Eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan, parti kurma çalışmalarına hız verdi.
Babacan, ekonominin gidişatından memnun değil. Mevcut hükümetin ekonomiyi batırdığını falan söylüyor.
Sanki kendisi bu hükümetle hiç çalışmamış gibi konuşuyor.
Sayın Babacan 10 yıldan fazla bir süre ekonominin dümenindeydi. İstediği her hamleyi yaptı. Eğer ekonomi S.O.S veriyorsa bunun en önemli sorumlulardan bir tanesi Sayın Babacan'dır.
Merak ediyorum; eğer Babacan AKP'den ayrılmasaydı ve günümüze kadar görevde kalsaydı AKP'nin hangi icraatlarını yapmayacaktı veya yapacaktı?
Mevcut siyasi anlayışın dışında neler yapacaktı?
Babacan özetle Sayın Erdoğan'ın ülkeyi yönetemediğini iddia ediyor. Türkiye'nin itibarının yerlerde süründüğünü dolayısıyla uygun şartlarda borç alamadığını ifade ediyor. Babacan iktidara gelmesi halinde daha uygun şartlarda kredi bulacağını söyleyerek oy istiyor. Klasik pür liberal bir anlayışla ülkeyi yöneteceğini ve böylelikle krizden çıkaracağını söylüyor.
Bunlar yeni şeyler değildir. Babacan, aslında bir modele sahip değil. Geçmişte Erdoğan'ın ekonomiyle ilgili dış bağlantılarını kuran ve yöneten adamı olarak tekrar sahneye çıkmak istiyor. Fakat bu sefer ikinci adam olarak veya bakan olarak değil de başkan olarak bu role talip olduğu anlaşılıyor.
Babacan, AKP tarzı ülke yönetimini esas alıyor.
İlk iş Washington'a ve Brüksel'e gitmek gerekiyor. Oradan kredi bağlantıları sağlandıktan sonra iktidar kapısı sonuna kadar aralanıyor nasılsa...
Bunun için bir hünere sahip olmak gerekmiyor.
Babacan yıllarca bu tedrisattan geçtiği için bu yolları iyi öğrenmiş.
Anadolu'da bu durum, "Külhancının amacı hamamcı olmaktır" şeklinde ifade edilir. Öyle ya külhancı her sabah hamamın külhanını yakar. Hamamın temizliğidir, müşterinin ihtiyaçlarıdır derken yol yordam öğrenir. Sonra kafasında "yahu bütün işleri zaten ben yapıyorum. Parsayı hamamcı topluyor. O halde ben de hamamcı olayım" fikri günden güne yerleşmeye başlar.
Gel zaman git zaman hamamcı patronuyla zıtlaşmaya ve nihayet kopma noktasına gelir. Külhancı, hamamcılığın bütün inceliklerini bildiği için daha iyi hizmet iddiasıyla yeni bir hamam açar. Fakat gelen müşteriler, "aynı tas aynı hamam" diyerek yeni hamamcıya tepki gösterir.
Sayın Babacan, eski bir külhancı olarak yeni bir hamam açtı. Yeni hamamcı eski tas ve eski hamam mantığıyla hareket etme dışında bir marifete sahip olmadığından herhangi bir çözüm yolu bulması mümkün değildir.
Sayın Babacan'a sormak lazım.
Ailesinin Ankara'da –yanılmıyorsam- tekstil şirketleri var. Onları geçmişte büyük krizlere sokarak batıran ve bu yüzden işten kovulan bir pazarlama müdürü yıllar sonra takım elbisesinin rengini ve traşını değiştirerek "Ben değiştim beni pazarlama müdürü olarak değil de genel müdür olarak atarsanız firmanızı kurtarmakla kalmam pazar lideri yaparım" iddiasına inanıp koca şirketi teslim eder mi? Herhalde Babacan gibi rasyonel biri bunu yapmaz. O halde biz neden ülkeyi size teslim edelim?
Diğer taraftan Babacan, tüketim yanlı bir ekonomi modelinden bahsederek sözüm ona kafaları karıştırarak aklı sıra Prof. Dr. Haydar Baş'ı gizliyor.
Mr. Babacan! kaynaklara, senyoraj hakkına, milli paraya hiç değinmeden sadece borç alarak tüketim yanlı bir modelden bahsedemezsiniz. Unutmayınız ki sizler neo-liberal tam kapitalist ekollere bağlısınız.
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024