İstanbul'un trafik sorunu böyle çözülür

40 yılı aşkın süredir yaşadığım İstanbul'da en büyük sorun elbette ekonomi ama ekonomi kadar olmasa da can yakan, sinir bozan bir durum da trafik.

Her ne kadar metro, metrobüs, tramvay vs toplu taşımaya yatırım yapılsa da trafik kaosu her geçen yıl daha da kronikleşiyor.

Çözüm adına atılan mini mini adımlar bu büyük krizi çözmeye yetmiyor elbette.

Peki, neler yapılabilir?

En büyük problem şüphesiz çok fazla nüfus ve çok fazla araba olması.

Bunu kısa vadede değiştirmek mümkün olmadığı için diğer çözümlere bakalım

* Trafikte ana sorunlardan biri yollarda kalan arabalar.

10.000 km bakımları zorunlu olmalı.

10.000 bakımını yaptırmayan araçlar trafiğe çıkarılmamalı.

Sadece bakım değil araçtaki tüm eksikler giderilmeden araç trafiğe çıkarılmamalı.

Özellikle 2000 model öncesi arabaların devlet desteği ile yeni arabalarla değiştirilmesi teşvik edilmeli.

* En büyük problemlerden biri de acemi şoförler.

Fren yapmaması gereken yerde yapılan bir fren trafiği çok ciddi etkilemektedir.

Bir ayrıntı gibi görülse de 80 kilometre hızla giden bir arabanın hızını frenle 20 kilometreye düşürmesi arkasındaki 5 kilometrelik trafiği etkilemektedir.

Ehliyet alma şartları ağırlaştırılmalıdır.

Kurslara katılım zorunlu olmalıdır.

Hem teknik bilgi hem de araç sürme konusunda adaylar çok donanımlı hale gelene kadar ehliyet verilmemelidir.

Yurt dışında 24 saati bulan araç sürme testleri yapılmaktadır.

Gece gündüz sürüşleri ayrı ayrı test edilmelidir.

Türkiye'de de adaylar her koşulda araç kullanmaya uygun hale geldikten sonra ehliyet verilmelidir.

* Araçlar gereksiz kırmızı ışıkta bekletilmemeli.

Bunun için de yapay zekadan faydalanarak araç ve yaya yoğunluğuna göre ışıklar ayarlanmalı.

* Belediyelerin başladı mı bitmek bilmeyen üst geçit ve yol çalışmaları kısa sürede tamamlanarak kapatılan şeritler trafiğe açılmalı.

* Sürekli şerit değiştiren araçlar sizin de sinirinizi bozuyor mu? En küçük bir boşlukta hemen şerit değiştiren araç sürücüleri tek kelime diyorum "yapmayın".

Sensörler ve kameralarla trafik takip edilip örneğin 100 metrelik yolda birden fazla şerit değiştiren araçlara ceza kesilebilir.

Makas atarak ilerleyenlerin ehliyetine direkt 2 yıllığına el konulmalı.

* Trafik krizinin ana aktörleri arasına kavga eden şoförleri eklemeden olmaz. 

En küçük bir hatada karşısındaki şoförü hastanelik edene kadar dövmek isteği nasıl bir ruh halidir anlayamıyorum.

Bu tarz şoförler psikolojik destek almalı, psikolog onayı olmadan trafiğe çıkarılmamalı. 

* Tek şerit geliş gidiş yollarda park yapılması da büyük bir sorun. 

Bakkallara marketlere özetle alışveriş yapılan noktalara yanaşan kamyon-kamyonetler trafiğin aksamasını pek umursamıyor.

Alışveriş noktasının önünde bir araç olsa bile hemen yanına durup, işi bitene kadar trafiği krize sokuyor.

Bunun için diğer araç sürücülerinin yol kenarlarına değil de otoparklara park etmeleri sağlanmalı. Belediyelerin her mahallede birkaç noktaya açık-kapalı-katlı otoparklar yapması çözüm olabilir.

* Tabi toplu ulaşım eksikliği. Her ne kadar metro-metrobüs-tramway-trenler aktif olarak kullanılsa da gelişmiş dünya şehirleri ile kıyasladığımızda çok geride olduğumuz görülüyor. Özellikle metro konusunda çok eksiğiz. Her ilçenin hatta nüfus yoğunluğu belli bir seviyenin üstünde olan her noktaya çok hızlı bir şekilde metro ulaştırılmalı.  

Esasında buraya kadar yazdıklarımızın büyük bir kısmı Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cihan Erdoğanyılmaz'ın yapay zeka projeleri ile çok rahat çözümlenebilir. Yetkililerin bu genç arkadaşa kulak vermelerini öneririm.