7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde başlayan İsrail vahşeti ve işgali, sonra Batı Şeria'ya şimdi de Lübnan'a sıçradı. BM Genel Kurulu'nda İsrail Başbakanı Netanyahu'nun gösterdiği fotoğraflara bakılırsa, İsrail arzı mevut hayalini adım adım gerçekleştiriyor.
Önce Tahran'da İsmail Heniyye suikastı, ardından çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasıyla binlerce Hizbullah mensubunun etkisiz hale getirilmesi ve sonrasında da Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'ta hedef alınarak şehit edilmesi…
En başta şu gerçeği ifade etmeliyiz ki, bunlar içeriden istihbarat alınmadan gerçekleşmesi mümkün olmayan suikastlar. Zaten dikkat ederseniz, İsrailli yetkililer Nasrallah suikastının "anlık istihbaratla" yapıldığını açıkladı.
Hizbullah'ın en önde gelen isimlerinden olan Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, Nasrallah'ın öldürülmesi sonrasında dün ilk kez açıklamada, "Grup bir kardeşini, bir liderini kaybetti. Nasrallah'ın yolunda yürümeye devam edeceğiz" dedi.
Kasım, İsrail'in kara saldırısına hazır olduklarını açıklayarak, "Günün sonunda zafer bizim olacak" diye konuştu. Kasım, konuşmasının sonunda, Hizbullah'ın yeni liderinin kim olacağına ilişkin tartışmalara yanıt verdi. En yakın zamanda yeni genel sekreter seçeneklerini söyleyen Kasım, bu seçimi Hizbullah içindeki mekanizmaya göre yapacaklarını bildirdi.
Başta Nasrallah olmak üzere, diğer Hizbullah yetkililerinin nokta saldırılarla gerçekleşmesi, içeriden ciddi bir sızıntı olduğunu gösteriyor. Hizbullah'ın, bundan sonraki süreçte bu sızıntının asıl kaynağını tespit ederek yola çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Nasrallah'ın daha ölüm haberi gelmeden, liderlik koltuğuna hareketin yürütme konseyi başkanı Haşim Safiyuddin'in seçildiğine dair basın ve medya organlarında çokça haberler yayımlandı. Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, bu haberler yalanlandı. Bu haberler neden servis edildi merak konusu…
Lübnan makamlarına göre, Hizbullah'ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül'den beri 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 1174 kişi İsrail saldırılarında öldürüldü. Dün itibarıyla İsrail'in son 24 saatte Lübnan'da düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 105'e yükseldiğini bildirildi.
Dün ilk kez Beyrut'un merkezini vuran İsrail savaş uçakları, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin üç üyesini öldürdü. Ülkenin güneyindeki bombardımanda ise Hamas'ın Lübnan şefi Fetih Şerif Ebu el-Emin'in öldüğü açıklandı. İsrail ordusunun Lübnan'a kara operasyonu düzenleyeceğine ilişkin iddialar ortaya atılırken, havadan bombardımanlara yenileri ekleniyor. Beyrut'un merkezine yapılan bu saldırı Hizbullah'ın güçlü olduğu Dahiye Mahallesi dışında bir yere 2006'dan beri düzenlenen ilk saldırı oldu. Belli ki, İsrail içeriden istihbarat almaya devam ediyor.
İsrail'in saldırılarından sonra Lübnan'da da aynen Gazze'deki karanlık tablo yaşanıyor. Lübnanlı yüz binler, saldırıların hedefi olmamak için yoğun bir şekilde göç ediyor. Lübnanlı yetkililer 1 milyon kişinin göç edebileceğini belirtiyor.
Bu da, ekonomisi çok zor durumda olan ve demografik yapısı oldukça karışık olan Lübnan'ın büyük bir iç gerilime sürüklenebileceğini belki de bunun yeniden bir iç savaşa dönüşebileceğini gösteriyor.
Bu gelişmeler yaşanırken, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın "ABD bizi kandırdı" açıklaması oldukça dikkat çekti.
İran devlet televizyonuna göre, Pezeşkiyan, ABD ve Avrupalı liderlerin, İran'ın Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye suikastına karşılık vermemesi halinde Gazze'de ateşkes ilan edeceklerine dair kendilerine söz verdiğini ancak bunu yerine getirmediklerini söyledi. İran Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları ülkede tartışmalara yol açarken gece saatlerinde İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi binasının önünde toplanan bir grup, bu açıklamalara karşı yetkililerden yanıt verilmesini talep etti.
İsrail'in en büyük destekçileri olan Batılı ülkelerin verdikleri sözleri asla tutmayacaklarını artık birileri şu İslam ülkelerinin liderlerine anlatmalı. İsrail teker teker İslam ülkelerini yerle bir edip, arzı mevut hedeflerine daha da yaklaşırken, hedefteki ülkelerin liderlerinin hala "kandırıldık" itirafında bulunmaları gerçekten sorgulanması gereken bir konu. Kandırılanlar o koltuklarda oturmaması lazım.
Türkiye için bir durum analizi yapmamız gerekirse, ülkemiz de arzı mevut kapsamındadır ve bu işgal ve vahşet tablosu sınırlarımıza hızla yaklaşmaktadır.
Ve maalesef sürekli "kandırılan" siyasetçiler bizde de var.
Ülkemize yaklaşan tehdit konusunda Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu tespitleri kulaklarımıza küpe olmalıdır:
"2006 yılında İsrail'in Lübnan'dan tamamen sökülüp atılmasına imza atan, bu başarıya imza atan Hasan Nasrallah'ın liderliğindeki Hizbullah… Nasrallah şehit edildi, şimdi sormanız gereken tek soru şu; İsrail vahşetinin karşısında şimdi kim duracak? Bakın kına yakanlar var. Lübnan'a taziye mesajı yayınlarken Hizbullah'tan bahsetmekten imtina eden, Hasan Nasrallah'ın adını ağzına alamayanlar var. Onlara şunu soruyorum; şimdi bu İsrail'le sen mi savaşacaksın?"
"Bugün İsrail'in bu pervasızca saldırılarının sebebi karşısında hiçbir gücün duramaması… Niye kimse karşısında duramıyor, bu vahşete niye kimse dur diyemiyor? Niye biliyor musunuz; yeşile boyanmış bir kağıt yüzünden. Yeşile boyanmış bir kağıt yüzünden yüzbinlerin ölmesine müsaade eden sözüm ona Müslüman liderler ortalıkta geziyor. Sözüm ona Müslüman bunlar!"
"İsrail'in karşısındaki en büyük engel, İsrail'i titreten adam, korkutan adam şehit oldu ve bugün İsrail'in önünde hiçbir engel kalmadı. Beyrut dediğiniz yer Hatay'a 200 km, F35 ile 5 dakika. Bugün Lübnan'da yaşananlardan sonra bu söylediklerimi unutmayın, artık Ankara tehdit altındadır. Bu hiç kimseye şaka gelmesin. Biz Gazze'yi de konuşurken, Ortadoğu'yu da konuşurken hep bunu söyledik; bakın Ankara tehdit altında, Türkiye tehdit altında."
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024