ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük planı Türkiye-İran çatışmasıdır.Bu gerçeği her fırsatta ifade ediyoruz.Bu konuda akla gelen soru şu: Peki, ABD bunu nasıl başaracak?Neticede 1600'lü yıllardan bu yana Türkiye ile İran arasında en ufak bir pürüz yaşanmamış, ilişkiler o günden bugüne gayet iyi gitmiş.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD'de bir televizyon programında yaptığı açıklamalar bizi oldukça tedirgin etti.Cumhurbaşkanı Gül, İran'a yönelik BM yaptırımlarının Türkiye'yi de bağladığını ve Türkiye'nin bu yaptırımları uyguladığını belirtti.Gül, "Eğer İran nükleer silaha sahip oluyorsa bu bizim için ABD için olduğundan çok daha fazla tehlikeli, çünkü nükleer silaha sahip bir komşu ülkeyi görmeyi hiçbir zaman istemeyiz" dedi.Gül ayrıca, ABD'nin gündeminin Türkiye'nin gündemiyle çok benzediğini, pek çok konuda iki ülkenin eşgüdüm içinde olmasının ve benzer görüşlere sahip olmasının iyi olduğunu, dünyada böyle benzer gündemlere sahip ülkelerin fazla olmadığını kaydetti."İran'a karşı askeri harekat düzenleneceğine dair endişe duyuyor musunuz" sorusuna Gül "evet" yanıtını verdi.Bu açıklamalar bizi neden tedirgin ediyor ifade edelim.Birleşmiş Milletler (BM) kabul etsek de etmesek de ABD'nin kontrolünde?ABD bugün BM'de istediği kararı çıkartabiliyor.BM'nin İran'a yaptırım kararlarının bizi bağlaması ve de bizim bu yaptırımları uygulayarak İran gibi asırlarca hiçbir sorun yaşamadığımız bir ülkeye sırf ABD ve yandaşları istiyor diye yaptırım uygulamaya kalkmamız İran'la ilişkilerimizi büyük oranda gerecektir.Zaten ABD'nin istediği de bu?Bir şekilde Türkiye'yi ateşin içine çekmeye çalışıyor.Geriye sadece bir kıvılcım kalacak. Bir de bakmışsınız Türkiye savaşın içinde?Gül'ün, nükleer bir İran'ın ABD için olduğundan daha fazla Türkiye'yi tehdit ettiğini söylemesi ise olayın çok daha ötesine geçtiğimizi, bazı menfi şeyleri çok üst düzeylerde kabul ettiğimizi gösteriyor. Sayın Gül'ün ABD'nin gündeminin Türkiye'nin gündemine çok benzediğini belirtmesi ise oldukça dikkat çekici? Çünkü İran konusunda ABD'nin tek gündemi var o da bir şekilde askeri müdahale ve bu müdahalede bilfiil Türkiye'nin de olması?Halbuki bizi, daha nükleer silah sahibi olmayan İran değil, yıllardan beridir nükleer silahı bulunduran, üreten, satan ve hatta kullanmaktan çekinmeyen İsrail tedirgin etmeliydi.İsrail'in nükleer bir güç olması ABD'nin gündeminde olmadığı için mi bizim gündemimizde değil ya da ABD'yi rahatsız etmediği için mi bizi rahatsız etmiyor?Bu sorulara maalesef evet cevabı vereceğiz.Ortadoğu coğrafyasında artık bir nükleer silah sahibi komşumuz daha var, o da ABD?Bunlar bizi rahatsız etmiyor, İran ediyor bu nasıl anlayıştır?Bu coğrafyada İsrail ve ABD nasıl nükleer güçse, İran'ın da nükleer güç olmaya hakkı vardır, Türkiye'nin de?Türkiye komşularının nükleer silah sahibi olmasından rahatsız olacağına, kendisi de nükleer güç olmanın çalışmalarını bir an önce başlatmalıdır.Tabii ABD'den ya da İsrail'den alma akıl ya da destekle değil. Onların destek ve aklından bize fayda çıkmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025