Ortadoğu'nun haritası değişecek mi?
2 - Ürdün - Yakın vadeli bir stratejik hedef olarak görülmektedir. Ürdün'ü İsrail er veya geç olarak tasfiye etmek ve oralara Filistin halkının bir kısmını yerleştirmek istemektedir.
3 - Lübnan - Zaten fiilen yaklaşık olarak tam 5 bölgeye ayrılmış olarak görülmektedir.
Bunlar:
A - Maruni - Hıristiyan bölgesi,
B - Müslüman bölgesi,
C - Dürzi Bölgesi,
D - Şii bölgeleridir. Şii bölgesi zaten bir nevi İsrail denetimi altındadır.
4 - Irak'ın İsrail için tam av olmaya uygun bir yapısı mevcuttur. Üstelik Irak petrol zenginidir. Bu petrolü ise şu anda ABD elde etmek istemektedir. Ama onlar ilerde herhalde çok kolay bir şekilde anlaşırlar. Irak'ta zaten kuzeyde İsrail'in vargücüyle desteklediği Barzani ve Talabani önderliğinde bir Kürt Devleti kurulmak üzeredir. Diğer kısımlarında ise Sünniler ve Şiilerin büyük çapta anlaşmazlıkları mevcuttur. Şu anda bazı birleşik hareketlerde bulunmalarına rağmen, ileride bunların arasında anlaşmazlık çıkması muhtemeldir. Bu anlaşmazlık kendiliğinden çıkmazsa, etraftaki ajanlardan gelecek olan kışkırtmalar sayesinde oluşması muhtemeldir. Fakat şu anda ortak düşmana ABD işgaline karşı adeta birleşmiş olarak hareket etmektedirler. Bakalım bu birliktelik nereye kadar sürecektir. Üstelik Ocak'ta orada seçimlerin olması gerekiyor. Seçimlerin yapılıp yapılmayacağı da henüz belli değildir.
5 - Suriye'de etnik yapılar oldukça farklıdır. Kıyıda bir "Şii" devleti, Halep bölgesinde bir "Sünni devleti" ve Havran'ın Kuzey kısmında bir "Dürzi devleti"nin kurulması muhtemeldir. Aslında temel yapı bakımından Lübnan'dan farklı değildir. Suriye bütünlüğünü şu anda ordu sağlamaktadır. Onun zayıflamasıyla tüm bu anlaşmazlıklar su yüzüne kolaca çıkabilir.
İsrail çekiciliğini neden kaybediyor?
İsrail kuruluşundan beri yapay olarak adeta hormonlu bir şekilde büyütülmeye çalışıldı. Başlangıçtaki 65.000 Musevi nüfuslu bölgeye milyonlarca insan göç ettirildi ve oraların yerli halkı adeta kovularak yeni gelenler yerleştirildi. Toprakları yetmedi, savaşla yeni topraklar kazanıldı. Sonunda oralara da yeni gelen Yahudiler yerleştirildi. O da yetmedi Golan tepelerini Batı yakasını ve tüm Kudüs'e el koydular. İçerde ve dışarıda çatışmalar oldu. Çok kan döküldü. İsrail adeta devlet terörü uygulamaya başladı.
Arafat'ı adeta hapsetti. Filistin halkının üzerine uçaklardan ve helikopterlerden adeta bombalar yağdırdı. Onları terörist ilan etti. Her gün onlarca hatta yüzlerce insan kaybı oldu. Binlerce sakat kalanlar ve evleri yıkılanlar açıkta ve sefalet içinde kaldılar. Sonunda Arafat dayanamadı ve hastalandı. Fransa'ya kaldırıldı, orada Percy askeri hastanesinde tedavi altına alındı. Ama kurtarılamadı, teşhisi dahi konulamadan vefat etti. 11 gün araştırıldı ama "tanısız" vefat etti. Arafat bir nevi öldürüldü. Tüm medeni dünya cenazesine gitti ama İsrail'e kimse bir şey sormadı ve yapamadı! Her şey normal karşılandı. Çünkü İsrail'in arkasında Mr. Bush vardı. Mr. Bush ise şu anda dünyada adeta "Mr. Boss" gibi hüküm sürmektedir.
İsrail'in (Mr. Şaron'un) bazı yaptıklarına akıl fikir ermez. Şimdi de kendi ülkesinin etrafında bir beton set inşaa etmeye kalkıştı. Filistin halkını, İsrail halkından ayırmak için yüzlerce kilometrelik uzun ve yüksek bir duvarla ülkesinin etrafını çevirmeye çalıştı. Aslında bu İsrail'in etrafında duvar örerek İsrail devletini ve halkını adeta bir "açık hava hapishanesine" çevirmektedir. Ama o şimdilik bunun farkında bile değildir!
