Lafa gelince yargının siyaseti olmaz, sporun siyaseti olmaz, dinin siyaseti olmaz, diyenler dibine kadar bu kurumları siyasetin içine batırdılar.
Artık yargı mensupları şüpheli, kulüp başkanları başta olmak üzere spor camiası şüpheli, Diyanet kurum olarak şüpheli.
Bugün inanç boyutundan gidelim. İslam dünyasının ortasında Müslüman katliamı yapılıyor. Müslüman olmayan devletler bile bu katil devlet ile ilişkilerini askıya alıyor.
Batı ülkelerindeki halk protestoları ülkemiz ve İslam coğrafyasındaki protestolardan hem çok daha kalabalık hem de çok daha gerçekçi.
Vatandaşımız, İsrail ile ticaretten, bu ticaret ile güçlü kalmasından ve zulmüne devam etmesinden rahatsız.
'Zulme sessiz kalmayı zulme ortaklık olarak' nitelendiren bir dini, insanlara anlatmak için maaş alan imamların sessizliği nasıl açıklanabilir?
Hele hele milli ve manevi değerlerimize ve de tarihi gerçeklere iftira atanlar bazı imamların önü açılırken İslam'ın hükmünü ortaya koyan imamların cezalandırılması da zulmün bir başka çeşididir ve bu zulme sessiz kalmakta zulümdür.
Hatırlarsanız (!) 2013 yılında birilerinin başörtülü başına işemişler, camide içki işmişler, deniliyordu.
Olayın şahidi bir müezzindi ve o muhterem, bu iddiaları yalandı. Adam dünyada zulme uğradı ama ahirette çok büyük alacağı var.
Şimdi gündem Filistin ve Bitlis Tatvan Cami imamı Mesut Adabağlı, Cuma hutbesinde şu cümleleri kurdu;
"Bizi idare edenlere 'uyanın' demek zorundasınız Müslümanlar. Vallahi siz siyasetçilerinizi hangi partiden olursanız olun. Siyasetçilerinizi gördüğünüzde 'Allah'tan korkmuyor musunuz? Müslümanlığınızı mı yitirdiniz? İnsanlarımıza ne oldu? Neden kalkmıyorsunuz ayağa? Neden ordularınızı sürmüyorsunuz? Neden bu kefere yardımları kesmiyorsunuz?' diye söylemezsek hesap veremeyiz vallahi.
O suçun ortağı oluruz vallahi. Öyle sadece Amerika'yı İsrail'i suçlamak ucuzculuktur. Yerli ve yabancı bütün işbirlikçilerini, kayinleri, kafirleri, münafıklıkları, müşrikleri, fasıkları, Müslüman olduğu halde korkakları, zavallıları, bütün suç ortaklarını konuşmak zorundayız sevgili Müslümanlar. Bugün uyanmayacağız."
Aynen katılıyor ve soruyorum; Bu hocanın söylediklerinden bir kelimesi NAS'a aykırı mı? Hayır. Tam aksine NAS'ın gereğini söylemiş.
Peki, meydanlarda 'NAS, NAS' bağıran siyaset anlayışı ne yaptı? İmamı açığa aldı. Diğer meslektaşlarına soruyorum; Siz nasıl sessiz kalıyor ve hakkı anlatmaktan kaçınıyorsunuz? Bunun bedelini nasıl ödeyeceğinizi hiç mi düşünmüyorsunuz?
Takunyalı imamlar
Örnekler çok ama son meşhurunu anlatayım. Son olarak 12 kırk yıldır ise binlerce Mehmetçiğimizi nerede şehit verdik? Irak'ın kuzeyinde.
İşte o bölgeyi Atatürk, vatan toprağı yapma mücadelesi verirken içerdeki hainler ayaklandı ve Atat
Peki, bu hedefine ulaşamadı. Kimdi o ayaklanmayı başlatan hain? Şeyh Said. Peki, o haine sahip çıkan devletten maaşlı imam kimdi? Halil Konakçı.
Bu Konakçı, Türk bayrağının dalgalanmasından bile rahatsız olan bir tip ama hala maaş alıyor.
Sizin imam dediğiniz Hatay'ı peşkeş çeken mi?
Atatürk düşmanlığı ile bilinen Halil Konakçı Hatay için ise "keşke Fransızlarda kalsaydı" anlamına gelecek ifadeler kullanmıştı.
Bakın bu zoraki Konakçı hakkında BTP lideri Hüseyin Baş neler demişti; "Türk askerine, Türk Devletine karşı ayaklanan şehit değil haindir. Haine şehit deyip devlete ayaklanmayı teşvik eden de haindir! Sizin imam dediğiniz Hatay'ı peşkeş çeken mi?
"Bu adamlar yüzünden insanımız dinden, özünden soğudu!"
"Bunların hiçbiri bu vatanın evladı değildir, bunların hepsinin bağlı olduğu kuklanın ipinin başında bir el vardır. Bu adamlar yüzünden insanımızı dinden soğuttular, bu adamlar yüzünden insanımızı özünden soğuttular…
Bu kadar vatanperver, bu kadar Atatürkçü İnsanın olduğu, hocanın olduğu, imamın olduğu bir ülkede sizin imam dediğiniz Hatay'ı peşkeş çeken mi, o karaktersiz mi?
Bu kadar imamın olduğu, bu kadar güzel hocanın olduğu ülkede sizin hoca dediğiniz, imam dediğiniz, 'Kız çocuklarının okuması haram' diyen şarlatanlar mı?
Atatürk'ü seven, O'nun idealinde yürüyen, O'nun ile birlikte Meclis'i dualarla açan imamların, hocaların olduğu ülkede sizin imam dedikleriniz Cumhuriyetle savaş eden şarlatan ahlaksızlar mı?
Bunların hiçbiri bu vatanın evladı değildir, bunların hepsinin bağlı olduğu kuklanın ipinin başında bir el vardır. Yüz yıldır bu ülkede bu böyle…
Buradan bir çağrı yapıyorum; başta Diyanet'e... Herkes aklını başına alsın. Bakın bu gittiğiniz yol yol değil.
Hizmet ettiğiniz o insanlar, o yapılar var ya önce bizi bu ülkeden sürerler, önce bize bu ülkede yaşama hakkı bırakmazlar sonra sanmayın ki size bırakırlar, sizi de yollarlar. Hani güzel bir laf vardır, 'Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni tartar' diye. İşte gün gelir bunun bedelini siz ödersiniz."
Son söz; Konakçı sana diyorum, Cübbeli, sen işit!
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025