24 Nisan'da olup biten Kıbrıs oylamasının hemen ertesi günü yine televizyonlardan birinde referandum sonuçları tartışılıyor. Meclis içinden ve dışından muhalefet parti temsilcileri ile iktidar partisi temsilcisi arasında süren tartışma gitgide hararetleniyor.
Muhalefet sözcüsü, bizim de altına imza atabileceğimiz şu tesbitleri yapıyor:
"Siz, muhtevasını bilmediğiniz, altı bin sayfa iken bir gecede üçbin sayfa ilave ile dokuz bin sayfa olan, tam bir çuval evrağı zoraki oylamaya soktunuz ve üstelik taraf olup evet çıkması yönünde baskı yaptınız. Sizin bu, pek de ahlaki olmayan tavrınız, tutumunuz karşısında haklı olarak Denktaş feveran etti, feryad etti ve yana yakıla çare aradı. Siz tuttunuz onu da marjinallikle ve Türkiye'de marjinal gruplarla temas kurmakla şuçladınız. Bütün bunlar yanlış şeylerdi."
İktidar sözcüsü, milletin vekili sıfatı ile bu söylenenleri dinledikten sonra biraz da haddini aşarak, terbiye sınırlarını iyice zorlayarak ve tarihi bir talihsizlik örneği sergileyerek şöyle laflar etti:
"Sizin parti bunun dışında ama gerçekten de Denktaş, bir takım küsurat partilerle görüşüyordu, küsurat gruplarla yanyana geliyordu."
Hoppala!..
Basiret sahibi, firaset sahibi, vatanperver, hem Anavatanın hem de Yavruvatanın bir çakıl taşından vazgeçmeyecek kitleler, bu küsurattan lafları sahibine yedireceklerine inanıyorum.
Amerika'nın bölgedeki menfaaatlerine bekçilik yapmak; yönetimini üstlendiğin ülkenin çıkarlarını hiçe sayarak emperyalist güçlerin çıkarları için yarışmak, kitleleri temsil etmek oluyor da, bütün bunların tersi bir tavır takınarak milli bir duruş sergilemek marjinallik oluyor öyle mi?
Kıbrıs politikanız her tarafından dökülüyor. Tutar hiç bir tarafı yok. Rumlar imdada yetişip hayır demeseydi dokuz bin sayfalık Annan Planı'nın altında ezilip kalmıştınız. Şimdi, Rumların eliyle bozulan oyunu kendi kâr hanenize yazmaya uğraşıyorsunuz.
Olup bitenlerden, ortaya çıkan sonuçtan ders alıp bari bundan sonrası için basiretli, milli menfaatleri gözeten adımlar atmanızı tavsiye ediyoruz.
Dünya siyasetini yönlendiren kurt politikacıların; "Biraz daha taviz, biraz daha toprak verelim de şu Rumlara evet dedirtelim" şarkısını söyleyeceklerine dair sinyaller gelmeye başladı. Başından beri olduğu gibi "Rumlardan hep bir adım önde olacağız" tutarsızlığınızı sürdürürseniz bizden hatırlatması, top her zaman direkten dönmeyebilir.
Kalecinin elini-ayağını bağlamaktan vazgeçin.
Muhalefet sözcüsü, bizim de altına imza atabileceğimiz şu tesbitleri yapıyor:
"Siz, muhtevasını bilmediğiniz, altı bin sayfa iken bir gecede üçbin sayfa ilave ile dokuz bin sayfa olan, tam bir çuval evrağı zoraki oylamaya soktunuz ve üstelik taraf olup evet çıkması yönünde baskı yaptınız. Sizin bu, pek de ahlaki olmayan tavrınız, tutumunuz karşısında haklı olarak Denktaş feveran etti, feryad etti ve yana yakıla çare aradı. Siz tuttunuz onu da marjinallikle ve Türkiye'de marjinal gruplarla temas kurmakla şuçladınız. Bütün bunlar yanlış şeylerdi."
İktidar sözcüsü, milletin vekili sıfatı ile bu söylenenleri dinledikten sonra biraz da haddini aşarak, terbiye sınırlarını iyice zorlayarak ve tarihi bir talihsizlik örneği sergileyerek şöyle laflar etti:
"Sizin parti bunun dışında ama gerçekten de Denktaş, bir takım küsurat partilerle görüşüyordu, küsurat gruplarla yanyana geliyordu."
Hoppala!..
Basiret sahibi, firaset sahibi, vatanperver, hem Anavatanın hem de Yavruvatanın bir çakıl taşından vazgeçmeyecek kitleler, bu küsurattan lafları sahibine yedireceklerine inanıyorum.
Amerika'nın bölgedeki menfaaatlerine bekçilik yapmak; yönetimini üstlendiğin ülkenin çıkarlarını hiçe sayarak emperyalist güçlerin çıkarları için yarışmak, kitleleri temsil etmek oluyor da, bütün bunların tersi bir tavır takınarak milli bir duruş sergilemek marjinallik oluyor öyle mi?
Kıbrıs politikanız her tarafından dökülüyor. Tutar hiç bir tarafı yok. Rumlar imdada yetişip hayır demeseydi dokuz bin sayfalık Annan Planı'nın altında ezilip kalmıştınız. Şimdi, Rumların eliyle bozulan oyunu kendi kâr hanenize yazmaya uğraşıyorsunuz.
Olup bitenlerden, ortaya çıkan sonuçtan ders alıp bari bundan sonrası için basiretli, milli menfaatleri gözeten adımlar atmanızı tavsiye ediyoruz.
Dünya siyasetini yönlendiren kurt politikacıların; "Biraz daha taviz, biraz daha toprak verelim de şu Rumlara evet dedirtelim" şarkısını söyleyeceklerine dair sinyaller gelmeye başladı. Başından beri olduğu gibi "Rumlardan hep bir adım önde olacağız" tutarsızlığınızı sürdürürseniz bizden hatırlatması, top her zaman direkten dönmeyebilir.
Kalecinin elini-ayağını bağlamaktan vazgeçin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025