Cumhurbaşkanı Erdoğan ağzındaki baklayı çıkardı!
CNN TÜRK - Kanal D ortak yayınında konuşan Erdoğan, "Montrö sadece Boğaz'ı bağlar. Montrö bir tarihtir. Bizim Kanal İstanbul'umuz ise yeniden inşa ettiğimiz bir projedir. Montrö kapsamında değildir" dedi.
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul projesi ile Montrö Boğazlar sözleşmesini deleceğini itiraf etmiş oldu!
Daha da önemlisi Türkiye, en resmi ağızdan bu itirafı yapmış oldu!
Oysa ki Montrö'ye göre:
- Denizaltı, uçak gemileri ve 10 bin tonu geçen savaş gemileri Boğaz'dan geçemez.
- Savaş gemileri Karadeniz'de 21 günden fazla kalamazlar.
- Savaş zamanı ise Türkiye Boğazları tamamen kapatma hakkına sahiptir.
Cumhurbaşkanı'nın açıklamasından benim anladığım; Kanal İstanbul projesi tamamlandıktan sonra parasını veren bütün savaş gemileri Karadeniz'e çıkabilir, olmuştur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eliyle Motrö'yü delen ABD, Karadeniz'e kıyısı olan Romanya'da deniz üssü kurabilecektir. Hatta Türkiye'nin Karadeniz'e kıyısı olan şehirlerinde de ABD, deniz üssü kurabilir! Örneğin Trabzon'da veya Sinop'ta ABD deniz üssü görürseniz şaşırmayın. Hatta ve hatta Kurtuluş Savaşı'nın sembolü olan İnebolu'da da bir ABD üssü kurulabilir!
Montrö Boğazlar sözleşmesiyle Atatürk sayesinde barış denizi haline gelen Karadeniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde ikinci bir Basra Körfezi'ne dönüşebilir. Yemen'in başına gelenler de Türkiye'nin başına gelebilir!
Halbuki Montrö'deki maddeler 1936 yılından bu yana Karadeniz'i dünyanın en güvenli denizi haline getirmişti. 1939 yılında patlak veren 2. Dünya Savaşı'nda bile Karadeniz bir barış denizi olmayı başarmıştı.
* * *
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından sonra aklıma Sayın Devlet Bahçeli geldi. Sayın Bahçeli şunları söylemişti: "12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde Sayın Erdoğan Kanal İstanbul Projesi'ni ilan etmiş ve hedef olarak koymuştur. Biz o dönem muhalefet anlayışımız doğrultusunda eleştirdik, itiraz ettik. Daha sonra millet destek verdi, AK Parti'yi tekraren iktidara taşıdı. Yani projelere de tamam dedi. Artık iktidar partisinin Kanal İstanbul Projesi'ni hayata geçirmesinin önünde engel de kalmadı."
Aslına bakarsanız Devlet Bahçeli bir bakıma doğru söylüyor!
AKP'nin bütün politikalarına tekrar ve tekrar oy vererek destekleyen vatandaşın şimdi itiraz etmeye hakkı var mı?
Eğer bugün yılların fabrikaları ve işletmeleri patır patır kapanıyorsa, her yıl işsizler ordusuna yenileri ekleniyorsa bunun sebebi vatandaşın tekrar ve takrar AKP'yi iş başına getirmeleri değil midir!
Asgari ücret alanların oranı Türkiye'de yüzde 40'a çıkmışsa, asgari ücretin biraz üzerinde alanları da ilave ettiğimizde bu oran yüzde 80'leri bulmuşsa bunun sebebi vatandaşın tekrar ve tekrar AKP'yi iş başına getirmeleri değil midir!
Vatandaş borçların altında eziliyorsa, toplu olarak intihar etmeye başlamışsa, çarşı pazara çıkamaz hale geldiyse bunun sebebi tabi ki vatandaşın tekrar ve tekrar AKP'yi iş başına getirmeleridir.
Bu açıdan düşünüldüğünde Sayın Bahçeli'nin söylediği doğru, vatandaş kendi sonunu kendi eliyle hazırlamıştır. Ama Sayın Bahçeli'nin de vatandaşın yaptığını yapıyor olması ilginç doğrusu!
* * *
Kanal İstanbul'a dönecek olursak, Cumhurbaşkanı düzeyinde Montrö'nün delineceğinin itiraf edilmesi, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından endişe vericidir. ABD ile birçok konuda ters düşen bir görüntü veren AKP ve MHP'nin, ABD'yi Karadeniz'e sokacak bir formül üzerinde çalışmaları ise oldukça düşündürücüdür!
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022