EDİSAM (Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Celál, bugün saat 11.00'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Toplantı Salonu'nda, "Korsan yayın niçin önlenemiyor?" konusunda bir basın toplantısı yapıyor.
Metin Celál'in vereceği rakamlar, korsan hastalığının kronikleştiğini, bütün yayın piyasasını tehdit ettiğini göstermektedir.Rapordan bazı rakamları aktardığımda, durumun vahametini algılayabileceksiniz:"2005 yılında sektörün yüzde 40'ını çalan korsanlar bu yıl oranı yüzde 60'a yükselttiler. Yayıncılardan, yazarlardan ve devletten çaldıkları tutar 300 trilyonu buldu." Peki bu korkunç hırsızlığa karşı devlet önlem aldı mı? Kurulan komisyonlar, alınan kararlar, önlemler uygulamada bir sonuç verdi mi:"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine ilgili bakanların katılımıyla 'Korsanla Mücadele Komisyonu' kuruldu; ama bugüne kadar komisyonun çalışmalarından bir sonuç alınamadı."Korsan yayıncılığın kol gezdiği alanlar; üniversite ders kitapları, ithal kitaplar, kültür yayınları. Özellikle üniversite ders kitaplarında korsanlık, fotokopi yoluyla yapılmaktadır.Daha önceki yazılarımdan birinde, bir kitabın fotokopisinin çekilmesinin birçok ülkede birtakım yasal müsaadeler gerektirdiğini belirtmiştim.ULUSLARARASI KURULUŞLAR BİZİ DİKKATLE İZLİYOR BÜTÜN dünyada araştırmalar yapan IIPA (International Intellectual Property Alliance - Uluslararası Fikri Mülkiyet Hakları Birliği) 2006 yılı raporunda; "Türkiye, fikri mülkiyet haklarının korunmasında yeterli çaba göstermediği için, 'öncelikli izleme listesindeki ülkeler' arasında yer aldı."Yeterli çaba göstermeyenlerin hangi ülkeler olduğunu ve başına neler geleceğini, ayrıntısıyla bugün dinleyeceksiniz. EDİSAM Yönetim Kurulu Başkanı Metin Celál, en çok belediyelerden şikáyetçi; çünkü gönderdikleri resmi mektupların etkisi olmadığını söylüyor, durumu bir cümlede özetliyor: "Mücadele hızlı başladı, çabuk bitti."Belediyelerin, resmi kuruluşların yapmaları gerekeni yapmadıkları, korsanın yükselişinden anlaşılmaktadır. Çünkü Ege ve Akdeniz'in birçok yerinde, sokakta kitap satışına izin verilmektedir ki, bu yasaya aykırıdır.KORSAN YAYINDA YAPILAN DÜZENBAZLIKLAR KORSAN yayıncılığın bir derdi de "Seyyar Korsanlar", bu kişiler sırt çantalarına az miktarda kitap alıyorlar, vapur çıkışlarında bağırarak elden satıyorlar. Yakalandıklarında zararları az, yakalanma ihtimali de hemen hemen sıfır. Kalabalığın arasına karışıp kaçıyorlar. Korsanın interneti bile var. Doğan Hızlan / Hurriyet
Metin Celál'in vereceği rakamlar, korsan hastalığının kronikleştiğini, bütün yayın piyasasını tehdit ettiğini göstermektedir.Rapordan bazı rakamları aktardığımda, durumun vahametini algılayabileceksiniz:"2005 yılında sektörün yüzde 40'ını çalan korsanlar bu yıl oranı yüzde 60'a yükselttiler. Yayıncılardan, yazarlardan ve devletten çaldıkları tutar 300 trilyonu buldu." Peki bu korkunç hırsızlığa karşı devlet önlem aldı mı? Kurulan komisyonlar, alınan kararlar, önlemler uygulamada bir sonuç verdi mi:"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine ilgili bakanların katılımıyla 'Korsanla Mücadele Komisyonu' kuruldu; ama bugüne kadar komisyonun çalışmalarından bir sonuç alınamadı."Korsan yayıncılığın kol gezdiği alanlar; üniversite ders kitapları, ithal kitaplar, kültür yayınları. Özellikle üniversite ders kitaplarında korsanlık, fotokopi yoluyla yapılmaktadır.Daha önceki yazılarımdan birinde, bir kitabın fotokopisinin çekilmesinin birçok ülkede birtakım yasal müsaadeler gerektirdiğini belirtmiştim.ULUSLARARASI KURULUŞLAR BİZİ DİKKATLE İZLİYOR BÜTÜN dünyada araştırmalar yapan IIPA (International Intellectual Property Alliance - Uluslararası Fikri Mülkiyet Hakları Birliği) 2006 yılı raporunda; "Türkiye, fikri mülkiyet haklarının korunmasında yeterli çaba göstermediği için, 'öncelikli izleme listesindeki ülkeler' arasında yer aldı."Yeterli çaba göstermeyenlerin hangi ülkeler olduğunu ve başına neler geleceğini, ayrıntısıyla bugün dinleyeceksiniz. EDİSAM Yönetim Kurulu Başkanı Metin Celál, en çok belediyelerden şikáyetçi; çünkü gönderdikleri resmi mektupların etkisi olmadığını söylüyor, durumu bir cümlede özetliyor: "Mücadele hızlı başladı, çabuk bitti."Belediyelerin, resmi kuruluşların yapmaları gerekeni yapmadıkları, korsanın yükselişinden anlaşılmaktadır. Çünkü Ege ve Akdeniz'in birçok yerinde, sokakta kitap satışına izin verilmektedir ki, bu yasaya aykırıdır.KORSAN YAYINDA YAPILAN DÜZENBAZLIKLAR KORSAN yayıncılığın bir derdi de "Seyyar Korsanlar", bu kişiler sırt çantalarına az miktarda kitap alıyorlar, vapur çıkışlarında bağırarak elden satıyorlar. Yakalandıklarında zararları az, yakalanma ihtimali de hemen hemen sıfır. Kalabalığın arasına karışıp kaçıyorlar. Korsanın interneti bile var. Doğan Hızlan / Hurriyet