"NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, NATO zirvesinde, "İstanbul'da, ihtiyaç olan yere güvenlik taşıyan yeni bir NATO sunacağız" dedi.
NATO'nun nasıl bir güvenlik taşıdığını Afganistan örneğinde görmek mümkün.
Hele hele tamamen ABD'nin gündemine girmiş NATO'nun ne getireceği Irak örneğinde şimdiden belli değil mi?
NATO Genel Sekreteri NATO'nun nereleri hedeflediğini de açıklıyor: "NATO Zirvesinde Balkanlar, Orta Asya Kafkaslar ve Akdeniz bölgelerine barış taşıyacağız"
ABD'nin barış derken savaşı, hürriyet derken esareti, adalet derken zulmü hedef aldığını bilmem test etmeye gerek var mı?
NATO, ABD'nin mutlak güdümünde ABD'nin yeni yüzyılda küresel hegemon olmak için hedef tahtasına oturttuğu İslam coğrafyasını hedef alıyor.
Aslında bu bir NATO şemsiyesinde kotarılan haçlı seferlerine start verilmesidir.
ABD, NATO askeri gücünü Haçlı gücüne dönüştürürken, startını da İstanbul zirvesinde verecek.
Şu hale bakın, İslam dünyasına yönelik haçlı seferlerini geri püskürten Türk Milleti, yeni haçlı ordularına göğsüne siper ediyor.
Sözümona dindar bir kadrodan oluşan iktidar sayesinde Türkiye Haçlı safına savruluyor.
ABD'nin yeni NATO'su, yada haçlı ordusu, sadece strateji değil, taktik de değiştiriyor.
ABD yeni savunma stratejisinde bu güne kadar var olan büyük ne hantal üslerin hareket kabiliyetlerine sahip ve gerekli müdahalelerin süratle yapabileceği daha küçük üslerde değiştirilmesini istiyor.
Bu çerçevede en büyük talepleri de Türkiye'den İstanbul zirvesine katılmak için hayli heyecanlı gözüken Bush bakın ne buyurmuş: "Türkiye için fırsat ve umut sunuyor, bölgede bir çıpa"...
Çıpa, yani ABD'nin burnuna halkayı takıp sürüklediği uysal bir taşeron. ABD, Irak'a asker göndermek dahil Türkiye'ye yönelik bir çok taleplerde bulunuyor.
Hükümet, ulusa sesleniş ninnilerle milleti uyuturken ABD'nin Türkiye'yi işgal niteliğinde taleplerde bulunduğu hackerleri ortalıkta uçuşuyor.
Bush'u İstanbul'a gelmek için heyecanlandıran taleplerinin özü şu: Tezkere sürecinde tamamlamaya muvaffak olamadığı üs ve limanların hatta İstanbul Boğazı'nın bildirimsiz ve de sınırsız olarak ABD güçlerine açılması...
Bush'un bu taleplerine pazarlık konusu yapmamak için ikili anlaşmalara dayandıracağı iddia ediliyor.
ABD, 22 İslam ülkesini işgale Afganistan ve Irak'tan sonra Türkiye'den başlamaya karar vermiş. Ama iktidar, Artık "go home" devri bitti diyor. Askerimiz çuvaldan, iktidar IMF batağından, halkımız da medya sarhoşluğundan kurtulmadığı müddetçe işgal ordusu Anadolu'da demir atıyor.
NATO'nun nasıl bir güvenlik taşıdığını Afganistan örneğinde görmek mümkün.
Hele hele tamamen ABD'nin gündemine girmiş NATO'nun ne getireceği Irak örneğinde şimdiden belli değil mi?
NATO Genel Sekreteri NATO'nun nereleri hedeflediğini de açıklıyor: "NATO Zirvesinde Balkanlar, Orta Asya Kafkaslar ve Akdeniz bölgelerine barış taşıyacağız"
ABD'nin barış derken savaşı, hürriyet derken esareti, adalet derken zulmü hedef aldığını bilmem test etmeye gerek var mı?
NATO, ABD'nin mutlak güdümünde ABD'nin yeni yüzyılda küresel hegemon olmak için hedef tahtasına oturttuğu İslam coğrafyasını hedef alıyor.
Aslında bu bir NATO şemsiyesinde kotarılan haçlı seferlerine start verilmesidir.
ABD, NATO askeri gücünü Haçlı gücüne dönüştürürken, startını da İstanbul zirvesinde verecek.
Şu hale bakın, İslam dünyasına yönelik haçlı seferlerini geri püskürten Türk Milleti, yeni haçlı ordularına göğsüne siper ediyor.
Sözümona dindar bir kadrodan oluşan iktidar sayesinde Türkiye Haçlı safına savruluyor.
ABD'nin yeni NATO'su, yada haçlı ordusu, sadece strateji değil, taktik de değiştiriyor.
ABD yeni savunma stratejisinde bu güne kadar var olan büyük ne hantal üslerin hareket kabiliyetlerine sahip ve gerekli müdahalelerin süratle yapabileceği daha küçük üslerde değiştirilmesini istiyor.
Bu çerçevede en büyük talepleri de Türkiye'den İstanbul zirvesine katılmak için hayli heyecanlı gözüken Bush bakın ne buyurmuş: "Türkiye için fırsat ve umut sunuyor, bölgede bir çıpa"...
Çıpa, yani ABD'nin burnuna halkayı takıp sürüklediği uysal bir taşeron. ABD, Irak'a asker göndermek dahil Türkiye'ye yönelik bir çok taleplerde bulunuyor.
Hükümet, ulusa sesleniş ninnilerle milleti uyuturken ABD'nin Türkiye'yi işgal niteliğinde taleplerde bulunduğu hackerleri ortalıkta uçuşuyor.
Bush'u İstanbul'a gelmek için heyecanlandıran taleplerinin özü şu: Tezkere sürecinde tamamlamaya muvaffak olamadığı üs ve limanların hatta İstanbul Boğazı'nın bildirimsiz ve de sınırsız olarak ABD güçlerine açılması...
Bush'un bu taleplerine pazarlık konusu yapmamak için ikili anlaşmalara dayandıracağı iddia ediliyor.
ABD, 22 İslam ülkesini işgale Afganistan ve Irak'tan sonra Türkiye'den başlamaya karar vermiş. Ama iktidar, Artık "go home" devri bitti diyor. Askerimiz çuvaldan, iktidar IMF batağından, halkımız da medya sarhoşluğundan kurtulmadığı müddetçe işgal ordusu Anadolu'da demir atıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014