Gaziantep önündeki seyrettiğim Fenerbahçe maç boyunca rakibine oranla daha istekli ve arzuluydu.
Bu gerçek İsmail Kartal'ın başarısı. Mesele sadece iyi oyun değil. Burada arzu ve istekten bahsediyorum.
Bu duyguyu aşılayanın İsmail Kartal olduğunu düşünüyorum. Üstelik hafta içinde kulübün başkanı Portekiz'de Kartal'ın yerine yabancı bir teknik direktör arayıp durdu.
Olacak şey değil. Takım Şampiyonlar Ligi'ne vize alabilmek için canını dişine takmış mücadele ediyor. Başkan nerede olmalı.
İstanbul'da takıma moral vermesi gerekirken o Portekiz'de sanki takımdan ümidini kesmiş ayrı telden çalıyor.
Başkan resmen kendi için şov peşinde. Böyle bir durumda gerek işinin başında moralini bozmayan İsmail Kartal ve gerekse sahada mücadele gücünü eksiltmeyen futbolcular her türlü övgüyü hak ediyor.
Aday olarak geçen Löw ve Jorge Jesus doymuşlar. Başarıya aç adamlar değil. Bunların hiçbirinin Fenerbahçe'ye verebileceği bir katkı yok.
Bunlarla Arda gibi futbolcuları kazanma ihtimali yok. Süper star futbolcular isterler.
Bu gibi adamlara onca parayı vermek yerine İsmail Kartal'a o parayla daha iyi bir kadroyu teslim etmek daha akılcı değil mi?
Hadi burda bir iddia da yapayım. Göreceksiniz İsmail Kartal yeni sezonda da Fenerbahçe'nin başında olacak. Başka türlüsü ekonomik koşullar açısından zaten mümkün değil.
O yüzden Fenerbahçe taraftarı rahat olsun.
Maça gelirsek dediğim gibi Fenerbahçe maçın genelinde rakibine oranla üstündü.
Fenerbahçe'nin oynadığı futbol çok yüksek bir tempoda değil fakat Türkiye ortalamasının oldukça üstünde.
Asıl önemli nokta ise Fenerbahçe tempo ile organizasyonu oldukça dengeli bir seviyede tutmayı başarıyor.
Gerek geçen hafta olsun gerekse de bu hafta olsun Fenerbahçe'nin oyunu hiçbir an savruklaşmadı.
Maçın tamamında Fenerbahçe'nin oyunu derli topluydu. Fenerbahçe'nin değişik bir enerjisi var.
Öyle çok baskılı ve rakibi ezen bir oyun sergilemiyor. Çok fazla da pozisyon zenginliği söz konusu değil ama kendine has oyun tarzı ile oyunda hakimiyet kurmayı becerebiliyorlar.
Bu maçta da ilk 30 dakika net bir şekilde rakibinden çok üstündü. Adeta Gaziantep'e topu göstermedi.
Nazım çok iyi başladı. İlk golde Rossi'ye asist bile yaptı. Golü atan Rossi doğru bir vuruş ile ilk golü kaydetti.
Beni en çok sevindiren oyuncu ise Gustavo'ydu. Gustavo maç boyunca ağırlıklı olarak ofansif bir performans sergiledi.
İlk 30 dakikada Mert ve İrfan ile bağlantılar kurdu. Öyle aldığı her topu geri pas olarak kullandığı futbol anlayışından uzaktı.
Bu karşılaşmada Fenerbahçe'nin oyunda üstün taraf olmasına katkı veren oyuncuydu.
Serdar Dursun birçok pozisyona girdi ama bunların sadece birini değerlendirebildi.
39'da ise oldukça tuhaf bir hareket yaptı. 18 içinde sağ tarafta topa öyle bir vuruş yaptı ki bu orta mı şut mu pas mı belli değildi. Top da sanırım üstten auta gitti.
Maçın genelinde Rossi ve Mert Hakan çok çalıştılar. Mert Hakan ikinci golde Serdar Dursun'a asist yaptı.
Yine Mert Hakan üçüncü golde topun kalabalık içinde Fenerbahçe'de kalmasını sağladı.
Üçüncü golü atan Zajc ise golden önce 18 içinde estetik hareketler ile gözleri doyurdu.
Son anlarda ortaya çıkan oyuncu ise Antep'ten Sagal'dı. Fakat 90+4'te bu oyuncunun sert kafa vuruşunu muazzam bir refleks ile çıkaran Altay da her türlü övgüyü hak ediyor.
Bu sonuçla birlikte Fenerbahçe'nin ikincilik şansı devam ediyor.
Beşiktaş ve Galatasaray ile kıyaslandığında gelecek sezon için en çok umut vadeden takım Fenerbahçe.
