Mini Dünya Kupası'nın ardından en çok koşulacak ve tartışılacak konu hiç kuşkusuz ki Foe'nin saha içerisinde dramatik şekilde hayatını kaybetmesiydi. Tabi ki böyle bir olayla karşılaşan futbol dünyasında doğal olarak akıllara şu soruyu getirdi. Sporcu sağlığına yeterli hassasiyet gösterilmiyor mu? Futbol çok mu yorucu bir spor dalı? gibi. Hafta boyunca sürekli olarak tartışıldı ama henüz bir sonuca ulaşılmadı. Bana göre her ikisi de değil. Çünkü teknoloji bu kadar ilerlemişken böyle sorunlarla karşılaşacağmızı hiç sanmıyorum.
Olayın diğer bir boyutuna baktığımızda ise, Fransa Milli Takımı'nın Foe'nin ölümüden sonra kupayı Kamerun'a hediye etmesi gerekirdi. Çünkü Dünya Kupası'nı kazanmış ve son Avrupa şampiponu unvanının elinde bulunduran Fransa Milli takımının bu hareketi çok daha şık olurdu. Böyle bir davranışta bulunmuş olsalardı yüz yılın fair play ödülünü kazanırlardı. Taraflı tarafsız herkesin takdirini toplarlardı. Herhalde son dünya kupasında ilk turda elenmenin vermiş olduğu ezikliği atamadılar ki, bunu düşünmeye fırsatları bile olmadı.
Kamerun maçı sonrası Foe ile formasını değiştiren İbrahim Toraman, formasını açık artırmayla satalım fikrini ortaya atarak Fransa'nın yapamadığını yaptı. Böyle bir davranşından dolayı İbrahim'i tebrik ediyorum. İşte onlarla aramızdaki fark bu. Herşeyin unvan olmadığını, maneviyatın da önemli olduğunu bir kez daha onlara gösterdik.
Millet olarak başkalarıyla kendimizi kıyaslamaktan vazgeçelim. Avrupalı Avrupalı dedik hallerini gördük. Biraz olsun aklımızı başımıza toplayalım, millet olarak kendimize bu kadar ihanet etmeyelim. Çünkü biz çok yüce bir milletiz.
Olayın diğer bir boyutuna baktığımızda ise, Fransa Milli Takımı'nın Foe'nin ölümüden sonra kupayı Kamerun'a hediye etmesi gerekirdi. Çünkü Dünya Kupası'nı kazanmış ve son Avrupa şampiponu unvanının elinde bulunduran Fransa Milli takımının bu hareketi çok daha şık olurdu. Böyle bir davranışta bulunmuş olsalardı yüz yılın fair play ödülünü kazanırlardı. Taraflı tarafsız herkesin takdirini toplarlardı. Herhalde son dünya kupasında ilk turda elenmenin vermiş olduğu ezikliği atamadılar ki, bunu düşünmeye fırsatları bile olmadı.
Kamerun maçı sonrası Foe ile formasını değiştiren İbrahim Toraman, formasını açık artırmayla satalım fikrini ortaya atarak Fransa'nın yapamadığını yaptı. Böyle bir davranşından dolayı İbrahim'i tebrik ediyorum. İşte onlarla aramızdaki fark bu. Herşeyin unvan olmadığını, maneviyatın da önemli olduğunu bir kez daha onlara gösterdik.
Millet olarak başkalarıyla kendimizi kıyaslamaktan vazgeçelim. Avrupalı Avrupalı dedik hallerini gördük. Biraz olsun aklımızı başımıza toplayalım, millet olarak kendimize bu kadar ihanet etmeyelim. Çünkü biz çok yüce bir milletiz.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzonspor zor kazandı / 23.03.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004