Son yıllarda en çok kullanılan kavramlardan biri de hukuk devleti kavramıdır. Veya Türkiye hukuk devletidir cümlesidir. Peki nedir hukuk devleti? Bir ülkede anayasanın, yasaların ve sair mevzuatların var olması, o devleti hukuk devleti yapar mı?
En rahat anlaşılabilecek ifade ile hukuk devleti; ülke vatandaşının bugün ve yarın hangi davranışı karşısında devlet tarafından hangi yaptırım ile karşılaşacağını bilmesidir. Başka bir yönden yine bu gün hangi statüyü elde ederse yarın hangi haklara sahip olacağını bilmesidir. Yani, hukuk devletinde hak ve yükümlülükler, suçlar ve cezalar bellidir. Bunlar yöneticilere, kişilere, zamana veya zemine göre değişmezler. Hukuk devletinde bireyler her konuda adım atarlarken ne kazanacaklarını ya da ne kaybedeceklerini bilirler, ona göre plan yaparlar hayatlarını şekillendirirler.
"Türkiye Cumhuriyeti… hukuk devletidir." Bu anayasa hükmünün Türkiye'de gerçekten de karşılığı var mı? Son birkaç yıl içinde kamuoyunda tartışılan tartışma konularından ve yapılan zigzaglardan sizlere birkaç örnek sunayım.
Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır şeklinde anyasa değişikliği yaptıktan sonra yasa çıkarma gücünü elinde bulunduran aynı iradenin şu an işine gelmemesi nedeniyle görev süresinin 7 yıla çıkması,
Şike ve teşvik suçlarına belirli oranlarda hapis cezası getiren yasanın çıkmasından sonra ilk operasyonda tutuklanan insanlar, tutuklananların pozisyonları, canlarının yanması üzerine yasanın öngördüğü cezaları hafifleten değişikliklerin çıkması,
Deniz Baykal'ın ricası Başbakanın talimatı ile çıkarılan Haberal yasası,
Danıştay ve Yargıtay üye sayısının düşürülmesi yönünde meclise tasarı sunan hükümetin 1 sene sonra (şartların değişmesi ile) Yargıtay ve Danıştay'daki üye sayısını ikiye çıkaran yasanın çıkarılması,
Aynı hükümet döneminde değişen Hukuk Muhakemeleri ve Ceza Muhakemeleri ilgili kanunları,
Aynı hükümet döeminde 4-5 kez değişen Sosyal Güvenlik kanunları; örneğin emeklilik yaşı 55, 58, 60, 65 yaş olması, yada prim gün sayısını farklı dönemlerde 5000, 7000, 9000 gün olarak öngören yasalar.
Çeklere ceza öngören yasa, cek cezalarını %10 olarak öngören yasa ve henüz bu yasa yürürlüğe girmeden çeklere hapis cezasını kaldıran yasa,
Tam gün yasası, tamgün iptal, tekrar tamgün yasası tekrar iptal, tekrar yasa, ve tüm bu değişiklilerle hayatları oradan oraya savrulan hekimler ve hastalar,
MEB atama mevzuatındaki kısa sürede yapılan değişiklikler,
Sağlık Bakanlığı eş durumu, mazaret kuraları ve sair bir çok değişiklikler,
ÖSS, KPS iptalleri ve değişiklikleri ve sair.
Bu listeyi çoğaltmak mümkün. Ancak neticede ortaya çıkan bir manzara var.
Siz bırakın sıradan vatandaşı Cumhurbaşkanı bile yarının ne getireceğinden ve kendi geleceğinden habersiz. Görev süremi ben bilmiyorum meclis ne derse o olur diyen bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Böyle bir ortamda köylü Ahmet efendi ne yapsın kime güvensin. Lisede okuyan genç yarın ile ilgili hasngi planlarına neye dayanarak kursun.
Etrafınızdaki kişilere bir göz atın. Bu kişi memursa yarını ile ilgili endişe taşımıyor mu?
İş arıyorsa hergün değişen mevzuatla nasıl bir plan kurabilir?
Öğrenci ise kendisi ile ilgili hangi planları sağlıklı yapabilir.
