Bosna Hersek ilhakının yarattığı siyasi bunalım,31 Mart 1909 notasının verilmesine kadar tüm Avrupa'yı etkilemiştir. Avrupalılar her gündoğumunda kalkerken acaba savaş bu gün başlayacak mı diye endişe içerisindedirler. Yönetici ve siyasetçiler her sabah kalkarken iki şey üzerinde önemle düşünmektedirler: Birincisi; Siyasi olayları silahla değil diplomasi ile çözümlemek. İkincisi; savaş kokusu ile her gün ülkesinin en iyi silahlara sahip olasını düşünmesidir. Bu düşünce de savaş endüstrisinin hızla gelişmesini sağlamıştır. Avrupa toplumunu bu iki düşünceye sevk eden 7 Ekim 1908 Bosna-Hersek olayı Birinci Genel Savaşın başlamasını hazırlayan en önemli etken olmuştur. Çünkü Bosna Hersek olayından en çok etkilenen devlet Sırbistan olmuştur. Toprağın esas sahibi olan Osmanlı Devleti bir eyaletinin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından ilhak edilmesine üzülmüştür. Batıdaki silahlanma yarışına dahi katılamadığından dolayı üzülerek susmayı tercih etmiştir. Diplomasi yolu ile Denge Politikasından yararlanarak hakkını aramak için Uluslar arası bir konferansta konunun görüşülmesini dahi istememiştir. Zira her Uluslar arası Konferansta Avrupalı Emperyalistler Osmanlı Topraklarından birkaç eyaleti koparıyorlardı.Sırbistan Devleti ise 7 Ekim 1908 de Bosna Hersek Eyaletini, kendi toprağı olmamasına rağmen ilhak eden Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna karşı yöneticisi ile halkı ile en sert tepkiyi gösteren devlet olmuştur. Sırp Halkı, Pan Slavist duygularla Avusturya Devletine karşı yekvücut, tek yürek oldu. Avusturya-Macaristan imparatorluğunu savaşla tehdit etti. Avrupa Devletleri arasında Rusya dışındaki Devletlerden hiç birisi savaş konusunda Sırbistan'a destek olmadı. Rus Çarı II. Nikola, Bosna Hersek'in, Avusturya tarafından ilhakı üzerine hareketlenen Pan Slavist hareketlilik karşısında hem çok sevinir ve heyecanlanır hem de çok üzülür. Çünkü Rusya o sırada savaşa hazır değildir. Pan Germanistlere karşı savaşa hazır olamadığından dolayı üzüntüsünü bildirirken, Pan Germanistlerle çatışmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyerek savaşa iyi hazırlanmamız gerekir der. Bu düşünce de, savaş araç ve gereçlerinin çok gelişmesi karşısında, Avrupa'nın En kalabalık askerine sahip olmasına rağmen savaşmaktan korkuyor ve hazırlanmayı düşünüyor.Bosna Hersek olayı ile gelişen Pan Slavizm ve Pan Germanizm gerginliği Avrupa ülkelerini etkilemeye başlar. Önce silah yerine diplomatik ilişkiler gelişir. Bu gelişmeler Emperyalist rekabeti tetikleyince Avrupa Büyük Devletleri arasında siyasi guruplaşmalar başlar.1914 yılına kadar Avrupa Devletlerinin guruplaşmasını sağlayan diğer bir etken olay da Emperyalist amaçlara göre Osmanlı topraklarının paylaşımı sorunudur. Bilhassa Rusya'nın Boğazlar ile ilgili istekleri guruplaşmanın en etkileyici nedenidir. Trablusgarp savaşları, Balkan savaşları ve Adalar sorunları Osmanlı Devletinin yıprandığı bir zamanda Rusya tekrar Boğazlardan geçmek için Avrupa Büyük devletlerine başvuruda bulunur. Rusya'nın bu isteği Avrupa Büyük Devletlerinin(Paris ve Berlin Konferansında imzası bulunan devletler.) Osmanlı toprakları üzerindeki paylaşım isteklerini tetikler. 