2017'nin sonundayız. Bu yılı da acısıyla, tatlısıyla bitirdik. Şimdiden ilk dileğim 2018'in, 2017'den daha kötü geçmemesidir.
2017'de o kadar çok gündem değişti ki, hangisinden bahsetsem bilmiyorum! Fakat birçok bakımdan yaşanan ilkler gerçekleşti. Mesela, AKP'de uzun bir sürenin ardından büyükşehirlerde tam bir deprem yaşandı.
Melih Gökçek tahtından oldu. Kadir Topbaş ustalık dönemini tamamlayamadan gitti. Birini metalden, diğerini yaştan bahanelerle istifaya gönderdiler.
Bu sene Türkiye, ABD'den FETÖ liderini ısrarla istedi. Sonuç hüsran.
Zarrab süreci devam ederken Zarrab çoktan koruma altına alınmıştı. Türkiye Cumhuriyeti'ni zan altında bırakan bu şahıs, yaptığıyla kaldı. Maalesef yine yanıldık. Yine önlemini alamadık.
Bu yıl içerisinde AKP adına olumlu şu oldu diyeceğim bir cümle bulacaktım ki, Esad yine Esed oldu.
O kadar çok kararsız bir ülke portresi çiziyoruz ki, dostlarımız ve düşmanlarımız bile şaşırmış durumda.
Esad konusunda bölgenin bütünlüğü ve refahı açısından Rusya ile doğru bir ilişkiye girmişken böyle bir çıkış bizim kararsızlığımızın en belirgin göstergesidir.
Bu siyasetin böyle devam etmeyeceği açıktır. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Birine karar verelim; ABD mi, Rusya mı bizim devlet çıkarlarımıza uygun hareket ediyor?
Devlet politikamız Rusya ile karşılıklı menfaat üzerine devam ederse görünen o ki, İsrail ile karşı karşıya geliriz. Hayır, ABD'ye teslimiyetçiliğe devam edersek "İsrail'e muhtacız" cümlelerini yine duyarız.
Ekonomik olarak baktığımızda da Dolar ve Euro'nun bu kadar yükseldiği ülkemizde 2017 nasıl iyi geçti diyebiliriz. Bütçe açığı ve diğer ekonomik meselelere hiç girmeyeceğim. Fakat tablo ortada?
Bu yılın en önemli meselelerinden biri de 16 Nisan referandumu idi. Bu öyle bir referandumdu ki, sadece 2017'yi değil gelecek yıllarımızı da kapsayan mahiyette bir oylama idi.
Referandum üzerinden geçen 8 aylık süreçteki siyasi olaylar ve siyasilerin duruşu bu referandumun çok da hayırlara vesile olmadığının bir göstergesi gibi duruyor.
Devlet ve milletimizin, sivil ve askerimizin buluşturulması açısından ele alındığında nihayet iyi bir cümle kurabiliyorum. "Hoş Geldin Atatürk" muhteşem bir eser. Teşekkürler, Prof. Dr. Haydar Baş.
Türkiye ilk defa bir fikir etrafında buluşma fırsatı buldu. İnşallah Türk milleti bu fırsatı iyi değerlendirir.
2018'in devlet ve milletim için birlik ve beraberlik yılı olması temennisiyle?
2017'de o kadar çok gündem değişti ki, hangisinden bahsetsem bilmiyorum! Fakat birçok bakımdan yaşanan ilkler gerçekleşti. Mesela, AKP'de uzun bir sürenin ardından büyükşehirlerde tam bir deprem yaşandı.
Melih Gökçek tahtından oldu. Kadir Topbaş ustalık dönemini tamamlayamadan gitti. Birini metalden, diğerini yaştan bahanelerle istifaya gönderdiler.
Bu sene Türkiye, ABD'den FETÖ liderini ısrarla istedi. Sonuç hüsran.
Zarrab süreci devam ederken Zarrab çoktan koruma altına alınmıştı. Türkiye Cumhuriyeti'ni zan altında bırakan bu şahıs, yaptığıyla kaldı. Maalesef yine yanıldık. Yine önlemini alamadık.
Bu yıl içerisinde AKP adına olumlu şu oldu diyeceğim bir cümle bulacaktım ki, Esad yine Esed oldu.
O kadar çok kararsız bir ülke portresi çiziyoruz ki, dostlarımız ve düşmanlarımız bile şaşırmış durumda.
Esad konusunda bölgenin bütünlüğü ve refahı açısından Rusya ile doğru bir ilişkiye girmişken böyle bir çıkış bizim kararsızlığımızın en belirgin göstergesidir.
Bu siyasetin böyle devam etmeyeceği açıktır. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Birine karar verelim; ABD mi, Rusya mı bizim devlet çıkarlarımıza uygun hareket ediyor?
Devlet politikamız Rusya ile karşılıklı menfaat üzerine devam ederse görünen o ki, İsrail ile karşı karşıya geliriz. Hayır, ABD'ye teslimiyetçiliğe devam edersek "İsrail'e muhtacız" cümlelerini yine duyarız.
Ekonomik olarak baktığımızda da Dolar ve Euro'nun bu kadar yükseldiği ülkemizde 2017 nasıl iyi geçti diyebiliriz. Bütçe açığı ve diğer ekonomik meselelere hiç girmeyeceğim. Fakat tablo ortada?
Bu yılın en önemli meselelerinden biri de 16 Nisan referandumu idi. Bu öyle bir referandumdu ki, sadece 2017'yi değil gelecek yıllarımızı da kapsayan mahiyette bir oylama idi.
Referandum üzerinden geçen 8 aylık süreçteki siyasi olaylar ve siyasilerin duruşu bu referandumun çok da hayırlara vesile olmadığının bir göstergesi gibi duruyor.
Devlet ve milletimizin, sivil ve askerimizin buluşturulması açısından ele alındığında nihayet iyi bir cümle kurabiliyorum. "Hoş Geldin Atatürk" muhteşem bir eser. Teşekkürler, Prof. Dr. Haydar Baş.
Türkiye ilk defa bir fikir etrafında buluşma fırsatı buldu. İnşallah Türk milleti bu fırsatı iyi değerlendirir.
2018'in devlet ve milletim için birlik ve beraberlik yılı olması temennisiyle?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019