Bir ülke düşünün ki bu gün çıkan yasa yarın değiştiriliyor, bu gün suç olmayan yarın olabilir. Bugün verilmiş bir hak yarın elinizden alınabilir. Hukuk devleti Türkiye'nin neresinde?..
En rahat anlaşılabilecek ifade ile hukuk devleti; ülke vatandaşının bugün ve yarın hangi davranışı karşısında devlet tarafından hangi yaptırım ile karşılaşacağını bilmesidir. Başka bir yönden yine bu gün hangi statüyü elde ederse yarın hangi haklara sahip olacağını bilmesidir. Yani, hukuk devletinde hak ve yükümlülükler, suçlar ve cezalar bellidir. Bunlar yöneticilere, kişilere, zamana veya zemine göre değişmezler. Hukuk devletinde bireyler her konuda adım atarlarken ne kazanacaklarını ya da ne kaybedeceklerini bilirler, ona göre plan yaparlar hayatlarını şekillendirirler.
"Türkiye Cumhuriyeti… hukuk devletidir." Bu anayasa hükmünün Türkiye'de gerçekten de karşılığı var mı? Son birkaç yıl içinde kamuoyunda tartışılan tartışma konularından ve yapılan zigzaglardan sizlere birkaç örnek sunayım.
Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır şeklinde anyasa değişikliği yaptıktan sonra yasa çıkarma gücünü elinde bulunduran aynı iradenin şu an işine gelmemesi nedeniyle görev süresinin 7 yıla çıkması,
Şike ve teşvik suçlarına belirli oranlarda hapis cezası getiren yasanın çıkmasından sonra ilk operasyonda tutuklanan insanlar, tutuklananların pozisyonları, canlarının yanması üzerine yasanın öngördüğü cezaları hafifleten değişikliklerin çıkması,
Deniz Baykal'ın ricası Başbakanın talimatı ile çıkarılan Haberal yasası,
Danıştay ve Yargıtay üye sayısının düşürülmesi yönünde meclise tasarı sunan hükümetin 1 sene sonra (şartların değişmesi ile) Yargıtay ve Danıştay'daki üye sayısını ikiye çıkaran yasanın çıkarılması,
Aynı hükümet döneminde değişen Hukuk Muhakemeleri ve Ceza Muhakemeleri ilgili kanunları,
Aynı hükümet döeminde 4-5 kez değişen Sosyal Güvenlik kanunları; örneğin emeklilik yaşı 55, 58, 60, 65 yaş olması, yada prim gün sayısını farklı dönemlerde 5000, 7000, 9000 gün olarak öngören yasalar.
Çeklere ceza öngören yasa, cek cezalarını %10 olarak öngören yasa ve henüz bu yasa yürürlüğe girmeden çeklere hapis cezasını kaldıran yasa,
Tam gün yasası, tamgün iptal, tekrar tamgün yasası tekrar iptal, tekrar yasa, ve tüm bu değişiklilerle hayatları oradan oraya savrulan hekimler ve hastalar,
MEB atama mevzuatındaki kısa sürede yapılan değişiklikler,
Sağlık Bakanlığı eş durumu, mazaret kuraları ve sair bir çok değişiklikler,
ÖSS, KPS iptalleri ve değişiklikleri ve sair.
Bu listeyi çoğaltmak mümkün. Ancak neticede ortaya çıkan bir manzara var.
Siz bırakın sıradan vatandaşı Cumhurbaşkanı bile yarının ne getireceğinden ve kendi geleceğinden habersiz. Görev süremi ben bilmiyorum meclis ne derse o olur diyen bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Böyle bir ortamda köylü Ahmet efendi ne yapsın kime güvensin. Lisede okuyan genç yarın ile ilgili hasngi planlarına neye dayanarak kursun.
Etrafınızdaki kişilere bir göz atın. Bu kişi memursa yarını ile ilgili endişe taşımıyor mu?
İş arıyorsa hergün değişen mevzuatla nasıl bir plan kurabilir?
Öğrenci ise kendisi ile ilgili hangi planları sağlıklı yapabilir.
Bir ülke düşünün ki bu gün çıkan yasa yarın değiştiriliyor, bu gün suç olmayan yarın olabilir. Bugün verilmiş bir hak yarın elinizden alınabilir. Hukuk devleti Türkiye'nin neresinde?..
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021