AKP hükümeti ekonomi anlayışı inşaat yapmak ve bu inşaat rantlarından faydalanmak üzerine kuruldu. İnşaat yapmak kolay ama satmak Türkiye'de zor bir işti. Bunun da yolunu buldular. Faiz ne güne duruyordu. Hemen kapitalizmin en önemli mekanizması olan faiz, devreye sokularak toplumun bütün kılcal damarlarına kadar bir zehir gibi akıtıldı.Daha önce faizin ne olduğunu bilmeyen ve banka lafını duyunca canavar görmüşçesine korkan milyonlar, AKP iktidarı döneminde bankaların kapısından ayrılmaz oldu. İşte ispatı: 2003 yılında hane halkının kullanılabilir 100 TL'lik gelirinin 3 TL'si borçken 2014 yılında 55 TL'ye çıktı. Yani 2003 yılında 1000 TL maaş alan bir memur bunun 30 TL'sini bankaya yatırırken 2014 yılında bu rakamın 550 TL'sini bankalara götürmek zorunda bırakıldı. Yani tüketicinin alım gücü resmen sıfırlandı.Yapılan inşaatlar satılacak diye halk borçlandırıldı. Bu arada bankalar -söylemeye gerek yok- bu dönemlerde rekor gelirler açıkladılar. Tüketiciler kredi kullanarak bankaları abat ettiler. Aynı zamanda üreticiler de ellerini kollarını bankalara kaptırdılar. Özel sektörün borcu 2003 yılında 49 milyar dolardan 2014 yılına gelindiğinde 278 milyar dolara yükseldi. Hem tüketiciler hem de üretim kesimi bankaların kucağına itildiler. Cumhurbaşkanı ve Merkez Bankası arasında geçen faiz indirme tartışmasındaki amaç; faizlerin inmesiyle yatırımların artması falan değildir. Tek amaç kredi faizlerinin indirilmesi sonucu çoğu AKP yanlısı devasa büyüklükte iş yapan ve ellerinde binlerce dairelik stok biriken işadamlarına rahat bir nefes aldırmaktır. Halka ucuz ve indirilmiş faiz oranlarıyla nispeten ucuz kredilerin kullanılmasını sağlayarak zevahiri kurtarmaya çalışıyorlar. Ama nafile. Çünkü ne tüketim kesiminde takat ne de bankalarda bu fakir halka kredi verecek bol ve riskli para kalmadı. Bankalar da zaten kredi vermek için kırk dereden su getiriyorlar. Sonuçta Merkez Bankası faiz indirme kararı aldı. Ama iddia edildiği gibi yatırımlar patlamadı. Türkiye uçmadı. Bu arada dolar patladı, Türkiye uçuruma uçtu. Faiz lobisi diyerek ortalığı inletenler, rakamlarla ispatlanan gerçeklerle faiz lobisinin Türkiye'de yerleşmesini sağladılar. Faize nema diyerek kendince faizi meşrulaştıran bir ekolun temsilcilerinden başka türlü davranmaları beklenemezdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024