2 - Ürdün - Yakın vadeli bir stratejik hedef olarak görülmektedir. Ürdün'ü İsrail er veya geç olarak tasfiye etmek ve oralara Filistin halkının bir kısmını yerleştirmek istemektedir.
3 - Lübnan - Zaten fiilen yaklaşık olarak tam 5 bölgeye ayrılmış olarak görülmektedir.
Bunlar:
A - Maruni - Hıristiyan bölgesi,
B - Müslüman bölgesi,
C - Dürzi Bölgesi,
D - Şii bölgeleridir. Şii bölgesi zaten bir nevi İsrail denetimi altındadır.
4 - Irak'ın İsrail için tam av olmaya uygun bir yapısı mevcuttur. Üstelik Irak petrol zenginidir. Bu petrolü ise şu anda ABD elde etmek istemektedir. Ama onlar ilerde herhalde çok kolay bir şekilde anlaşırlar. Irak'ta zaten kuzeyde İsrail'in vargücüyle desteklediği Barzani ve Talabani önderliğinde bir Kürt Devleti kurulmak üzeredir. Diğer kısımlarında ise Sünniler ve Şiilerin büyük çapta anlaşmazlıkları mevcuttur. Şu anda bazı birleşik hareketlerde bulunmalarına rağmen, ileride bunların arasında anlaşmazlık çıkması muhtemeldir. Bu anlaşmazlık kendiliğinden çıkmazsa, etraftaki ajanlardan gelecek olan kışkırtmalar sayesinde oluşması muhtemeldir. Fakat şu anda ortak düşmana ABD işgaline karşı adeta birleşmiş olarak hareket etmektedirler. Bakalım bu birliktelik nereye kadar sürecektir. Üstelik Ocak'ta orada seçimlerin olması gerekiyor. Seçimlerin yapılıp yapılmayacağı da henüz belli değildir.
5 - Suriye'de etnik yapılar oldukça farklıdır. Kıyıda bir "Şii" devleti, Halep bölgesinde bir "Sünni devleti" ve Havran'ın Kuzey kısmında bir "Dürzi devleti"nin kurulması muhtemeldir. Aslında temel yapı bakımından Lübnan'dan farklı değildir. Suriye bütünlüğünü şu anda ordu sağlamaktadır. Onun zayıflamasıyla tüm bu anlaşmazlıklar su yüzüne kolaca çıkabilir.
İsrail çekiciliğini neden kaybediyor?
İsrail kuruluşundan beri yapay olarak adeta hormonlu bir şekilde büyütülmeye çalışıldı. Başlangıçtaki 65.000 Musevi nüfuslu bölgeye milyonlarca insan göç ettirildi ve oraların yerli halkı adeta kovularak yeni gelenler yerleştirildi. Toprakları yetmedi, savaşla yeni topraklar kazanıldı. Sonunda oralara da yeni gelen Yahudiler yerleştirildi. O da yetmedi Golan tepelerini Batı yakasını ve tüm Kudüs'e el koydular. İçerde ve dışarıda çatışmalar oldu. Çok kan döküldü. İsrail adeta devlet terörü uygulamaya başladı.
Arafat'ı adeta hapsetti. Filistin halkının üzerine uçaklardan ve helikopterlerden adeta bombalar yağdırdı. Onları terörist ilan etti. Her gün onlarca hatta yüzlerce insan kaybı oldu. Binlerce sakat kalanlar ve evleri yıkılanlar açıkta ve sefalet içinde kaldılar. Sonunda Arafat dayanamadı ve hastalandı. Fransa'ya kaldırıldı, orada Percy askeri hastanesinde tedavi altına alındı. Ama kurtarılamadı, teşhisi dahi konulamadan vefat etti. 11 gün araştırıldı ama "tanısız" vefat etti. Arafat bir nevi öldürüldü. Tüm medeni dünya cenazesine gitti ama İsrail'e kimse bir şey sormadı ve yapamadı! Her şey normal karşılandı. Çünkü İsrail'in arkasında Mr. Bush vardı. Mr. Bush ise şu anda dünyada adeta "Mr. Boss" gibi hüküm sürmektedir.
İsrail'in (Mr. Şaron'un) bazı yaptıklarına akıl fikir ermez. Şimdi de kendi ülkesinin etrafında bir beton set inşaa etmeye kalkıştı. Filistin halkını, İsrail halkından ayırmak için yüzlerce kilometrelik uzun ve yüksek bir duvarla ülkesinin etrafını çevirmeye çalıştı. Aslında bu İsrail'in etrafında duvar örerek İsrail devletini ve halkını adeta bir "açık hava hapishanesine" çevirmektedir. Ama o şimdilik bunun farkında bile değildir!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006