Birkaç gün önce ABD'de, Türk askerini Kıbrıs'tan çıkartacak ve KKTC'yi lağvedecek bir adım atıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum yönetimi lideri Hristofyas BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon başkanlığında bir araya geldi KKTC'yi ve Kıbrıs Türk halkını tehlikeye atacak bazı konularda mutabakata vardı.Kıbrıs Gazetesi'nin haberine göre uzlaşmaya varılan maddeler şöyle:Türk askeri çözüm ile birlikte Ada'yı tamamen terk edecek. Halbuki 1974 Barış Harekatı ile birlikte bugüne kadar Türk askeri Kıbrıs'ta çözümün kendisiydi. O gün bugündür, ne Rumlar Türklere saldırabildi, ne de Rumların kılına bir zarar geldi, Ada'da 1974 öncesi yaşanan hiçbir katliam yaşanmadı. Türk askeri Ada'dan ayrıldığı vakit Ada yine hızlı bir şekilde 1974 öncesine dönecektir.Ada tamamen askersizleştirileceği ve silahlardan arındırılacağı için, Rum kurucu devletinde polis sayısı 5 bin, Türk kurucu devletinde ise 3 bin 100 olacak.Şu gerçeği unutmayalım ki, 1974 öncesi Türklere uygulanan soykırım faaliyetlerinde failler asker ya da polis olarak bunları yapmıyordu. Eokacılar adı altında sivil görünümlü kana susamış caniler bu katliamları yaptılar. Böyle bir soykırım girişiminde Rum güvenlik güçleri en iyi ihtimalle görmezden geleceği gibi, Türk polisinin hiçbir caydırıcı etkisi olmayacaktır. Mevcut siyasi anlayış ve AB'ye, ABD'ye bağlılık sebebiyle Türkiye garantörlük hakkını yeniden kullanamayacağından dolayı Kıbrıs Türk halkı canilerin insafına terkedilmiş oluyor.Birleşik Kıbrıs'ta para birimi Euro olacak, Türk lirası 1 yıldan sonra devre dışı kalacak.Bunun anlamı, Kıbrıs halkının ekonomik olarak tamamen Türkiye'den kopartılmasıdır. Yani Ada'da AB'nin gözdesi Rumlar "efendi" olurken, Türk halkı "modern köle" pozisyonuna itilecektir.Kıbrıs meclisinde nüfusa göre vekil dağılımı olacağından parlamentonun 4'te 3'ü Rum vekillerden oluşacak. Meclisten çıkan kanunların doğal olarak Rumların kararları olacağı kesin. 4'te 1 olan Türk azınlık hiçbir kararını meclisten geçiremeyeceği gibi, göreceksiniz, onlar da özellikle Rum çıkarlarını dikkate alan, görünüşte Türk, özü Rum olanlardan seçilecek.Kayıp mallar, mülkiyet ve toprak paylaşımı konusunda BM tarafından uluslar arası bir konferans toplanacak ve Kıbrıs'ın her iki bölümünde de halkın referandumuna sunulacak bir metin üzerinde uzlaşmaya varılacak. Kıbrıs meclisinde bile etkin 4'te 1 iken, Türk askeri ve yerleşiklerinin Ada'dan ayrılmasıyla Türk nüfusun Rumların yanında azınlık kalırken, emin olabilirsin ki bu adımdan sonra ne malın kalacak, ne mülkiyetin ne de toprağın? Şu anda 4'te 4'lük bir KKTC parlamentosuna sahipken bile adamlar gelip senin toprağına el koyuyorlar hatta tazminat koparıyorlar. Yeni oluşumda sen ne yapabilirsin?Çok sayıda sanayi tesisi ve küçük işletme, anlaşma sonrasında öngörülen 6 aylık sürede kendini yenileyemezse kapısına kilit vuracak. Özellikle sanayi bölgeleri ve limanlar 6 ay içinde AB standartlarına getirilmezse kapatılacak. Bu karar KKTC'de bulunan tüm büyük küçük işletmelerin ve limanların kapatılacağı anlamına geliyor. AB Kıbrıs Türklerini bu konuda sürekli yokuşa sürecek, Rum kesimi ise o standartları yakalamamasına rağmen onay alacak. Rum Kesimi Kıbrıs Türkünün bütün hayat damarlarını kurutacak.Bütün bu maddeleri dikkate aldığınızda BM nezdinde varılan bu mutabakatın Kıbrıs Türkü'nün imhası anlamına geldiğini söyleyebiliriz.Ben Derviş Eroğlu'ndan böyle bir mutabakata evet demesini beklemezdim. Böyle bir dayatma karşılığında istifa etmek daha onurlu bir davranış olurdu. Hiç değilse Kıbrıs'ı AB hayali uğruna verme gayretlerinde olan AKP Hükümeti ve Talat varken, KKTC senin elinde patlamazdı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025