Ülkeye ve millete hizmet etme aşkı da olsa, koskoca bir yirmi yıl yeter.
Mal toplama, servet biriktirme aşkı da olsa bu kadar uzun zaman zarfı kâfi gelmeli değil midir?
Bugüne kadar 'hizmet siyaseti' diye sunulan icraatların sonuçları incelendiğinde, millet hazinesine kaça mal oldukları ortaya çıktığında görüldü ki, işin içinde yine akçeli işler varmış, yine bir avuç mutlu azınlığın kasasına servet aktarımı varmış ve 'hizmet' söylemleri sadece bir makyajdan ibaretmiş.
Bu nasıl hırs, bu nasıl bir ihtiras ki bir türlü doymak bilmiyor ve kasaları da bir türlü dolmak bilmiyor?
Gözleri büsbütün bürümüş olan mal toplama ve servet biriktirme hırsından ve ihtirasından ötürü, sosyal hayatta açılan derin yaraların farkında değiller.
Gözler, Hakkı ve hakikati görmeye yarayan en hayatî organlar olduğu halde, söz konusu hırs ve ihtirastan ötürü perdelenen gözler, Hakkı ve hakikati görmedikleri, göremedikleri gibi, başkalarına ait olan hakları, başkalarına ait olan emek ve alın terlerini de asla görmüyorlar. Gözlerini hırs ve ihtiras bürümüş olanlar için, tek hedef var; hak etsin etmesin sürekli mal toplamak, daima servet yığmak ve mütemadiyen heybeleri ve torbaları doldurmak…
Genellikle Konya ilimizde oluşan ve sıkça haberlere konu olan 'obruklar' meselesini biliyorsunuz, yeraltı sularının aşırı kullanılmasından, dolayısıyla suların çekilmesinden ötürü oluşan dev çukurlar…
Geride kalan yirmi yıl içinde sosyal hayatta, ekonomik gidişatta ve milletin canını yakan enflasyon meselesinde işte böyle dev çukurlar oluşmuş vaziyette.
Dev çukurlar, koskoca tarlaları yutan obruklar, o civardaki tarım arazilerini sulamak için çekilen sulardan ötürü oluşuyorlar, peki ekonominin can suyunu kimler ve nasıl çektiler, kurutma aşamasına getirdiler ki, bu sahada da bir türlü kapanamayan dev çukurlar oluştu?
Özellikle son bir yılda yaşadıklarımıza bakar mısınız?
Çarşıda-pazarda, bakkalda-markette, tarlada-çayırda, çayda-fındıkta, eğitimde-sağlıkta, üretimde-tüketimde, ulaşımda-iletişimde ve nakliyede adım attıkça bizleri karşılayan dev çukurlar, sosyal hayatı, sosyal adaleti toz-duman eden obruklar…
Geldiğimiz bu nokta siz karar verin, koskoca yirmi yıl boyunca 'hizmet siyaseti mi' ön plandaymış yoksa, mal toplama, servet biriktirme siyaseti mi?
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025