İslamcıların sefaleti

Suriyeli Büyük Alim Said Ramazan el Buti, Kur’an dersi verdiği mütevazı bir camide vahşice katledildi.
Katliamın zamanlaması ilginçti. Obama’nın Netanyahu ile Erdoğan’ı öpüşün-barışın-savaşın talimatından birkaç gün önce olması ilginçti.
Bu suikast Suriye’de isyancılara destek veren sıradan bir imama yapılsaydı Erdoğan ve avanesi sözde İslamcı- özde isyancılar vaveylayı koparırdı.
Suikasta kurban giden ne kadar meşhur, ne kadar büyük alim olursa olsun, hatta hem Kürt kökenli hem de Sünni olsun değil mi ki Esad rejimine isyanı meşru görmüyor AKP’nin gözünde değeri yok.
Hatta o kişi Erdoğan’ın geçmişte elini öptüğü Said Ramazan El Buti olsa bile.
İmam Hatip Lisesi okumuş ya da son 30 yıllık İslamcı hareket içinde olup da Said Ramazan El Buti’yi okuyan ya da en azından tanıyıp saygı duymayan yoktur.
Cumhurbaşkanı Gül, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Başbakan Erdoğan çok iyi bilip tanıdıkları, geçmişte
fikirlerinden etkilendikleri el Buti’nin hakkında bir tek
sevinç çığlığı atmadılar.
Bu nasıl bir savruluştur, bu nasıl vicdanını ABD-İsrail ve İngiliz işgalcilerine teslim etmektir.
El Buti’yi affetmediler çünkü ezberlerini bozuyordu, çünkü yalanlarını deşifre ediyordu.
Esad’ın Sünnileri, Kürtleri katlettiği yalanı ile Sünnileri ABD- İsrail çıkarları doğrultusunda Vehhabi- Selefi terörist isyancıların peşine takmak isteyen Suud- Katar- Türk taşeronlarının işini
zorlaştırıyordu.
Onun için senaryoyu İsrail yazdı, isyancılar pimi çekti AKP’liler göz yumdu bu cinayete.
El- Buti’yi temizleyerek yalanlarına devam edeceklerini sandılar ki isyancı
gruptan Muaz el Hatip dahi olanlara daha fazla dayanamayarak istifasını bastı.
Mızrak çuvala sığmıyor. AKP ne kadar karartırsa karartsın isyancıların Esad’a değil İslam’a, Allah’a isyan edip şeytanın peşine,
deccalın peşine, ABD-İsrail tezgâhının peşine
takıldıklarını daha fazla gizleyemeyecekler.
Bu vesileyle AKP’nin yalanları bir kez daha deşifre olmuş oldu. Evet Kürt asıllı, Sünni Alim el Buti yokluk içinde kıvranırken ABD’den İsrail’den diyalog lobisinden AKP’den bin bir vaat verilmesine rağmen dinini ve ülkesini satmadı. Satmadı, çünkü Alevi dedikleri Esad’ın ülkesinde yasaların kaynağı Sünni ve Hanefi mezhebine göre hazırlanırken AKP, AB yasalarının emrinde zinayı, domuz etini, dinden dönmeyi, cinsiyet değiştirmeyi dahi serbest bırakıyordu.
AKP bir sürü azınlık muhibbini bakan yaparken Esad’ın bakanlarının dörtte üçü sünniydi.
El Buti’yi bu hakikatin
sigortası olduğu için
temizlediler.
Şimdi AKP, Obama’nın emriyle önce öpüştü, sonra barıştı, artık rahat rahat ABD-İsrail hattında savaşabilir.
İçerde terörist Apo ile dışarıda terör devleti İsrail’le barışan AKP’den daha ne bekliyorsunuz?
Dünün İslamcılarının bugün Allah’a isyan edenlerin saflarına savruluşlarının, sefaletlerinin, dalaletlerinin hazin hikâyesinden sadece bir sahnedir bu.
Ona destek verenlerin aymazlığı isyancılara cesaret veriyor.