Yeter ki anlamsız maceralara girilmesin. Yani İsmail Kartal varken başka arayışlara gerek yok diyorum.
Bu gerçek İsmail Kartal'ın başarısı. Mesele sadece iyi oyun değil. Burada arzu ve istekten bahsediyorum.
Bu duyguyu aşılayanın İsmail Kartal olduğunu düşünüyorum. Üstelik hafta içinde kulübün başkanı Portekiz'de Kartal'ın yerine yabancı bir teknik direktör arayıp durdu.
Olacak şey değil. Takım Şampiyonlar Ligi'ne vize alabilmek için canını dişine takmış mücadele ediyor. Başkan nerede olmalı.
İstanbul'da takıma moral vermesi gerekirken o Portekiz'de sanki takımdan ümidini kesmiş ayrı telden çalıyor.
Başkan resmen kendi için şov peşinde. Böyle bir durumda gerek işinin başında moralini bozmayan İsmail Kartal ve gerekse sahada mücadele gücünü eksiltmeyen futbolcular her türlü övgüyü hak ediyor.
Aday olarak geçen Löw ve Jorge Jesus doymuşlar. Başarıya aç adamlar değil. Bunların hiçbirinin Fenerbahçe'ye verebileceği bir katkı yok.
Bunlarla Arda gibi futbolcuları kazanma ihtimali yok. Süper star futbolcular isterler.
Bu gibi adamlara onca parayı vermek yerine İsmail Kartal'a o parayla daha iyi bir kadroyu teslim etmek daha akılcı değil mi?
Hadi burda bir iddia da yapayım. Göreceksiniz İsmail Kartal yeni sezonda da Fenerbahçe'nin başında olacak. Başka türlüsü ekonomik koşullar açısından zaten mümkün değil.
O yüzden Fenerbahçe taraftarı rahat olsun.
Maça gelirsek dediğim gibi Fenerbahçe maçın genelinde rakibine oranla üstündü.
Fenerbahçe'nin oynadığı futbol çok yüksek bir tempoda değil fakat Türkiye ortalamasının oldukça üstünde.
Asıl önemli nokta ise Fenerbahçe tempo ile organizasyonu oldukça dengeli bir seviyede tutmayı başarıyor.
Gerek geçen hafta olsun gerekse de bu hafta olsun Fenerbahçe'nin oyunu hiçbir an savruklaşmadı.
Maçın tamamında Fenerbahçe'nin oyunu derli topluydu. Fenerbahçe'nin değişik bir enerjisi var.
Öyle çok baskılı ve rakibi ezen bir oyun sergilemiyor. Çok fazla da pozisyon zenginliği söz konusu değil ama kendine has oyun tarzı ile oyunda hakimiyet kurmayı becerebiliyorlar.
Bu maçta da ilk 30 dakika net bir şekilde rakibinden çok üstündü. Adeta Gaziantep'e topu göstermedi.
Nazım çok iyi başladı. İlk golde Rossi'ye asist bile yaptı. Golü atan Rossi doğru bir vuruş ile ilk golü kaydetti.
Beni en çok sevindiren oyuncu ise Gustavo'ydu. Gustavo maç boyunca ağırlıklı olarak ofansif bir performans sergiledi.
İlk 30 dakikada Mert ve İrfan ile bağlantılar kurdu. Öyle aldığı her topu geri pas olarak kullandığı futbol anlayışından uzaktı.
Bu karşılaşmada Fenerbahçe'nin oyunda üstün taraf olmasına katkı veren oyuncuydu.
Serdar Dursun birçok pozisyona girdi ama bunların sadece birini değerlendirebildi.
39'da ise oldukça tuhaf bir hareket yaptı. 18 içinde sağ tarafta topa öyle bir vuruş yaptı ki bu orta mı şut mu pas mı belli değildi. Top da sanırım üstten auta gitti.
Maçın genelinde Rossi ve Mert Hakan çok çalıştılar. Mert Hakan ikinci golde Serdar Dursun'a asist yaptı.
Yine Mert Hakan üçüncü golde topun kalabalık içinde Fenerbahçe'de kalmasını sağladı.
Üçüncü golü atan Zajc ise golden önce 18 içinde estetik hareketler ile gözleri doyurdu.
Son anlarda ortaya çıkan oyuncu ise Antep'ten Sagal'dı. Fakat 90+4'te bu oyuncunun sert kafa vuruşunu muazzam bir refleks ile çıkaran Altay da her türlü övgüyü hak ediyor.
Bu sonuçla birlikte Fenerbahçe'nin ikincilik şansı devam ediyor.
Beşiktaş ve Galatasaray ile kıyaslandığında gelecek sezon için en çok umut vadeden takım Fenerbahçe.
Yeter ki anlamsız maceralara girilmesin. Yani İsmail Kartal varken başka arayışlara gerek yok diyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025