Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesi ve İran uçaklarının indirilerek aranması olaylarında herkesin diline doladığı ve sarıldığı 1701 nolu BM kararının ne olduğunu ve hangi hükümleri içerdiğini Türk kamuoyunun önemli bir bölümü bilmiyor. Bu bakımdan öncelikle 11 Ağustos 2006 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde onaylanan meşhur 1701 nolu kararın bazı maddelerini aktaralım: Madde 1- Çatışmaların hemen durdurulması ve hem Hizbullah'ın hem de İsrail'in askeri operasyonları ve saldırılarının kesin ve acil bir şekilde sona erdirilmesi. Kararın daha birinci maddesinde savaşın iki tarafı olarak İsrail ve Hizbullah'ın gösterilmesi oldukça anlamlı. Ortada Lübnan diye bir taraf yok! Madde 3- Lübnan Hükümetine Lübnan'ın kayıtsız ve şartsız egemenliğini öngören 1559, 1680 ve Taif uyumu çerçevesinde, sınırı ve Lübnan'ın her bölgesini kontrol etme ve denetleme yetkisinin vurgulanması. Böylelikle Lübnan hükümetinin izni olmadan silahlı gücün olmaması ve Lübnan Hükümeti'nden başka bir otoritenin bulunmaması. Madde 8- Aşağıda zikredilen ilkeler ve hususlara dayalı kesin bir ateşkes ve uzun vadeli çözüme Lübnan ve İsrail'in destek vermesi: ? Tarafların Mavi Hat sınırına saygı göstermesi ve ihlal etmemesi ? İki tarafın Mavi Hatta, Mavi Hat ve Litani Nehri arasında kalan güvenli bölgeye çatışmaların tekrar başlamasını engelleyecek olan ve güvenliği esas alan yerleşimlere saygı gösterilmesi, Bu bölgenin 11. maddede zikredilen şartlara uygun olarak yetkilendirilen Lübnan ve UNIFIL güçleri dışında tamamen silahsızlandırılması ve silahlı unsurlardan arındırılması. ? Lübnan'da bulunan silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngören Taif Uyumları, 1559 ve 1680 nolu kararlarının bütünüyle hayata geçirilmesi, Böylelikle Lübnan devletinden başka silahlı bir güç veya yetkinin olmayacağını ifade eden ve Lübnan 27 Temmuz 2006'da Lübnan Kabinesi'nin tarafından alınan kararın hayata geçirilmesi.BM Kararının birinci maddesinde taraf olarak gösterilen Hizbullah, diğer maddelerde düşman olarak ilan ediliyor. Ateşkesi ilan eden ve bu yönüyle tarafsız olması gereken BM, savaşın bir tarafı olarak ilan ettiği Hizbullah'ı, Lübnan'a konuşlandırılacak BM gücünün bir numaralı hedefi olarak tarif ediyor. "Hizbullah'ın silahsızlandırılması" başlıklı bütün maddelerin çıktığı tek bir yol var: Hizbullah'la savaşmak!BM, her ne kadar burada işin önemli bir bölümünü Lübnan ordusuna havale etmiş görünse de, ülkeyi İsrail işgalinden kurtaran ve sadece silahlı mücadeleyle sınırlı kalmayıp ülkenin alt ve üst yapısını inşa edip, sosyal olarak da ülkeyi imar eden Hizbullah'a karşı sözde Lübnan ordusunun eylemde bulunması sözkonusu olmayacaktır. İster kabul edelim, ister etmeyelim, Hizbullah Lübnan'da legal siyasi bir parti ve Lübnan hükümetinin de bir parçasıdır. Ve en önemlisi de işgal edilen ülkeyi savunan tek silahlı güçtür! Bu gerçekler net bir şekilde idrak edildiği zaman, BM'nin 1701 nolu kararının nihai amacının İsrail'in eline yüzüne bulaştırarak yarım bıraktığı işi, içinde Türkiye'nin de bulunduğu 15 bin kişilik ordusuyla BM ülkelerine yaptırmak olduğu anlaşılacaktır. Lübnan'a asker göndermeye hevesli görünen ve başta BM olmak üzere birçok ülke başkanı tarafından telefonla gaza getirilmeye çalışılan AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan, BM'nin "barış gücü"nden neyi kastettiğini ve Lübnan'a konuşlanacak askerin nasıl bir misyonu olacağını çok iyi görmeli. Ve İsrail'e kök söktüren Hizbullah'ın silahsızlandırılması eyleminin ne Kosova, ne Kongo, ne de Afganistan'dakine benzemeyeceğini unutmamalıyız. Ortada bir işgal ve bu işgale karşı ülkesini savunmak isteyen bir güç var! BM de bu gücün kolunu kanadını kırmak istiyor.Türkiye olarak, İsrail ve ABD'nin başını çektiği bu kirli tezgahın içinde olmayalım!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012