Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) büyük dairesi tarafından temyiz başvurusu reddedilen Leyla Şahin, ''AİHM, önceden kafalarında oluşturduğu karar için beni figüran olarak kullanmıştır. Hukuku birtakım siyasi hesaplara kurban etmiştir'' dedi.
Fatih'teki Reşadiye Oteli'nde, avukatı Fatma Benli ve Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkanı Havva Kaplan ile ortak basın toplantısı düzenleyen Şahin, insan haklarının evrensel olduğunu söyledi.Şahin, ''İnsan hakları hiçbir ülkenin veya kurumun tekelinde değildir, bu kurumun adı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olsa dahi. Önemli olan yasal metinlerde yer alması değil, uygulanmasıdır. Türkiye'de uygulanan başörtüsü yasağını Türkiye şartlarına özgü olarak uygun gören mahkeme, bu evrensellik kuralını hiçe saymıştır'' diye konuştu.
AİHM'in kendisinin durumunu incelemediğini ileri süren Şahin, şu görüşleri savundu: ''O kadarki benimle ilgili gerçeklerle bağdaşmayan gerekçeler bulunmuştur. Başörtülü kayıt yaptırdığım ve 5 yıl boyunca başörtülü olarak sorunsuz bir şekilde okuduğum görmezlikten gelinerek, var olmayan yasağı bildiğim iddia edilmiştir. Mahkeme açıkça başörtülü okumak veya okumamak dayatması içindedir. Mahkeme, somut hiçbir temeli olmayan korkularını, endişelerini adalet duygularının önüne geçirerek siyasi bir karar vermiştir. AİHM, önceden kafalarında oluşturduğu karar için beni figüran olarak kullanmıştır. Hukuku birtakım siyasi hesaplara kurban etmiştir. Açıkça çifte standart uygulamıştır.'' Şahin, BM İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, ''Türkiye'de başörtü yasağıyla ilgili binlerce kız öğrencinin eğitim hakkının tamamen ortadan kaldırıldığının belgeleriyle ortaya konulduğunu'' savunarak, buna rağmen AİHM'in, verdiği kararla temel bir insan hakkı olan eğitim hakkının özüne dokunduğunu ileri sürdü.
Fatih'teki Reşadiye Oteli'nde, avukatı Fatma Benli ve Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkanı Havva Kaplan ile ortak basın toplantısı düzenleyen Şahin, insan haklarının evrensel olduğunu söyledi.Şahin, ''İnsan hakları hiçbir ülkenin veya kurumun tekelinde değildir, bu kurumun adı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olsa dahi. Önemli olan yasal metinlerde yer alması değil, uygulanmasıdır. Türkiye'de uygulanan başörtüsü yasağını Türkiye şartlarına özgü olarak uygun gören mahkeme, bu evrensellik kuralını hiçe saymıştır'' diye konuştu.
AİHM'in kendisinin durumunu incelemediğini ileri süren Şahin, şu görüşleri savundu: ''O kadarki benimle ilgili gerçeklerle bağdaşmayan gerekçeler bulunmuştur. Başörtülü kayıt yaptırdığım ve 5 yıl boyunca başörtülü olarak sorunsuz bir şekilde okuduğum görmezlikten gelinerek, var olmayan yasağı bildiğim iddia edilmiştir. Mahkeme açıkça başörtülü okumak veya okumamak dayatması içindedir. Mahkeme, somut hiçbir temeli olmayan korkularını, endişelerini adalet duygularının önüne geçirerek siyasi bir karar vermiştir. AİHM, önceden kafalarında oluşturduğu karar için beni figüran olarak kullanmıştır. Hukuku birtakım siyasi hesaplara kurban etmiştir. Açıkça çifte standart uygulamıştır.'' Şahin, BM İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, ''Türkiye'de başörtü yasağıyla ilgili binlerce kız öğrencinin eğitim hakkının tamamen ortadan kaldırıldığının belgeleriyle ortaya konulduğunu'' savunarak, buna rağmen AİHM'in, verdiği kararla temel bir insan hakkı olan eğitim hakkının özüne dokunduğunu ileri sürdü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.