Kaleci, top sürerek kendine doğru hızla gelmekte olan rakip oyuncuyu fark edince beyninden düşünceler peş peşe gayet soğukkanlı bir şekilde geçmeye başladı. Bu düşüncelerle uğraşırken rakip oyuncu ile arasının hızla kapandığını fark etti. Artık yapacak fazla şeyi yoktu. Kararını verdi ve kendine doğru hızla gelen rakip oyuncuya doğru atıldı. Tam topa hamle yapacağı sırada hiç beklemediği bir şey oldu. Rakip oyuncu topu yumuşak bir vuruşla kalecinin üzerinden ağlara doğru gönderdi. Top rakip oyuncunun ayağından çıktığı anda, kalecinin başından aşağıya sanki kaynar sular döküldü. Kaleci geriye döndüğünde gole doğru aheste aheste giden bir topla karşılaştı. Artık yapacak hiçbir şeyi yoktu. Topun ağla buluştuğu anda ise stadyumdaki kırk bin seyircinin ağırlığını kendi üzerinde hissetti.İşte buna "kontrpiyede kalmak" deniyor.Kontrpiye kelimesi, kişinin bir harekete başlaması, ama o anda başka bir hareketi yapmasının gerektiğini fark etmesi, yani iki arada bir derede kalması anlamına gelmektedir.Hükümetin AB referandumları sonrasında gelişen olaylar karşısında son günlerde kaldığı kontrpiye, yukarıdaki hikâyede kalecinin kaldığı kontrpiyeden az kalır yanı yok."AB milli idealimizdir" diyen bir hükümet, Fransa ve Hollanda da referandumlardan "hayır" çıkması ve sonrasında gelişen olaylardan sonra gol yiyen kaleci görünümü arz ediyor.Hükümet yetkilileri sinirli, ama kimi suçlayacaklarını bilemiyorlar. Kızgınlar ama en büyük suçun kendilerine ait olduğunun farkındalar. "Stratejik müttefikimiz" dedikleri ABD ile görüşmelerde bulunuyorlar. Bir önceki iki pozisyonda kendilerine "Kürt devleti ve PKK" golünü atan oyuncunun da ABD olduğu hiç akıllarından çıkmıyor. Eğer böyle gol yemeye devam ederlerse şike yaptıklarını düşünecek olan seyircilerin elinden onları kim kurtaracak bilemiyorlar. Bu seyirci onlara bu sahada bir daha maç bile yaptırmaz.Hükümetin her hareketini dikkatle takip eden orta hakemin kırmızı kart bulunan cebinin üzerinden elini hiç ayırmaması, yan hakemlerle arası iyi olan hükümeti maç başından bu yana fazlasıyla tedirgin ediyor. Faul yaptıkları takdirde, bu orta hakemin kendilerini oyun dışına atmak için hiç tereddüt etmeyeceğinin de farkındalar.Bütün bu düşünceler maça zaten yenilgiyi önceden kabullenmiş olarak çıkan hükümetin çok daha fazla hata yapmasını sağlamaktadır. Böyle giderse hükümet doksan dakikanın sonunu zor getirecek gibi görünüyor. Anlaşılan hükümet, bu maçı bitiremeden lig çoktan kapanmış olacak?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024