Hicret'in 10'uncu yılının Zilhicce ayının 18'inde, yani Hicri takvime göre tam 1432 yıl önce bugün Resulüllah (sav) beraberindeki on binlerce Müslüman ile Veda Haccı'ndan dönüyordu.
Gadir-i Hum diye bilinen yere geldiklerinde rahmetenlil alemin Peygamber Efendimiz, büyük gölgelikler yapılmasını emrederek tüm Müslümanların toplanmasını istedi.
Burada Tebliğ Ayeti olarak bilinen Maide suresinin 67. Ayeti nazil olmuştur.
Bu ayetteki, "Ey Resul! Sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan Peygamberliğini tebliğ etmemiş gibi olursun ve Allah seni insanlardan koruyacaktır" ilahi buyruğu üzerine o kutlu günde bir hutbe irat eden Resulüllah, hutbesinde üzerine basa basa defalarca kendinden sonraki halifenin kim olacağını Müslümanlara şu sözlerle bildirdi:
• "Ali b. Ebi Talib; benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonraki halifemdir."
• "Allah Resulü'nün (sav) halifesi odur. Müminlerin emiri odur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı odur."
• "Ey insanlar! Bu Ali'dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir."
• "Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum."
• "Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır."
• "Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından olan benim neslimin hakkıdır."
Gadir-i Hum hutbesi tamamlandıktan sonra insanlar henüz dağılmadan İkmal Ayeti diye de ifade edilen Kur'an-ı Kerim'in en son nazil olan buyruğu Maide suresinin 3'üncü ayeti olan, "Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetlerimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçtim" ilahi buyruğu nazil oldu.
Bu ayeti Müslümanlara tebliğ ettikten sonra Resulüllah Efendimiz, "Allah-ü Ekber! Din kemale erdirildi. Nimet tamamlandı. Yüce Allah benim risaletime, Ali'nin velayetine razı oldu" buyurdu.
Resulüllah'ın hutbesinin ardından insanlar Hz. Ali'yi (a.s) tebrik ettiler. Hz. Ali'yi ilk tebrik edenler arasında Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer de vardı.
Hatta tarihi vesikalar Hz. Ömer'in "Ne mutlu sana ey Ebu Talib'in oğlu! Benim ve her mümin erkek ve kadının mevlası (emiri) oldun" diyerek Hz. Ali'yi defalarca tebrik ettiğini kaydetmektedir.
O gün Resulüllah'ın hutbesini dinleyen bütün Müslümanlar Hz. Ali'ye biat etmiştir.
Gadir-i Hum saklı bir gerçekti
Sünni Müslümanlar olarak bizlerden kasıtlı olarak yüzlerce yıldır saklanan Gadir-i Hum gerçeğini bizlere öğreten isim merhum Hocamız Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur.
Ömrünün son dönemlerinde her fırsatta Ehl-i Beyt'i anlatan ve 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatını kaleme alan Haydar Baş Hocamızdan Allah razı olsun. Rabbimiz Ehl-i Beyt'in ve merhum hocamızın şefaatine bizleri nail eylesin.
Yazıların ve konuşmalarında sık sık, "Gadir hadisinde yer alan Hz. Ali'nin halife ilanı inkârı mümkün olmayan bir hakikattir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, bu konudaki açık ayetlere ve hadislere rağmen hâlâ şüphesi olanları bu durumdan kurtarmak için Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt adlı eserinde Gadir-i Hum hadisini nakleden 220'den fazla Sünni âlimin isimlerin tek tek sıralamıştır.
Merhum Hocamız Prof. Dr. Haydar Baş'ın çığır açan bu çalışmalarından sonra insaf sahibi hiç kimse Gadir-i Hum gerçeğini inkâr edemez.
İşte bugün idrak ettiğimiz Gadir-i Hum gününü Ehl-i Beyt sevdalısı bütün Müslümanlar her yıl bayram olarak kutlamaktadır.
Ben de Gadir-i Hum bayramımızı kutluyorum.
Bugün Müslümanlar için bir bayram günüdür, zira Allah (cc) Resulüllah'tan sonra İslam ümmetini başıboş bırakmamış, Hz. Peygamberin 'Ben ilmin şehriyim Ali ise onun kapısıdır' dediği Hz. Ali'yi halife olarak bizzat belirlemiştir. Hz. Ali'den sonra da hilafet makamının Hz. Fatıma evlatlarının hakkı olduğunu bizzat Resulüllah, Gadir-i Hum hutbesinde açıklamıştır.
Şerde açılan büyük çığır: Sakife
Bu yaşananlara ve Cenab-ı Hakk'ın (cc) açık emirlerine rağmen Resulüllah'ın vefat ettiği gün, Sakife'de toplanan iktidar heveslisi Müslümanlar bu açık emre karşı isyan etmiş ve hilafeti sahibinden, yani Ehl-i Beyt'tin elinden gasp etmiştir.
Gadir-i Hum günü bayram eden İslam alemi için çöküşün başladığı gün ise işte o karanlık gün Sakife'dir.
Eğer Cenabı Hakk'ın buyruğu gereği hilafet Hz. Ali'de, yani gerçek sahibi olan Ehl-i Beyt'te kalmış olsaydı, Sakife'de yakılan fitne ateşi hiç yakılmamış olsaydı koskocaman İslam âlemi bugün içinde bulundukları zillet haline mahkûm olmayacaklardı.
Bu bağlamda bu zilletten kurtuluş ancak Cenab-ı Hakk'ın emrettiği Ehl-i Beyt yoluna dönüşle, İslam'ı Resulüllah, Hz. Fatıma, İmam Ali, Hz. Hüseyin, Hz. Hasan ve Ehl-i Beyt imamları gibi yaşayarak mümkün olabilecektir.
Allah tüm Müslümanlara böyle yaşamayı nasip etsin.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024