Eski Devlet Tiyatrosu sanatçısı Aclan Büyüktürkoğlu, Warner Bros, Universal, Fox ve Paramount gibi büyük stüdyoların yöneticileri ile dirsek temasında bulunan American Film Institude (AFI-Amerikan Film Enstitüsü) için çektiği ve başrollerini yabancıların paylaştığı filmin adının Condemned olduğunu söyledi. Filmin kahramanının paranoid-şizofren genç bir ressam olduğunu, gördüğü hayaller ve duyduğu emirler yüzünden ailesini öldürdüğünü ve idama mahkum edildiğini kaydeden Türkoğlu, şöyle konuştu: "Hücresindeki son dakikaları da, halüsinasyonları, etrafındaki objelerle kurduğu ilişki, bilincindeki sürekli değişimler ve çağrışımlarla dolu. Bu genç ressamın halüsinasyonlarına tanık olan seyirci gerçekte neler olduğunu da kavramaya başlıyor. Bununla beraber ressamın çevresindeki hiç kimse bunu farketmiyor. Zaman zaman tekrarladığı üç kelime var, ancak bu da etrafındakiler için pek bir anlam ifade etmiyor. Bunun dışında, tek çıkış yolu resimleri, fakat resimlerini saçmalık olarak değerlendirenler ipuçlarını görmüyorlar bile. Psikologların yeterli olamaması da idama gitmesini daha da hızlandırıyor. Ancak...., bundan sonrasını anlatmak herhalde kendi filmimi baltalamak olur."
Büyüktürkoğlu, filmin başrollerinde Shane Goodwin, Tore Birkedal, Drew Nolan, Wendy Feiner, Nick Roberts'ın oynadığını belirterek, filmin kurgusunun tamamlandığını, ses dizaynına, besteciye ve renk düzenlemesi için laboratuvara gideceğini ve Mayıs ayında teslim edileceğini kaydetti. Büyüktürkoğlu, "Filmin yalnızca ABD'de değil, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın hemen her yerindeki festivallerde gösterilmesi için girişimlerde bulunuyoruz. Sanırım bu konuda da başarılı olacağız" dedi.
Büyüktürkoğlu, ABD'ye gitmesinin tam bir tesadüf olduğunu belirterek, bu ülkeye yerleşmek için değil, tiyatro rejisi üzerine doktora yapmaya geldiğini ve CalArt's adlı okula kabul edildiğini belirtti.
Büyüktürkoğlu, filmin başrollerinde Shane Goodwin, Tore Birkedal, Drew Nolan, Wendy Feiner, Nick Roberts'ın oynadığını belirterek, filmin kurgusunun tamamlandığını, ses dizaynına, besteciye ve renk düzenlemesi için laboratuvara gideceğini ve Mayıs ayında teslim edileceğini kaydetti. Büyüktürkoğlu, "Filmin yalnızca ABD'de değil, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın hemen her yerindeki festivallerde gösterilmesi için girişimlerde bulunuyoruz. Sanırım bu konuda da başarılı olacağız" dedi.
Büyüktürkoğlu, ABD'ye gitmesinin tam bir tesadüf olduğunu belirterek, bu ülkeye yerleşmek için değil, tiyatro rejisi üzerine doktora yapmaya geldiğini ve CalArt's adlı okula kabul edildiğini belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.