Yeni bir tabir buldum, yarı dolandırıcılık.
Ne karşı taraf tam dolandırıcı, ne de siz tam dolandırılansınız.
Açayım konuyu…
Gayrimenkul piyasasında son dönemde yaprak kımıldamıyor.
Bazı cin fikirli emlakçılar ve müteahhitler pek de etik olmayan yollarla müşteri çekmeye çalışıyorlar.
Tüm emlak ve müteahhit firmaları aynı değil elbette ama şöyle bir gerçek var.
İlan sitelerine baktığınızda İstanbul'un Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerinde 700-800 bin TL'ye evler görebilirsiniz.
Bir heyecanla telefona sarılırsınız, arayıp ilanın gerçek olup olmadığını sorgularsınız.
Sizi İstanbul'un bir ucundan emlak bürolarına getirmeyi bir şekilde başarırlar.
Kıt kanaat biriktirdiğiniz paranın üzerine belki de biraz borçlanıp ufak da olsa bir ev alma hayali ile yola düşersiniz.
Sevgili emlakçılarımız size ilandaki evi de gösterirler, heyecanınız daha da artar.
İş artık tapuya kalmıştır diye düşünürken emlakçı ağzındaki baklayı çıkarır.
"Ancak" diye başlar ve devam eder "burası hisseli satış, yani daire aslında 2 milyon 400 bin lira, 3 kardeşten biri hissesini satıyor, yani dairenin aslında 3'te 1 hissesi satılık."
Hayalleriniz oracıkta yıkılıyor.
Ya da ilanda gördüğünüz peşinat kısmı, kalan 1,5 milyon, 2 milyon neyse artık, kalan kısmı kredi çekeceksiniz.
Ya da dairenin üzerinde ipotek var, haciz var, onu da halletmeniz gerekir vs.
Hacizli kısım ne kadar? 1,5 milyon, 2 milyon vs.
Peki, dairenin bu kadar sorunu var, siz bunu neden ilanda yazmıyorsunuz?
Türlü bahanelerle kendilerini savunurlar.
Bazı emlak ofisleri de kendi personelleri ve eş dost akrabalarına hesap açtırıp ucuz ilanlar girdiriyorlar.
Siz sahibinden satılık sanarken bir anda yine aynı emlakçının önünde bulursunuz kendinizi.
Özetle ucuz ilanlara kanmayın, altında mutlaka bir bit yeniği vardır.
Hele hele tapuya gitmeden sakın kimseye bir kuruş kaparo vermeyin.
Peki, biz neden böyle olduk?
Neden doğru düzgün fiyat yazıp müşteri beklemiyoruz?
Neden illa bir hileye, bir üçkâğıda, bir katakulliye başvuruyoruz?
Soruyu muhatapları kendilerine sorsunlar, utanarak cevap arasınlar.
Biz bir de şehirlerarası yarı dolandırıcılara bakalım.
Emlak sitelerinde uygun fiyata ilan koyup sizi yüzlerce kilometre yol yaptırırlar.
Uygun fiyata ev/arsa/yazlık alma hayali ile gittiğiniz yerde sizi soğuk bir duş bekliyordur aslında.
O daire ya da arsa neyse artık "az önce satıldı, size bunu verelim" diyerek 2 katı fiyata gayrimenkul önerirler.
Oraya kadar gidip de eliniz boş dönmemek için bu yarı dolandırıcıların teklifini kabul bile edebilirsiniz.
Ya da hafta içi girdiği ilanı, hafta sonu siz oraya gitmeden önce silen emlakçılar da yok değil.
Yanlış görmüşsünüz, başkası ile karıştırmışsınız diye size fırça atanları da göreceksiniz.
İşin bir başka boyutu.
TÜİK dahil enflasyon istatistiği tutan kurumlar ilan sitelerindeki fiyatları baz alarak daire ve arsaların ortalama değerlerini hesaplıyor.
Resmi istatistikleri bile küçük de olsa aşağı çeken bu sahte/hileli ilanlara karşı gereğinin yapılmasını bekliyoruz.
- Teknoloji ve Allah’ın azameti / 24.02.2025
- Rockefeller tıbbı ve gerçek tıp / 17.02.2025
- Ajan ağzı ile Atatürk’e çamur atanlara yanıt / 10.02.2025
- İnsan neden dünyaya geldiğini unuttu / 03.02.2025
- Bir eski yeni kıyası da benden olsun / 27.01.2025
- Memur-Sen'den cevap ve düzeltme / 21.01.2025
- Asıl huzur hakkı vatandaşındır / 20.01.2025
- HPV bataklığında bir toplum / 13.01.2025
- Kafaya bak kafaya! / 06.01.2025