Her ne kadar sağlık konusunda uzman olmasam da, birçok yakınını kanserden kaybeden biri olarak bu hastalığın tedavisine dair hemen her şeyi araştırıyorum.
Kimyasal yöntemlerden bitkisel tedavilere, ozon terapiden immunoterapiye kadar her tedaviyi detaylıca inceliyorum.
Bugüne kadar binlerce hasta ve yakını ile iletişim kurup onların deneyimlerini de araştırmalarıma dahil ediyorum.
20 yılı aşkın süredir devam eden bu ilgi sahamda ulaştığım en büyük sonuç kemoterapinin tam bir kumar olduğu.
Kemoterapi ilaçla tedavi anlamına geliyor.
Asıl hedef kanser hücrelerini yok etmek olsa da, bu ilaçların çalışma mekanizması hızlı bölünen hücreleri yok etmek üzerine kurulu.
Kemoterapi alan hastaların saçlarının dökülmesi, mide bulantısı yaşamaları ve bağırsak sistemlerinin bozulmasının sebebi de alınan ilaçların o organlardaki hücreleri de öldürmesi.
En büyük problem ise hastalıklarla savaşta en büyük destekçimiz olan, vücudun ordusu diyebileceğimiz bağışıklık sisteminin de kemoterapiden olumsuz etkilenmesi.
Bu yazıyı kaleme almamda son dönemde izlediğim Good Doctor dizisi etkili oldu.
Güney Kore'de 2013 yılında yayınlanan İyi Doktor adlı diziden uyarlanan yapım Türkiye'de de Mucize Doktor adı ile ekranlara gelmişti.
Türkiye'deki dizide olmayan bir bölüm izledim Amerikan versiyonunda.
50'li yaşlarda bir kanser hastası.
Agresif yani hızlı yayılan sinir kılıfı tümörü sebebi ile tedavi görüyor.
Aldığı kemoterapiler fayda sağlamıyor.
Doktorları kemoterapinin sadece ömrünü birkaç ay daha uzatabileceğini ifade ediyor.
Hasta hayatının son aylarını kemoterapiyle, geçmeyen mide bulantılarıyla, bitmeyen yorgunlukla geçirmek istemiyor ve tedavilerini sonlandırıyor.
Kendisine ölmeden önce yapılacaklar listesi hazırlıyor.
Bungee jumping, son model arabalarla gezme, yurtdışı gezileri, tatiller vs. gayet güzel vakit geçiriyor.
Geçirdiği bir kazadan dolayı hastaneye geliyor ve doktorları detaylı incelemelerde tümörün küçüldüğünü fark ediyor.
Kemoterapi ilaçlarının etkisi geçmiş, bağışıklık sistemi tekrar aktif olmuştu.
Geçirdiği güzel zamanın verdiği mutluluk bağışıklık sisteminin kanserle mücadelesine destek sağlamıştı.
Artık hayatının son 6 ayı değil, tümör ameliyatla alındıktan sonra uzun ve gayet sağlıklı bir ömür onu bekliyordu.
Bu yazıdan "kanser hastaları kemoterapi almasın" sonucu çıkmamalı elbette.
Kemoterapi alırken bağışıklık sistemini güçlü tutacak beslenme ve yaşam formülleri uygulanmalı.
Reishi mantarı gibi immün sistem dostu bitkileri uzman bir doktor tavsiyesi ile doğru formda doğru dozda kullanmak mantıklı olmaz mı?
Ormanda geçirdiğimiz 2 saatlik bir sürede vücudumuzda inanılmaz değişiklikler olduğunu biliyor muydunuz?
Mutluluk hormonlarının savaşçı hücrelerimizi güçlendirmesi harika bir şey değil mi?
Kanser hastalarını pozitif etkileyecek, tedavilerine yardımcı olabilecek bu tarz formülleri devreye koymak gerekir.
Ancak bu şekilde daha fazla kanser hastasını kurtarmak mümkün olur.
- İstanbul'un trafik sorunu böyle çözülür / 09.09.2024
- Bu kıyasa mecbur kaldım / 02.09.2024
- Çiftçinin sorununu çözmek istemiyorlar / 26.08.2024
- Kemoterapi tam bir kumar! / 19.08.2024
- Dost dediğin / 12.08.2024
- Sinir bozan tipler / 05.08.2024
- Hizmeti işkenceye çevirmeyin / 29.07.2024
- Ateisti Müslüman yapan bilimsel gelişmeler / 22.07.2024
- Kanser değil yanlış/eksik tedavi mi öldürüyor? / 15.07.2024