İzin verilene kadar tanınmaz
İmam Ca'fer (a.s.) buyurdu ki: "Hakkı gasp olunan ve inkar olunan mazlum İmam'ınız ve bu (gaybetin) sahibi onların arasında dolaşır, pazarlarında gezer, onların bastığı yerlerden geçer. Ama onlar O'nu tanımazlar. Ta ki sonunda Allah kendisini onlara tanıtması için tıpkı Yusuf'a izin verdiği gibi O'na izin verir"
15.02.2018 00:00:00
Sedir-i Seyrefi der ki:
İmam Ebu Abdullah Ca'fer es-Sâdık'tan (aleyhisselam) duydum ki, şöyle buyurdu: "Bu işin sahibinde Yusuf'a bir benzerlik vardır."
Şöyle arz ettim: "Sen bize bir gaybeti veya hayreti bildiriyor gibisin."
Buyurdu ki: "Bu domuz kılıklı melun halk hangi sözü inkâr eder? Yusuf'un kardeşleri akıllı ve zeki idiler. Onlar peygamberin evlatları idiler. Yusuf'un huzuruna çıkıp onunla konuştular ve ona hitap ederek onunla alışveriş yaptılar. Onunla kardeş oldukları halde onu tanımadılar, ta ki sonunda kendisini onlara tanıtıp dedi ki: 'Ben Yusuf'um.' İşte o zaman Yusuf'u tanıdılar. Peki bu şaşkın ve başıboş ümmet, Allah'ın Hüccet'ini kendilerinden gizleyebileceğini niçin inkâr ederler? Yusuf, Mısır'ın mâliki idi ve onunla babası arasında on sekiz günlük yol vardı. Yusuf'un yerini ona bildirmek isteseydi, buna kudreti yeterdi. Allah'a and olsun ki, Yakup'a müjdeyi verdiklerinde dokuz günde Mısır'a gitti. Allah Azze ve Celle tıpkı Yusuf'a yaptığını kendi Hüccet'ine de aynısını yapıyorsa bu ümmet niçin bunu inkar eder?
Hakkı gasp olunan ve inkar olunan mazlum İmam'ınız ve bu (gaybetin) sahibi onların arasında dolaşır, pazarlarında gezer, onların bastığı yerlerden geçer. Ama onlar O'nu tanımazlar. Ta ki sonunda Allah kendisini onlara tanıtması için tıpkı Yusuf'a izin verdiği gibi O'na izin verir. O zaman ona kardeşleri demişti ki: 'Doğrusu sen Yusuf musun?' Yusuf da, 'Ben Yusuf'um' demişti."
Aynı hadisi Kuleyni de nakleder.
Ebu Basir der ki:
İmam Muhammed Bâkır'ın (aleyhisselam) şöyle buyurduğunu duydum: "Bu gaybetin sahibinde dört peygamberin sünneti vardır. Hz. Musa'dan bir sünnet, Hz. İsa'dan bir sünnet, Hz. Yusuf'tan bir sünnet ve Hz. Muhammed'den bir sünnet, Allah'ın selamı hepsinin üzerine olsun."
Dedim ki: "Hz. Musa'nın sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Çekinip dikkatle gizlenmek."
Dedim ki: "Hz. İsa'nın sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Hz. İsa'nın hakkında söylenenler, O'nun hakkında da söylenecek."
Dedim ki: "Hz. Yusuf'un sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Zindan ve gaybet."
Dedim ki: "Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve alih) sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Kıyam ettiğinde Resûlullah'ın yolundan gidecektir. Yalnız O Resûlullah'ın eserlerini açıklayacaktır. On sekiz ay kılıcı boynuna koyacak ve Allah O'ndan razı olana dek yığınlarla topluluğu öldürecektir."
Dedim ki: "Allah'ın rızasını nereden bilecektir?"
Buyurdu ki: "Allah O'nun kalbine rahmetini nazil edecektir." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
İmam Ebu Abdullah Ca'fer es-Sâdık'tan (aleyhisselam) duydum ki, şöyle buyurdu: "Bu işin sahibinde Yusuf'a bir benzerlik vardır."
Şöyle arz ettim: "Sen bize bir gaybeti veya hayreti bildiriyor gibisin."
Buyurdu ki: "Bu domuz kılıklı melun halk hangi sözü inkâr eder? Yusuf'un kardeşleri akıllı ve zeki idiler. Onlar peygamberin evlatları idiler. Yusuf'un huzuruna çıkıp onunla konuştular ve ona hitap ederek onunla alışveriş yaptılar. Onunla kardeş oldukları halde onu tanımadılar, ta ki sonunda kendisini onlara tanıtıp dedi ki: 'Ben Yusuf'um.' İşte o zaman Yusuf'u tanıdılar. Peki bu şaşkın ve başıboş ümmet, Allah'ın Hüccet'ini kendilerinden gizleyebileceğini niçin inkâr ederler? Yusuf, Mısır'ın mâliki idi ve onunla babası arasında on sekiz günlük yol vardı. Yusuf'un yerini ona bildirmek isteseydi, buna kudreti yeterdi. Allah'a and olsun ki, Yakup'a müjdeyi verdiklerinde dokuz günde Mısır'a gitti. Allah Azze ve Celle tıpkı Yusuf'a yaptığını kendi Hüccet'ine de aynısını yapıyorsa bu ümmet niçin bunu inkar eder?
Hakkı gasp olunan ve inkar olunan mazlum İmam'ınız ve bu (gaybetin) sahibi onların arasında dolaşır, pazarlarında gezer, onların bastığı yerlerden geçer. Ama onlar O'nu tanımazlar. Ta ki sonunda Allah kendisini onlara tanıtması için tıpkı Yusuf'a izin verdiği gibi O'na izin verir. O zaman ona kardeşleri demişti ki: 'Doğrusu sen Yusuf musun?' Yusuf da, 'Ben Yusuf'um' demişti."
Aynı hadisi Kuleyni de nakleder.
Ebu Basir der ki:
İmam Muhammed Bâkır'ın (aleyhisselam) şöyle buyurduğunu duydum: "Bu gaybetin sahibinde dört peygamberin sünneti vardır. Hz. Musa'dan bir sünnet, Hz. İsa'dan bir sünnet, Hz. Yusuf'tan bir sünnet ve Hz. Muhammed'den bir sünnet, Allah'ın selamı hepsinin üzerine olsun."
Dedim ki: "Hz. Musa'nın sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Çekinip dikkatle gizlenmek."
Dedim ki: "Hz. İsa'nın sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Hz. İsa'nın hakkında söylenenler, O'nun hakkında da söylenecek."
Dedim ki: "Hz. Yusuf'un sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Zindan ve gaybet."
Dedim ki: "Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve alih) sünneti nedir?"
Buyurdu ki: "Kıyam ettiğinde Resûlullah'ın yolundan gidecektir. Yalnız O Resûlullah'ın eserlerini açıklayacaktır. On sekiz ay kılıcı boynuna koyacak ve Allah O'ndan razı olana dek yığınlarla topluluğu öldürecektir."
Dedim ki: "Allah'ın rızasını nereden bilecektir?"
Buyurdu ki: "Allah O'nun kalbine rahmetini nazil edecektir." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.