Şu anda küresel İslami finans büyüklüğü yaklaşık 2 trilyon dolar seviyesinde.
Önümüzdeki 5 yılda bu büyüklüğün iki katına çıkarak 4 trilyon dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.
İşte her geçen yıl daha da artan trilyonlarca dolarlık bu potansiyel, kapitalist ülkelerin iştahını kabartıyor.
Bu parasal potansiyelin kaymağını yemek isteyen kapitalistler, bunun için Türkiye gibi İslam ülkelerinde üniversiteler bünyesinde sözde araştırma merkezleri kurduruyorlar.
Bu araştırma merkezlerinde üretilen İslam'a güya uygun projelerle faizden kaçan Müslümanların 4 trilyonu bulan sermayesinin kapitalizmi ve elbette kapitalistleri beslemesini sağlamak istiyorlar.
Bugüne kadar dünya ekonomisinin 'işletim sistemi', mezara gömülmüş olan kapitalizmdi.
Kapitalist işletim sisteminde üretilmiş projeler bugüne kadar, İslami ambalajlarla 'faizsiz bankacılık', 'Adil Düzen' ya da 'İslami finans' gibi isimlerle sunuldu.
Bu sayede faizden kaçınmak isteyen milyonlarca insan onlarca yıldır istismar edildi ve ediliyor.
Oysa adına ne derseniz deyin temelinde kapitalizm olan projeler inancımıza uygun olamazlar.
Gerçek bu iken yıllardır yapılan, temeli kapitalizm, yani özü İslami olmayan bir mantığı İslam'a uygunmuş gibi sunmaktır.
Emperyalizmin doruk noktası olan kapitalizminden tamamıyla kurtulamadıktan sonra sömürüye son vermek mümkün değildir.
Kapitalist anlayış yok edildiğinde emperyalizmin temelleri de ortadan kalkmış olacaktır.
Adına İslami isimler vererek sömürüye çanak tutulması kapitalizmi güçlendirmekten başka bir işe yaramamıştır.
İnkâr edilemez bir gerçek şudur ki; kapitalizmin yegâne panzehiri Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'dir.
Emperyalist sömürüyle yok oluşa mahkûm edilmiş, kapitalizmden bıkmış ülkelerin yıllardır aradıkları kurtuluşu Milli Ekonomi Modeli'nde bulmaları bundan dolayıdır ve asla tesadüf değildir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın teziyle yok oluşa mahkûm olan kapitalizmden vazgeçip Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçiren ülkelerin toplam nüfusu 4 milyarı aşmaktadır.
Mezara gömülmüş kapitalizmi mezardan çıkarıp diriltmeye çalışmak yerine 4 milyar insanın tek umudu olan Milli Ekonomi Modeli, uzun zamandır ekonomisi S.O.S veren ülkemiz için de tek çıkar yoldur.
Önümüzdeki 5 yılda bu büyüklüğün iki katına çıkarak 4 trilyon dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.
İşte her geçen yıl daha da artan trilyonlarca dolarlık bu potansiyel, kapitalist ülkelerin iştahını kabartıyor.
Bu parasal potansiyelin kaymağını yemek isteyen kapitalistler, bunun için Türkiye gibi İslam ülkelerinde üniversiteler bünyesinde sözde araştırma merkezleri kurduruyorlar.
Bu araştırma merkezlerinde üretilen İslam'a güya uygun projelerle faizden kaçan Müslümanların 4 trilyonu bulan sermayesinin kapitalizmi ve elbette kapitalistleri beslemesini sağlamak istiyorlar.
Bugüne kadar dünya ekonomisinin 'işletim sistemi', mezara gömülmüş olan kapitalizmdi.
Kapitalist işletim sisteminde üretilmiş projeler bugüne kadar, İslami ambalajlarla 'faizsiz bankacılık', 'Adil Düzen' ya da 'İslami finans' gibi isimlerle sunuldu.
Bu sayede faizden kaçınmak isteyen milyonlarca insan onlarca yıldır istismar edildi ve ediliyor.
Oysa adına ne derseniz deyin temelinde kapitalizm olan projeler inancımıza uygun olamazlar.
Gerçek bu iken yıllardır yapılan, temeli kapitalizm, yani özü İslami olmayan bir mantığı İslam'a uygunmuş gibi sunmaktır.
Emperyalizmin doruk noktası olan kapitalizminden tamamıyla kurtulamadıktan sonra sömürüye son vermek mümkün değildir.
Kapitalist anlayış yok edildiğinde emperyalizmin temelleri de ortadan kalkmış olacaktır.
Adına İslami isimler vererek sömürüye çanak tutulması kapitalizmi güçlendirmekten başka bir işe yaramamıştır.
İnkâr edilemez bir gerçek şudur ki; kapitalizmin yegâne panzehiri Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'dir.
Emperyalist sömürüyle yok oluşa mahkûm edilmiş, kapitalizmden bıkmış ülkelerin yıllardır aradıkları kurtuluşu Milli Ekonomi Modeli'nde bulmaları bundan dolayıdır ve asla tesadüf değildir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın teziyle yok oluşa mahkûm olan kapitalizmden vazgeçip Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçiren ülkelerin toplam nüfusu 4 milyarı aşmaktadır.
Mezara gömülmüş kapitalizmi mezardan çıkarıp diriltmeye çalışmak yerine 4 milyar insanın tek umudu olan Milli Ekonomi Modeli, uzun zamandır ekonomisi S.O.S veren ülkemiz için de tek çıkar yoldur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024