1913-1914 yılları içerisinde Osmanlı toprakları siyasi ve ekonomik açıdan bölge, bölge paylaşılarak çok taraflı gizli anlaşmalarla taksim edilir. Ayni yıllar içerisinde bu bölgelerde ilgili devletler yabancı sermaye adı altında ülkemize getirdikleri paralarla şirketler kurarak ülke kaynaklarını sömürmeye başladılar. Kapitülasyon haklar da ülke kaynaklarının sömürülmesini kolaylaştırıyordu. Gerek Osmanlı topraklarının ve gerkse az gelişmiş ülke kaynaklarının sömürülmesine dayanan rekabetin etkisi ile Emperyalist devletlerarasında guruplaşmalar olur. İlk guruplaşma 1894 yılında Kurulan Rus-Fransız ittifakı ile başlar. 1904 yılında İngiliz-Fransız,1907 yılında da İngiliz-Rus antlaşmalarının imzalanması ile Üçlü Anlaşma gurubu kurulur. Sanayi rekabetine karşı Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları Pan Germanist ülkü bağı ile Üçlü Anlaşma gurubuna karşı birleşirler. Daha sonra bu ikiliye İtalya'nın da katılması ile Üçlü Bağlaşma gurubu kurulur. Bağlaşık Devletler gurubunun sanayi ve ticari rekabette iki konuda endişeleri vardır. Birincisi; Alman rekabeti karşısında İngiltere Almanya'yı Baltık Denizinden çıkartmayabilirdi. Bunun için yalnız Baltık Denizine kıyısı olan Almanya ve Avusturya güneydeki Akdeniz'e de inmeliydi. İkincisi ise; Balkan ülkelerinde Rusya'nın yardımı ile kurulan Slav Devletleridir. Rusya Pan Slavist bir ülkü ile bu devletleri kendi isteklerine göre birleştirerek kullanmak istiyordu. Bu durum ise Orta ve Güney Avrupa'da hem Pan Germanizm ülkülerinin hem de Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun toprak bütünlüğüne aykırı idi. Çünkü Avusturya'nın güney bölgelerindeki halkı Slav ırkına mensuptu. Bu durumda Balkanlarda gelişen Slav milliyetçiliğin ezilmesi gerekti. Bu nedenle Avusturya, Almanya'nın yardımı ile Hem Pan Slavizmi ezmek, hem de Akdeniz'e inmek amacı ile 7 Ekim 1908 de Bosna Herseki ilhak eder.28 Haziran 1914 de Avusturya Veliaht'ı Franz Ferdinant ve eşi Slav milliyetçileri tarafından Bombalı bir suikastla öldürülmek istendiyse de tehlike atlatılır. Daha sonra ayni gün Prinsip adlı Boşnak bir öğrenci tarafından tabanca ile vurularak öldürülür. Katil ve suç ortaklarının KARA EL isimli Slav Milli Derneği üyesi oldukları öğrenilir.Bu cinayet Dünya tarihinin bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü bu olay 1914-1918 Genel savaşını başlatan olaylar zincirinin ilk halkasıdır.Bu olay sonucunda Avusturya'nın en büyük Korkusu Rusya'nın desteği ile gelişmiş olan Slav Milliyetçiliğidir. Güney Avusturya'da oturan halk Ortodoks Slavdır. Slavlar 28 Haziran olayını Sırp milliyetçiliği lehine yorumlayarak, yapılan propagandalarla Avusturya egemenliğindeki Slavları etkiler. Bu propagandalar daha çok Romanya ve Sırbistan hududundan gelmektedir.Avusturya telaşlanarak Almanya'dan yardım ister. Rus koruyuculuğunda başlayan Slav Milliyetçiliğine karşı Almanya'nın işe karışması ile Pan Germanist bir siyasa gerginliği daha da geliştirir. Avusturya ve Almanya'nın Bosna Herseki ilhakları ile başlayan emperyalist düşünceler Cermen ve Slav militarizmini tetikleyerek Genel savaşı başlatacak olayları geliştirir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011