İşgalci Haçlı'ya hamiliğin dinde de yeri yok

AKP hükümetinin, Libya'nın işgalinde üstlendiği misyonu topluma hazmettirmeye çalışıyorlar.Bir kısım hocaları, kimi hacıları ve şakirtleri halkın arasına seferber ettiler.Libya işgalinin "Haçlı seferi olmadığı"nı yutturmaya çalışıyorlar.Kaddafi'nin diktatörlüğünü işliyorlar.Özürleri kabahatlerinden büyük!Amerika'sından Fransa'sına tüm işgalci aktörler, dün de, bugün de bu bir "Haçlı seferi"dir diyorlar. Gizlemiyorlar.Şu yerli kalbi dönmüşler, yok canım onlar deseler de, bu bir Haçlı seferi değildir, diye geveliyorlar. Hani bazı papazları güya "gizli Müslüman" diye pazarlıyorlar ya o kabilden?Artık milletimiz eskisi gibi kül yutmuyor.Türk milletinin maşeri vicdanında da bu işgaller bir "Haçlı seferi"dir.Türkiye, Haçlı seferinin üssü yapılmıştır.Bu yanlışın, dinde-imanda yeri yoktur.Hiç kimse, "bu Haçlı işgalinin dinde yeri olduğunu" geveleyerek İslam'a iftira edemez, Müslümanlara hazmettiremez.Kaddafi'nin de zalim veya diktatör olması bu işgale bahane olamaz!3-4 ay önce Kaddafi'den İnsan Hakları ödülü almış Başbakan R. T. Erdoğan, "Kaddafi'nin diktatör" olmasını Haçlı işgaline hiç de bahane gösteremez.O zaman adama, ödül verirken diktatör değildi de, bugün mu dikta oldu, diye sorarlar.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın hak ve hakikat ölçülerini hatırlatan muhteşem bir yaklaşımı var bu konuda: Kaddafi'yi, günahım kadar sevmem? Lakin bir hatasıyla-sevabıyla bir Müslüman olması bakımından, bir milyar tane Obama'ya Kaddafi'nin tırnağına değişmem!NATO konsepti de bu işgale müsait değil, imkan vermiyor? Erdoğan, 15-20 gün önce Hannover'de milletin gözünün içine baka baka anlattı. NATO'nun Libya'da ne işi var, böyle saçmalık mı olur?! Türkiye olarak buna karşıyız, diyen kendisi? Şimdi NATO'yu oraya sokan da!Bu Haçlı işgaline İzmir'i üs yapan da?Bu Haçlı işgalinin ne dinde, ne hukukta, ne siyasette, ne de insanlıkta yeri var?!Hiçbir kitapta yeri yok?İslamcılar nasıl oluyor da, Müslümanlar'ın vatanlarına ve namuslarına çullanan Haçlı ile aynı safta buluşabiliyorlar?! Haçlı'nın vahşi ve gayr-i meşru işgalinde görev üstlenebiliyorlar? Bunun bir izahı olması gerekir, diyor, arka planını sorguluyor samimi vatandaş?Bu vahim vaziyetin izahı, Yüce Allah'ın evrensel beyanında saklı: "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostlarıdırlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden kim onları dost edinirse, bilsin ki o da onlardandır. Şüphesiz Allah, asla böylesi zalimler topluluğuna hidayet vermez" (Maide Suresi, 51).Burada Yüce Allah, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinenlerin, "Müslümanlardan değil, Yahudi ve Hıristiyanlardan olduğu" hükmünü apaçık beyan buyuruyor.Dolayısıyla gayr-ı Müslimleri dost ve yoldaş edinenler, onlarla aynı safta iş görürler, onlarla aynı icraatı yaparlar, Müslümanların başına aynen o dost oldukları gayr-ı Müslimler gibi ateş yağdırırlar.Ayet-i kerimenin devamında "kalp marazı" anlatılır:"(Muhammedim) kalplerinde (nifak/küfür) hastalık bulunanların, "Başımıza küresel bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların (gayrı Müslimlerin) arasında koşuşturup durduklarını görürsün? Onların bütün yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır; böylece hüsrana uğrayanlar olmuşlardır" (Maide Suresi, 52, 53).Müslümanların vatanlarına ve namuslarına tecavüz edenlere yardımcı olanlar, bu "kalp marazı" sebebiyle, Haçlı gibi vaziyet alıyorlar, Haçlı safında yer alıyorlar.Bir Müslüman, en büyük yanlışı yapsa bile, diğer bir Müslüman, bir gayr-ı Müslim'in yanına alarak Müslüman'ın canına, malına, vatanına, tecavüz edemez. Müslüman'ın üstünde gayr-i müslimin velayeti yoktur? Ölçü bu, hak bu, hakikat budur!Dolayısıyla hiçbir Müslüman, gayr-ı Müslimlerle ittifak ederek ve Haçlı safında yer alarak Libya'daki Müslümanların üzerine bomba yağdıramaz, vatanlarının işgal edilmesine yardım edemez.İşgalin ve operasyonların fiilen işin içinde değiliz, bahanesi de geçerli olamaz. Müslüman'ın öldürülmesine "yarım kelime katkı"sı olanın, Allah'ın rahmetinden tüm nasibi kesilir. Rasulullah(sav) böyle buyurur:"Bir Müslüman'ın öldürülmesine yarım kelime katkısı olan kimse, mahşer günü ilahî huzura, alnına "Bu adamın Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılı olduğu halde getirilir" (İbn Mace, Sünen, Diyat, 1).Yüce Allah, Müslümanlar arasındaki ihtilafları ancak Müslümanların kendilerinin çözmesine imkan tanır. Bu bağlamdaki ilahi beyan ve yol açıktır:"Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri öteki üzerine azgınlık yapar saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla mücadele edin. Eğer azgınlıktan dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, âdil davrananları sever. Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz." (Hücurat Suresi, 9-10)Müslümanlar arasında bir ihtilaf vuku bulsa, diğer Müslümanlar asla gayr-ı Müslimlerle işbirliği içine giremez, onlarla aynı safta bulunarak Müslümanların vatanlarına, canlarına ve namuslarına tecavüz edemez? Vaziyetin İslam dinindeki yeri budur!Haçlı'ya göre güya "fetvalar"(!) çıkartarak Haçlı işgaline mazeret türetmek ve Müslüman halkı ayartmaya kalkışmak, zerre kadar imanı, iz'anı ve ahiret endişesi olan Müslüman'ın işi olamaz.