Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Kara Savaşları’nın 97. yıldönümü “Anzak Günü” adı altında anıldı.
24–25 Nisan’ı Avustralya ve Yeni Zelandalıların anmalarını anlamak mümkün ama Türkiye’nin bu yıldönümü törenlerine ortak olmasını anlamak mümkün değil.
24–25 Nisan neden önemli?
Bu günlerin Türk milleti için önemi, Anadolu’yu Gelibolu’dan işgal etmek isteyen işgalci güçlerin çıkarma yapmaya başladıkları gün olmasındandır. Yani işgal hedefiyle bombaların ve mermilerin Mehmetçiğin üzerine yağmur gibi yağmaya başladığı günlerdir 24–25 Nisan.
Çıkarmanın başladığı günler olması Avustralya ve Yeni Zelandalılar için 24–25 Nisan günlerinin neden önemli olduğunu da ortaya koyuyor.
Yeni Mesaj gazetesi yazarlarından Gülseren Aytaş geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir yazısında bu tuhaflığa dikkatleri şöyle çekmişti: “Tuhaf olan şudur ki, ‘Çanakkale Kara Savaşları’ söylemleriyle düzenlenen törenler, müttefiklerin Çanakkale topraklarından kaçışlarının tamamlandığı ve savaşın bittiği gün olan 9 Ocak 1916 tarihinin yıldönümünde değil de Anzak çıkarmasına rastlayan 24–25 Nisan tarihlerinde yapılmaktadır.”
Çanakkale Zaferi kutlamalarını bile gölgede bırakacak kadar şatafatlı ve vaveylalı düzenlenen Anzak Günü bana öyle geliyor ki böyle devam ederse gelecek yıllarda Çanakkale Zaferi’nin bile unutturacak.
Dünyada Türkiye’nin yaptığının bir benzerinin olduğunu sanmıyorum. Hiçbir devlet topraklarını işgale başlayan işgalci güçlerin torunlarıyla bir olup işgalin başladığı günü bayram ilan etmemiştir ve de etmez de…
Mesela Osmanlı ordusunun Viyana’yı kuşattığı 14 Temmuz’u Avusturya hükümetinin “Türk Günü” olarak ilan edip anabileceğine ihtimal verebiliyor musunuz?
İhtimal veremezsiniz, çünkü Avusturya’da hiçbir hükümetin böyle bir yanlışa imza atmayacağını herkes tahmin eder.
Ama başka ülkelerin asla yapmayacağı şeyler söz konusu Türkiye olunca kolayca yapılabiliyor. İşte böyle ucube yıldönümleri düzenleyip Çanakkale’de verdiğimiz şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyoruz.
Anzakların ve Yeni Zelanda askerlerinin Çanakkale’yi işgal etmek için çıkarma yaptıkları Anadolu topraklarında ne kadar kahramanca savaştıklarının konuşulmasına çanak tutuyoruz.
Allah aşkına söyleyin, Çanakkale böyle mi anılmalı?
Geçmişte Anzakları bu topraklara sokmamak için dedelerimiz şehit oldu.
Bugün ise siyasiler Anzakların torunlarını çiçeklerle karşılayıp, baş tacı ediyorlar.
Dün silahla topla tüfekle giremedikleri topraklara basiretsiz, milli bilinci sıfırlanmış siyasiler sayesinde Anzaklar ellerini kollarını sallayarak geliyorlar.
Bakalım siyasiler şehitlerimizin kemiklerini başka hangi yanlışlarla sızlatacaklar…
24–25 Nisan’ı Avustralya ve Yeni Zelandalıların anmalarını anlamak mümkün ama Türkiye’nin bu yıldönümü törenlerine ortak olmasını anlamak mümkün değil.
24–25 Nisan neden önemli?
Bu günlerin Türk milleti için önemi, Anadolu’yu Gelibolu’dan işgal etmek isteyen işgalci güçlerin çıkarma yapmaya başladıkları gün olmasındandır. Yani işgal hedefiyle bombaların ve mermilerin Mehmetçiğin üzerine yağmur gibi yağmaya başladığı günlerdir 24–25 Nisan.
Çıkarmanın başladığı günler olması Avustralya ve Yeni Zelandalılar için 24–25 Nisan günlerinin neden önemli olduğunu da ortaya koyuyor.
Yeni Mesaj gazetesi yazarlarından Gülseren Aytaş geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir yazısında bu tuhaflığa dikkatleri şöyle çekmişti: “Tuhaf olan şudur ki, ‘Çanakkale Kara Savaşları’ söylemleriyle düzenlenen törenler, müttefiklerin Çanakkale topraklarından kaçışlarının tamamlandığı ve savaşın bittiği gün olan 9 Ocak 1916 tarihinin yıldönümünde değil de Anzak çıkarmasına rastlayan 24–25 Nisan tarihlerinde yapılmaktadır.”
Çanakkale Zaferi kutlamalarını bile gölgede bırakacak kadar şatafatlı ve vaveylalı düzenlenen Anzak Günü bana öyle geliyor ki böyle devam ederse gelecek yıllarda Çanakkale Zaferi’nin bile unutturacak.
Dünyada Türkiye’nin yaptığının bir benzerinin olduğunu sanmıyorum. Hiçbir devlet topraklarını işgale başlayan işgalci güçlerin torunlarıyla bir olup işgalin başladığı günü bayram ilan etmemiştir ve de etmez de…
Mesela Osmanlı ordusunun Viyana’yı kuşattığı 14 Temmuz’u Avusturya hükümetinin “Türk Günü” olarak ilan edip anabileceğine ihtimal verebiliyor musunuz?
İhtimal veremezsiniz, çünkü Avusturya’da hiçbir hükümetin böyle bir yanlışa imza atmayacağını herkes tahmin eder.
Ama başka ülkelerin asla yapmayacağı şeyler söz konusu Türkiye olunca kolayca yapılabiliyor. İşte böyle ucube yıldönümleri düzenleyip Çanakkale’de verdiğimiz şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyoruz.
Anzakların ve Yeni Zelanda askerlerinin Çanakkale’yi işgal etmek için çıkarma yaptıkları Anadolu topraklarında ne kadar kahramanca savaştıklarının konuşulmasına çanak tutuyoruz.
Allah aşkına söyleyin, Çanakkale böyle mi anılmalı?
Geçmişte Anzakları bu topraklara sokmamak için dedelerimiz şehit oldu.
Bugün ise siyasiler Anzakların torunlarını çiçeklerle karşılayıp, baş tacı ediyorlar.
Dün silahla topla tüfekle giremedikleri topraklara basiretsiz, milli bilinci sıfırlanmış siyasiler sayesinde Anzaklar ellerini kollarını sallayarak geliyorlar.
Bakalım siyasiler şehitlerimizin kemiklerini başka hangi yanlışlarla sızlatacaklar…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024