Hem emekli hem de vekil olan "duble maaşlı"lar ise yeni yasayla 6 milyar 200 milyon alacak. Elbette; kimsenin gözü yok, alsınlar tabii... Herkes, rızkı kadar yer. Fakaaaat...
Evet, milletin açlığını gidermek, dertlerine derman olmak, ülkeyi bir adım daha ileriye götürmek vaad ve niyetiyle işbaşına geçen vekillerin, vaad ve tahhütlerinin tam tersi cereyan ederken böyle bir zammın izahı kolay olmasa gerektir.
***
İşin içinde bir başka hinlik mi var?
Acaba milletin, iki yılı aşkın zamandan beri aç biilaç gezindiği dolayısıyla sosyal patlamaya ramak kaldığı konusunda ciddi uyarıların yapıldığı bir vakitte birilerinin bu değişikliği yaptırması, geciken sosyal patlamayı hızlandırmak için midir?
Patlamak üzere olan toplum vicdanına sokulan bu maaş çomağıyla millet, tahrik edilmek mi istenmektedir?
Hiç sanmıyorum.
Bunu düşünmek bile beyinleri zonklatıyor.
Değil vekillerimizin hiçbiri, hiçbir ferdimiz bile böyle bir yanlışa alet olamaz.
Bu bakımdan vekillerimizden beklenen; şu anda ma'şeri vicdanı sızlattığı bilinen bu değişikliğin en kısa zamanda düzeltilmesi ve sosyal patlamayı fişekleyecek istismarlara meydan vermeyecek tarzda yeniden ele alınmasıdır.
İşçi, memur zammı konusunda her türlü lafı eden IMF, vekil maaşları konusunda ne demiş acaba; ben onu merak ediyorum.
***
Biz vekil maaşlarını tartışa duralım ABD ve Avrupa dünyayı temizlemeye çıkmış.
Ama rakamlar şunu söylüyor; Avrupa terörizmin üssü haline geldi. Ne kadar terörist varsa resmi kayıtlara göre hepsi Avrupa ülkelerinde konuşlanmış.
BM,ABD, NATO ve Avrupa ülkeleri terörizm konusunda temizliğe kendi kapılarından başlasalar daha iyi olmaz mı?
Bir güzel söz var hani; herkes kendi kapısının önünü temizlese, cadde tertemiz olur, diye.
Afgan dağlarından işe başlamaktan ise Avrupa varoşlarından temizliğe başlamak bu bakımdan çok daha yerinde, masrafsız ve verimli olur herhalde.
ABD, AB ve sair ülkelerin terör konusundaki samimiyetlerini bu basit ayrıntı dahi ele veriyor. Yazık...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019