Anayasa Madde 66:
"Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür."
Burada çok net bir anlatım ve millet tanımı vardır.
1921 Anayasasında Türklük tanımı:
"Türkiye ahalisine, din ve ırk farkı gözetilmeksizin vatandaşlık itibarıyla Türk denilir" denmektedir.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Lozan Antlaşması sırasında azınlıkların tanımına ilişkin İngilizlerin hain planını boşa çıkarmak ve tarihe not düşülmesini sağlamak maksadıyla şu veciz açıklamayı yapar:
"Türkiye'de yaşayan Müslümanlara Türk denir. Ancak Türk olmayanlar gayrimüslimlerdir ve onlar azınlıktır."
Bu kadar muhteşem ve bütün tarihleri içerisine alacak şekilde kapsayıcı olan Türk tarifi tanımı, kıyamete kadar nesnelliğini koruyacaktır.
Demek ki Türk neymiş?
Ortak bir kültür birliği içerisinde bir arada olan ve aynı inancı paylaşanların adına, Türk milleti denir.
Tarihin en yalın gerçekliği ve belgeleriyle çok defa bu konuyu işlememize rağmen halen daha, "Kürt" diye ayrı bir millet varmış gibi zorlama yorumlarda bulunanların, Türk kadim milleti ve medeniyetine alenen düşman olduklarını çok iyi bilmelisiniz!
Yanlış okumalar sonucu telaffuz edilen "Kürt" ismi bir milleti veya halkı değil, Türk hakanları tarafından belli kimselere verilen ve uzak bölgelerdeki halkı yönetme yetkisini içeren belgenin adıdır.
Zamanında İngilizlerle iş tutan Siyonistlerin alçak planı olan ve bugün dört ülkeden koparılacak bölgelerle oluşturulması düşünülen "Büyük İsrail Devleti" projesine çanak tutanlar, mutlaka ve ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır.
Türkiye'de "Kürt" diye tanımlanan insanların tamamı, Türktür.
Bugün "Kürt sorunu" vardır diye ortalıklarda gezinen siyasetçilerin mutlaka dokunulmazlıkları kaldırılmalı ve yargılama süreçleri başlatılmalıdır.
Türkiye'de olan sorun iktidar ve iktidarların yönetim sorunudur.
Ekonomik olarak hiçbir çözüm ortaya koyamayan siyasetçilerin, dış odakların planlarına ortak olacak şekilde ve Türk milleti tanımı üzerinde bu kadar tehlikeli oynuyor olmaları, kesinlikle bilinçli bir eylemdir!
Türk oğlu Türk olan Güneydoğulu vatandaşlarımıza ısrarla ve büyük bir aymazlıkla "Kürt" denmesinin arka planında, dünyaya hükmedenlerce Türkiye'de iktidara getirilme pazarlıkları vardır.
Israrla altını çizerek yazıyorum!
"Kürt sorunu vardır" diyenlerin bu ülke ve asil Türk milleti ile, çok derinlerde gizli bir hesabı vardır.
Bu bağlamda 50 bin insanımızın şehit edilmesinden sorumlu hain ve alçak terörist başına, Bahçeli gibi çok saygın bir siyasetçi tarafından inisiyatif alınması için çağrıda bulunulması, en hafif deyimle akıl tutulmasıdır.
Ben Sayın Bahçeli'nin bunu tam olarak hangi saikle yapmış olabileceğine yönelik okumalarım mevcuttur ancak, bu çok gereksiz ve bir o kadar da tehlikeli bir tutumdur.
18 bin yıllık kadim bir geçmişe uzanan asil Türk milletinin tarihinde bu denli bir zillet ve zayıflık alameti, asla görülmemiştir.
Öte yandan CHP lideri Sn. Özel tarafından kullanılan, "Kürtler benim sorunum yok demeden bu sorun ortadan kalkmış olmaz" şeklindeki suç içerikli açıklamaları, günü geldiğinde masaya yatırılacaktır elbette.
Bir diğer taraftan ise güya milleti birleştirme gayreti gibi görülen "Türk Kürdü sever, Kürt de Türkü sever" gibi tuhaf açıklamalarda bulunanlara deriz ki; Türk'ün tarifi Orhun yazıtlarında ve 17 bin yılı kapsayacak şekilde zaten yapılmıştır.
Bu yazıtları dil ve lehçelerin Türk özlü olması bakımından doğru dürüst okumayı beceremeyen İngiliz tarihçilerin o dönemki çalışmalarını aynısı ile alıp bize kopyalayan bilgisiz tarihçilerimizin vebali, inanılmaz derecede büyüktür!
Orhun yazıtlarında Türk'ün gerçek tanım ve tarifi, çok sarih bir şekilde yapılmıştır.
"EKÜ ERT" olarak yazılan ve anlamı itibariyle " Tanrıya inanan ve imanlı olan Rabbani Türkler" diye açıklanan bu büyük gerçek, özellikle de 600 yıllık Osmanlı devleti boyunca sansürlenmiştir.
Bu uzun mevzu ve bitiriyorum.
Terörü bu saçma yöntemlerle bitireceğini sanan akılsız siyasetçiler, terörün devlet kanalıyla tanınması ve devletleşmesine giden yolların siyaset eliyle inşa edilmesini sağlıyor!
'Büyük İsrail Devleti'nin kurulması ekseni temelinde aparat olarak kullanılan terör örgütlerine hiçbir imtiyaz tanınamaz.
Terörist başı Öcalan'ın konuşma yapmak için geleceği yer TBMM değil, hak ettiği idam sehpasında sallanmaktır.
Bugün mevcut iktidar yapısı ve politikalarıyla varılacak olan yer, bölünmüş bir Türkiye'dir.
Milli bir çözüm ittifakı ve iktidarı etrafında tüm Atatürkçü ve Cumhuriyetçi partilerin bir araya gelerek, ellerini taşın altına koymalarının zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir.
Gurur ve kibirleriniz yüzünden Türkiye Cumhuriyeti devleti, göz göre göre bölünmenin eşiğine getirilmiştir.
Bu hususta küçük veya büyük tüm siyasi hareketlerin sorumluluğu ve bir çoğunun ise büyük bir vebali söz konusudur.
Ya bir araya gelinir ve mili bir yapıda büyük bir heyecan yaratılarak milletimizi dünya ligine taşırız, ya da bu ülkeden taşınırız!
- Asgari ücret 50 bin TL olmalı / 30.10.2024
- Cumhuriyeti korumak, imanın gereğidir / 29.10.2024
- ‘Savunma sanayimize füze atabilirler’ / 28.10.2024
- BOP’a Bahçeli nefesi! / 24.10.2024
- Yeni nesil siyaset tek çözüm / 22.10.2024
- Alo derin devlet orada mısın? / 21.10.2024
- Kürt değil, Türk’sün / 18.10.2024
- Neden Filistin’e SİHA vermediniz? / 17.10.2024
- Oda TV’ye dava açacağım / 16.10.2024