Bu satırlarda defalarca buluştuk. Geçmişimize sahip çıkıp geleceğimize ışık tuttuk. Çünkü efsane bir insanı tanıma fırsatı bulmuştuk ve O'nun mükemmel çözümünün dertlerimize deva olacağını biliyor, nesillerimize aydınlık bir gelecek sağlamak için iyiliği hak eden insanımıza hizmet etmek istiyorduk. Çünkü biz bağımsızlığı karakter edinmiş Ata'nın torunları, doların esaretinden dünyayı azat etmiş Haydar Hoca'nın ekibiydik.
Ve hiç düşünmediğimiz bir şey yaşadık, Hocamızı Hakk'a uğurladık.
Büyük insanlar ölmezler. İnsanlığa öğrettiği fikirleri ile yaşamaya devam ederler. Haydar Hoca sevmeyi öğretti hepimize, farklılıklarımızla birbirimizi sevmeyi, birbirimizi anlamayı, birbirimizin dertlerini önemsemeyi öğretti. Mezheplerimiz, etnik kökenlerimiz, hatta siyasi tercihlerimizdeki farklılıklarımızla birbirimize saygı duymayı…
Asgari ücretlinin, çiftçinin, hayvancının, ev hanımının halinden, Hakkari'nin bir köyünden üniversite sınavına giren gencin halinden O anladı. Haklarımızı da sonuna kadar O savundu.
Şimdi size birini tanıtmak istiyorum.
Hüseyin Baş…
Yirmi dokuz yaşında… Bu yaşlarda evliliğin sorumluluğunun bile insanı ürküttüğü bir ülkede, memleketinin sorumluluğuna talip olmuş genç bir dava adamı.
Peki, onu özel kılan ne?
Her şeyden önce iyi bir hukukçu. Hukuksuzluğun tartışma programlarının ana konusu haline geldiği bir ülkede, memleketin meselelerini hukuku bilmeyen bir insanın çözmesi bana göre hiç mümkün değil.
Nüfusumuzun yaklaşık yüzde on altısını 15-25 yaş arası gençler oluşturuyor. Oysa biz kendi çocuklarımız bile olsa gençlerimizi anlamaktan çok uzağız. Ne onlara yetebiliyoruz ne sorunlarını çözebiliyoruz. Onların iyi yetişmelerini istiyoruz fakat ilgi duydukları şeylere saygı göstermiyoruz. Ne zaman ki yaşları ilerliyor, parasızlık, işsizlik, memleketin çözülememiş bütün sorunları iliklerine kadar işleyip çaresizliği kabulleniyorlar, ideallerinin peşinden koşacak güçleri kalmıyor, onlardan söz sahibi olmalarını istiyoruz. Halbuki ancak idealleri olanlar memleketin önünü açar.
İşte onu özel kılan en önemli vasıflarından biri gençlik enerjisi ile dünyanın en mükemmel çözümlerini bünyesinde toplamış olması. Prof. Dr. Haydar Baş'ın pek çok konuda yetiştirdiği ve tecrübelerini aktardığı bir genç insan olması.
Gençlik teşkilatlarında gönüllü çalışmış, Prof. Haydar Baş Bey'in sağlığında gençlerle ilgilenmiş, vakit ayırıp gençlerin önünü açmış, bir güzel insan.
Çocuk yaşında bile belli bir olgunluğa sahip olduğuna şahit olacak eminim pek çok kişi vardır, onu tanıyanlar arasında.
Sene 2005 ilk ve tek haccımı yaptım eşimle ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın öncülüğünde bir ekiple birlikte. Ve Genel Başkanımız o zaman 15 yaşlarında. Delikanlıların belki de en zor çağı. Ve derler ki Hac'da insanın içi dışına çıkar yani normal zamanda gizlediği huyları ortaya dökülürmüş.
Hacda onunla ilgili hafızamızda yer eden tek şey şaşırtıcı derecede olgun olmasıydı. O çocuğun içinde sanki yetişkin bir genç adam vardı. O bizim yaşı küçük ama kendi büyük Hac arkadaşımızdı.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey çok özel bir insan olduğu için şehre geldiğinde Onu görmeye gider, fikirlerinden istifade etmek için çabalardım, sadece ben değil arkadaşlarım, çocuklarım, eşim hepimiz… Nasıl güzel bir insan, hepimize yetişir, hiçbirimizi atlamazdı. Ve belki son beş yılında her işinde Hüseyin'i yanında olsun isterdi. "Hüseyin'i çağırın da gelsin" sözünü her birimiz kim bilir kaç kere duyduk.
Sosyal medya da olayın başka bir yüzü. Bir kenarından tutup kendimizi bu mecrada ifade etmeye çalışmış olsak da sosyal medyayı yararlı hale getiren Hocamızın biri sol diğeri sağ kolumdur, dediği iki genç oldu aslında, Ali Karakuş ve Hüseyin Baş.
Gençleri tanıyan kabiliyetlerini ortaya çıkarıp onlara fırsat veren de Hüseyin Baş ve ekibi oldu.
Size tanıtmaya çalıştığım kişi; sanki öz kardeşimiz, sanki komşumuzun oğlu, mahallemizin akıllı delikanlısı, çocuklarımızın ağabeyi, spor aktivitelerinin vazgeçilmezi.
İyi bir futbol oyuncusu ve kaliteli bir basketbol seyircisi.
Uzun sözün kısası o bizden biri.
Kalplerimize huzuru ve sevgiyi yerleştirip sessizce aramızdan ayrılan Haydar Hoca'mızın ekonomik modelini uygulaması için Avukat Hüseyin Baş ve ekibine görev vermenin vakti gelmedi mi?
İzin verelim dertlerimiz deva bulsun, nesillerimize mükemmel bir gelecek hazırlayalım ve iyiliği hak eden insanımız sosyal devletin bütün imkanlarına kavuşsun. Cumhuriyetin çocukları olarak bağımsızlığı karakter edinmiş Atatürk'ün izinde, Haydar Hocamızın dünyaya mâl olmuş çözümleriyle ve Hüseyin Baş liderliğinde alnımız ak, başımız dik olsun.
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022