Rahmetli babam: "Aklın var neylersin malı, aklın yok neylersin malı" derdi. Yani akıl, akıl yine akıl, yine akıl.
Yine rahmetli "akıllar nazar almaz" derdi ve anlatırdı... "Bütün akıllıları bir yere toplamışlar. Herkes gitmiş kendi aklını almış. Deli de gitmiş kendi aklını almış". Bundan yola çıkarak madem aklın yok, niçin bir akıllıdan akıl almıyorsun diye akılsızlara sitem ederdi.
Aynı hesap! Bu kafayla, bu akılla Irak'a asker göndersen ne olur, göndermesen ne olur. İkide bir "ülke çıkarlarından" söz edenler çareyi ABD ve AB çıkarlarıyla mutlak manada bağlantılı ve bağımlı görenler mevzii ve mahalli olaylarda kabadayılık yapsa ne olur, yapmazsa ne olur.
Afganistan oldu bittisinden sonra Irak için ABD'ye dün dur diyemeyenler bugün ABD'nin düştüğü acziyeti göremeyip "biz ABD için değil Irak'ın yeniden yapılanması için Irak'a asker göndermeliyiz" diyenler ABD'yi hala tanıyamamış olamazlar. Bu durum en az ABD'yi tanıyıp onun taşeronu olmak kadar kötüdür.
Unutmadan söyleyelim. ABD hiç bir zaman Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye'ye söz hakkı vermez. Ama bugünkü siyasilerin marifetiyle kullanabilirse elbette Türkiye'den daha iyi taşeron da bulamaz.
Bırakınız Irak'ın yeniden şöyle veya böyle şekillenmesini, yapılanmasını!.... Lütfen bana söyler misiniz; siz ve sizler Türkiye'nin yapılanmasında ne kadar söz sahibisiniz ki, Irak'ta da söz sahibi olabilesiniz. Önce bunun cevabını verin.
Dünkü ve bugünkü siyasiler, ekonomistler, aydınlar, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenlik hakları tartışılmıyor mu? Bugün Türk maliyesi ve ekonomisi IMF'nin tekelinde yani onun kontrolünde değil mi? Bağımsızlığın bir nişanesi olmasına rağmen, bugün Merkez Bankası para basabiliyor mu? ABD ve AB ülkeleri Yahudi ve Ermeni lobilerinin yönlendirmesiyle sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla seni mahkum etmeye, bu iddiaları kabullenmeye, ardından tazminat ve toprak vermeye zorlamıyorlar mı?
Sadece birkaç canlı misalini verdiğimiz daha binlercesi olan ve herbiri Türkiye'nin sonunu getirecek plan ve projelerle ABD ve AB sadece seni değil dünyayı şekillendirirken, Irak'ın yeniden şekillendirilmesini sana mı bırakacak? Eğer Irak'a asker göndermek isteyenler buna inanıyorlarsa evet tekrar edelim bu kafayla Irak'a asker göndersen ne olur göndermesen ne olur.
Tek bir şart ve tek bir farkla Irak'a asker göndermeye EVET! Bir irade çıkacak ve "Başımıza çuval geçiren ABD! Yeter artık, dünyanın başına çuval örmekten vazgeç, geri çekil. Ben ecdadımın yaptığı gibi Irak'ta da, Ortadoğu'da da, hatta dünyanın dört bucağında da barışı getirmeye, istikrar sağlamaya varım. Tarih buna şahittir" diyecek.
İşte bu İrade ve bu misyon Irak'a ve dolayısıyla dünyaya aradığı ve bir türlü bulamadığı barış ve güven ortamını getirir.
O halde aklı nazar almayanların dili ile değil akl-ı selimin aklıyla yola çıkmak şarttır.
Çünkü ne demiş atalarımız: "Aklın yolu birdir."
Yine rahmetli "akıllar nazar almaz" derdi ve anlatırdı... "Bütün akıllıları bir yere toplamışlar. Herkes gitmiş kendi aklını almış. Deli de gitmiş kendi aklını almış". Bundan yola çıkarak madem aklın yok, niçin bir akıllıdan akıl almıyorsun diye akılsızlara sitem ederdi.
Aynı hesap! Bu kafayla, bu akılla Irak'a asker göndersen ne olur, göndermesen ne olur. İkide bir "ülke çıkarlarından" söz edenler çareyi ABD ve AB çıkarlarıyla mutlak manada bağlantılı ve bağımlı görenler mevzii ve mahalli olaylarda kabadayılık yapsa ne olur, yapmazsa ne olur.
Afganistan oldu bittisinden sonra Irak için ABD'ye dün dur diyemeyenler bugün ABD'nin düştüğü acziyeti göremeyip "biz ABD için değil Irak'ın yeniden yapılanması için Irak'a asker göndermeliyiz" diyenler ABD'yi hala tanıyamamış olamazlar. Bu durum en az ABD'yi tanıyıp onun taşeronu olmak kadar kötüdür.
Unutmadan söyleyelim. ABD hiç bir zaman Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye'ye söz hakkı vermez. Ama bugünkü siyasilerin marifetiyle kullanabilirse elbette Türkiye'den daha iyi taşeron da bulamaz.
Bırakınız Irak'ın yeniden şöyle veya böyle şekillenmesini, yapılanmasını!.... Lütfen bana söyler misiniz; siz ve sizler Türkiye'nin yapılanmasında ne kadar söz sahibisiniz ki, Irak'ta da söz sahibi olabilesiniz. Önce bunun cevabını verin.
Dünkü ve bugünkü siyasiler, ekonomistler, aydınlar, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenlik hakları tartışılmıyor mu? Bugün Türk maliyesi ve ekonomisi IMF'nin tekelinde yani onun kontrolünde değil mi? Bağımsızlığın bir nişanesi olmasına rağmen, bugün Merkez Bankası para basabiliyor mu? ABD ve AB ülkeleri Yahudi ve Ermeni lobilerinin yönlendirmesiyle sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla seni mahkum etmeye, bu iddiaları kabullenmeye, ardından tazminat ve toprak vermeye zorlamıyorlar mı?
Sadece birkaç canlı misalini verdiğimiz daha binlercesi olan ve herbiri Türkiye'nin sonunu getirecek plan ve projelerle ABD ve AB sadece seni değil dünyayı şekillendirirken, Irak'ın yeniden şekillendirilmesini sana mı bırakacak? Eğer Irak'a asker göndermek isteyenler buna inanıyorlarsa evet tekrar edelim bu kafayla Irak'a asker göndersen ne olur göndermesen ne olur.
Tek bir şart ve tek bir farkla Irak'a asker göndermeye EVET! Bir irade çıkacak ve "Başımıza çuval geçiren ABD! Yeter artık, dünyanın başına çuval örmekten vazgeç, geri çekil. Ben ecdadımın yaptığı gibi Irak'ta da, Ortadoğu'da da, hatta dünyanın dört bucağında da barışı getirmeye, istikrar sağlamaya varım. Tarih buna şahittir" diyecek.
İşte bu İrade ve bu misyon Irak'a ve dolayısıyla dünyaya aradığı ve bir türlü bulamadığı barış ve güven ortamını getirir.
O halde aklı nazar almayanların dili ile değil akl-ı selimin aklıyla yola çıkmak şarttır.
Çünkü ne demiş atalarımız: "Aklın yolu birdir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010