Tarihi bilgilerinizi hatırlamaya çalışırsanız; 19. yüzyılın ikinci yarısında devlet kurma çalışmalarına başlayan Yahudilerin, Arz-ı mev'ut (vaad edilmiş topraklar) doğrultusunda girişimleri ilk önce İngiltere'de görülür. 1848'de İngiliz hükümeti bir genelgeyle Filistin'deki konsoloslarını, Yahudilerin himayesine vermesiyle süreç hızlandı. Dünyanın her yerinde faaliyet içerisinde bulunan Yahudilerin kurdukları açık gizli lobi faaliyetleriyle her geçen gün güçlerine güç kattılar. ABD ve İngiltere başta olmak üzere diğer batılı devletlerde bulunan Yahudiler İsrail'e gizli ve açık destekleriyle onu her geçen gün büyüttüler. Bu süreçte, batının İsrail'in yanında yer alması inançları bakımından doğal karşılanabilir. Çünkü "küfür tek millettir" İsrail'i sadece batı değil, İslam dünyasındaki teslimiyetçi iktidarlar ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Atatürk'ten sonra gelen hemen hemen bütün siyasi iktidarları da İsrail'i kendi elleriyle büyüttüler. Özellikle de küresel güç odaklarının ağırlıklı oranda Yahudilerin elinde bulunması sebebiyle küreselleşmeyi kabul eden her siyasi idareye adeta İsrail'in büyütülmesi görevi verildi. Mesela ülkemizde siyasi iktidara talip olanların mutlaka Yahudi lobileriyle dirsek temasları sağlandı?Onlara çizilen yol haritaları mutlaka Yahudilerin himaye ve büyütülmesi şeklinde çizildi? Özelleştirme adı altında yapılan satışlarla; gerek toprak, gerek maden, gerek kurum olarak Yahudi asıllı olanlara imkânlar sağlandı. Bir de Dinlerarası Diyalog, Medeniyetler İttifakı kılıfları adı altında hazırlanan BOP projeleri ile, Hıristiyan ve Yahudilerin ekmeklerine yağ sürüldü? Müslüman'ın itikadı bozuldu, sapık dinlerin görüşleri hoşgörü adı altında kabul ettirildi?AKP iktidarına kadar biraz örtülü devam eden bu süreç, AKP döneminde daha açığa çıktı. Bunun sebebi de dindar kesimin oylarıyla iktidar edilen bir partinin, Müslüman-Türk halkının aleyhine bir davranış sergileyemeyeceği zannıdır. Bazı cemaatler tarafından da bu düşünce vatandaşa sinsice kabul ettirilince işler daha da kolaylaştı. Dindar vatandaşın kafasında oluşan hüsn-ü zan sayesinde, yapılan en açık yanlışa bile kılıf uydurdular. AB ve ABD'ye teslim olmuş bir iradeye verilen her görev İsrail'i büyüttü. En dindar olanlar, en milliyetçi olanlar İsrail'in menfaatleri doğrultusunda yasalar çıkardılar. Müslüman Türk halkı da bunu bal gibi yuttu.İsrail ile en stratejik askeri ve sivil anlaşmalar da bunlara yaptırıldı. Yani; en dini meseleler en dini görünenlere, en milli meseleler de en milli görünen iktidar sahiplerine tarumar ettirildi. Meydanlarda "kahrolsun İsrail" diye bağıran partilerin geçmişlerine bir bakılsa; en "İsrailci" siyasilerin onlar oldukları da görülecektir. Eli kanlı İsrail'in elini güçlendirenler, iki yüzlülükten kurtulmadan, ya da iki yüzlüleri vatandaş tanımadan çözüm beklemek beyhudedir.***Son gelişmeleri BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin ağzından dinleyince, sis bulutlarının nasıl aralandığını, nasıl bir kumpas içinde olduğumuzu anlamanız kolaylaşacaktır. Teslimiyetçi siyasilerden vazgeçerek gerçek milli çözümü olan Prof. Dr Haydar Baş'ı iktidar etmek, yapılacak en somut ve doğru çözümdür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025