KKTC'ye intihar ettiremediler

1974 yılında Kıbrıs'taki karışıklık sebebiyle Kıbrıs Türk halkı Rum çeteleri tarafından organize bir şekilde katliamlara başlamıştı. O tarihte 1960 antlaşmalarına uygun olarak Garantör Devlet sıfatıyla Türk askeri Kıbrıs'a bir çıkarma yaptı ve Kıbrıs Türk halkını Rum zulmünden kurtardı.

Daha sonraki tarihlerde ise Kuzey Kıbrıs bölgesinde KKTC kuruldu ve ilan edildi. Türkiye, KKTC'yi derhal tanıdı, ama diğer devletler ABD ve AB'nin baskıları sebebiyle KKTC'yi hem tanımadı, hem de o tarihten beri SIKI bir AMBARGO UYGULAMAYA BAŞLADI.

O tarihten beri KKTC, Türkiye'nin himayesi altında, barış ve büyük bir düzen içinde hayatını sürdürdü. Bu barış ve sakinlik içindeki yaşam, BM'nin Annan planını otaya koyana kadar devam etti. 14 Aralık'ta, KKTC'de çok gergin bir ortamda ve yapay olarak, bütün dünyanın adeta tam bir ilgi merkezi haline getirilerek, genel milletvekili seçimleri yapıldı.

KKTC seçimlerine batı

devletlerinin müdahalesi

Bu seçimlerde ABD, AB ve hemen hemen bütün batı ülkeleri Kıbrıs'ı, tekrar Rum tarafına katmak üzere büyük çapta diplomatik, ekonomik ve medyatik şekilde, KKTC halkını, ANNAN planına doğru yönlendirmeye çalıştı. Batı, KKTC halkına bütün gücüyle baskı yapmaya başladı ve KKTC halkını nerdeyse İNTİHAR SAYILABİLECEK ANNAN PLANINI=ENOSİSİ, kabul ettirmeye uğraştı.

Seçimlerde, malum güçler tarafından, KKTC'ye adeta uzaktan ve dıştan kumandalı "İNTİHAR EMRİ" vermeye çalışıldı. Aslında bu emir, ORTAYA KONULAN TUZAKLARLA DOLU, GÜZEL SÖZLERLE AMBALAJLI, KIBRIS'I "ENOSİS" İSTEKLERİNE UYGUN OLAN, MEŞHUR KOFİ ANNAN PLANINI KABUL ET DENİLMEKTEYDİ. Bu muazzam psikolojik baskılar altında seçimler yapıldı.

Kofi Annan planında neler var?

1 - Kofi Annan planında KKTC tanınmamaktadır. KKTC'nin, adı bile anılmamaktadır. KKTC'ye "PARÇA DEVLET" şeklinde hitap edilmektedir.

2 -Kıbrıs'ı 30 yıldan beri perişan eden, uygulanan "AMBARGO" kaldırılmamakta hatta ondan hiç yokmuş gibi, söz dahi edilmemektedir.

3 - Sunulan planın adı Kofi Anan Planıdır. Ama aslında İngiliz-Yunanistan ve Kıbrıs Rum müşterek planı adını taşıması gerekmektedir. Çünkü, onların lehine ve KKTC ile TÜRKİYE'NİN, aleyhine başlangıçtan sonuna kadar tuzak maddelerle doludur.

Kıbrıs'ın tarihçesi ve Osmanlı

4 - Kıbrıs toprakları Anadolu'nun bir parçasıdır. Kıbrıs, 1322 yılında 200 yıl kadar Cenevizlilerin idaresinde olmuştur. Daha sonra 1571'de, Osmanlı'ya geçerek 302 yıl Osmanlı yönetiminde kalmıştır.

Osmanlı-Rus savaşından (1878) sonra, Osmanlı mağlup olunca, Kıbrıs, İngilizlerin diplomatik oyunuyla muvakkat olarak, onların eline geçmiş bulunmaktadır. Sonra da 1. Dünya savaşı esnasında İngilizler Kıbrıs'a tamamen EL KOYMUŞLARDIR.

Atatürk ve Kıbrıs

5 - 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk: "Kıbrıs'a dikkat edin, orası Türkiye için çok önemlidir" demişti. Çünkü Kıbrıs adası tam bir büyük UÇAK GEMİSİ GİBİ DO?U AKDENİZ'DE, ÇOK ÖNEMLİ bir STRATEJİK ADADIR.

6 - Ayrıca bazı jeoloji araştırmalarına göre, ana kara ile Kıbrıs arasındaki bölgelerde, büyük çapta PETROL VE DO?AL GAZ YATAKLARININ bulunduğu iddia edilmektedir.

7 - Kıbrıs adası gerek İNGİLTERE VE Dİ?ER AB ÜLKELERİ, gerekse ABD için büyük çapta stratejik önem taşımaktadır. Onların bakış açılarına göre KIBRIS'A sahip olan devlet, o bölgenin de kontrolünü tamamen elinde tutabilir.

8 - Kıbrıs'ın doğu ve orta kesiminde halen büyük bir İngiliz Üssü bulunmaktadır. Alınan duyumlara göre Rum tarafı ikinci bir üs vaadinde bulunmuşlardır. Onun yanında ABD de keza Kıbrıs'ta bir üs kurma peşindedir. Orada bir üs kurabilirse o zaman TC topraklarında bulunan

"İncirlik Üssü" 2. planda kalabilecektir.