ABD'in saldırısı ve
şu andaki durumu
ABD herşeye rağmen sonunda saldırdı ve kolay bir zafer elde etti.
Ama zaferden sonra ne yapacağını galiba pek iyi planlayamamıştı. Şu anda onun acısını çekmektedir. Çünkü kolay bir zaferin zor idaresi ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Şu anda Irak'ta ABD asekerleri adeta bilinmez, görünmez, son derce sinsi, bitmeyen tükenmeye, yıpratıcı ve kahredici bir Gerilla Savaşıyla karşı karşıyadır. Üsetelik ne ABD siyasetçileri, ne şahinler zirvesi, ne de ABD ordusu bu duruma hiç hazır değiller! Şu günlerde sanki savaş bitmemiş, ABD galip gelmemiş gibi her gün birkaç ABD askeri tabutların içinde vatanlarına (Bir kaç bin km uzaklara) gönderilmektedir. ABD askerleri korku ve dehşet içindedir.
Bazen hareketlerini kontrol edememekte ve sivil halka ateş etmektedir. Her iki taraftan da zayiat her geçen gün artmaktadır. Bazı duyumlara göre, ABD askerleri ordudan kaçarak, kendilerini kurtarmaya çalışmaktadır. Alınan bazı TV çekimlerinde de ABD askerlerinin gözlerindeki dehşet ve korku açıkça belli olmaktadır!
ABD'de Mr. Bush'un
perstiji azalıyor mu?
Amerikan vatandaşlarına bu durum çok büyük etki yapmaktadır. Mr. Bush gittikçe prestij ve oy kaybetmektedir. Hakın gözleri önünde kitle imha silahları da, herşeye rağmen henüz bulunamamıştır.
Artık hakikat dışı söylevler de fazla etkili olmamaktadır!
ABD idaresi şaşkınlık içinde ne yapacağına karar verememektedir.
Etraftan yardım istemekte, ama yanına sadece küçük ve savaş gücü ve uluslararası etkisi az olan ülkeler toplanmaktır.
Şu anda ABD'nin, güçlü müttefike ve güçlü askerlere şiddetle ihtiyacı vardır. Çünkü Nato'ya bağlı büyük güçler arasında Almanya ve Fransa da yardıma henüz müspet cevap vermemektedir.
Tezkerenin çıkmaması üzerine Türkiye'yi bir kenara bırakmak isteyen ve çok ters davranışlara kadar giden ABD, kendisini bu ağır şartlar altında bulunca aniden Türkiye'yi tekrar hatırlamış oldu! Aslında daha önce de hatırlarındaydı. Ama azarlamak ve tehdit etmek için akıllarına gelmekteydi Türkiye. Şimdi ise onların şu anda kapana kısılmış gibi gördükleri topraklar Türkiye'ye hem sınır, hem de orası Türkiye gibi bir islam ülkesidir.
Üstelik Türkiye'nin geçmişinde bulunan Osmanlı imparatorluğu devrinde o topraklarla kardeşçe yaşanan, 400-500 yıllık bir beraberliği ve dostluğuda vardı.
Onun için ne yapıp yapıp Türiye'yi tekrar yanlarına almak gerekmekteydi. Doğru da bunlar evvelden de bilinmekteydi.
Bilinmekteydi ama Türkiye'ye yapmadıkları kalmadı: Türk askerlerine Kuzey Irak'a girmeyi yasaklayan onlar değil miydi?
Tehditvari konuşan onlar değil miydi? Dahası da var, onlar Süleymaniye'de 11 Türk askerine yasal olan merkezlerine saldırarak kollarını bağlayan, gözlerini kapatan, başlarına torba geçiren onlar değilmiydi? Şimdi ne oldu da durum180 derece değişti? Şimdi mi akılları başlarına geldi? demek gerekir.
şu andaki durumu
ABD herşeye rağmen sonunda saldırdı ve kolay bir zafer elde etti.
Ama zaferden sonra ne yapacağını galiba pek iyi planlayamamıştı. Şu anda onun acısını çekmektedir. Çünkü kolay bir zaferin zor idaresi ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Şu anda Irak'ta ABD asekerleri adeta bilinmez, görünmez, son derce sinsi, bitmeyen tükenmeye, yıpratıcı ve kahredici bir Gerilla Savaşıyla karşı karşıyadır. Üsetelik ne ABD siyasetçileri, ne şahinler zirvesi, ne de ABD ordusu bu duruma hiç hazır değiller! Şu günlerde sanki savaş bitmemiş, ABD galip gelmemiş gibi her gün birkaç ABD askeri tabutların içinde vatanlarına (Bir kaç bin km uzaklara) gönderilmektedir. ABD askerleri korku ve dehşet içindedir.
Bazen hareketlerini kontrol edememekte ve sivil halka ateş etmektedir. Her iki taraftan da zayiat her geçen gün artmaktadır. Bazı duyumlara göre, ABD askerleri ordudan kaçarak, kendilerini kurtarmaya çalışmaktadır. Alınan bazı TV çekimlerinde de ABD askerlerinin gözlerindeki dehşet ve korku açıkça belli olmaktadır!
ABD'de Mr. Bush'un
perstiji azalıyor mu?
Amerikan vatandaşlarına bu durum çok büyük etki yapmaktadır. Mr. Bush gittikçe prestij ve oy kaybetmektedir. Hakın gözleri önünde kitle imha silahları da, herşeye rağmen henüz bulunamamıştır.
Artık hakikat dışı söylevler de fazla etkili olmamaktadır!
ABD idaresi şaşkınlık içinde ne yapacağına karar verememektedir.
Etraftan yardım istemekte, ama yanına sadece küçük ve savaş gücü ve uluslararası etkisi az olan ülkeler toplanmaktır.
Şu anda ABD'nin, güçlü müttefike ve güçlü askerlere şiddetle ihtiyacı vardır. Çünkü Nato'ya bağlı büyük güçler arasında Almanya ve Fransa da yardıma henüz müspet cevap vermemektedir.
Tezkerenin çıkmaması üzerine Türkiye'yi bir kenara bırakmak isteyen ve çok ters davranışlara kadar giden ABD, kendisini bu ağır şartlar altında bulunca aniden Türkiye'yi tekrar hatırlamış oldu! Aslında daha önce de hatırlarındaydı. Ama azarlamak ve tehdit etmek için akıllarına gelmekteydi Türkiye. Şimdi ise onların şu anda kapana kısılmış gibi gördükleri topraklar Türkiye'ye hem sınır, hem de orası Türkiye gibi bir islam ülkesidir.
Üstelik Türkiye'nin geçmişinde bulunan Osmanlı imparatorluğu devrinde o topraklarla kardeşçe yaşanan, 400-500 yıllık bir beraberliği ve dostluğuda vardı.
Onun için ne yapıp yapıp Türiye'yi tekrar yanlarına almak gerekmekteydi. Doğru da bunlar evvelden de bilinmekteydi.
Bilinmekteydi ama Türkiye'ye yapmadıkları kalmadı: Türk askerlerine Kuzey Irak'a girmeyi yasaklayan onlar değil miydi?
Tehditvari konuşan onlar değil miydi? Dahası da var, onlar Süleymaniye'de 11 Türk askerine yasal olan merkezlerine saldırarak kollarını bağlayan, gözlerini kapatan, başlarına torba geçiren onlar değilmiydi? Şimdi ne oldu da durum180 derece değişti? Şimdi mi akılları başlarına geldi? demek gerekir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006