Hayber savaşında durum çok hassas ve önemliydi. Çünkü birinci, ikinci ve üçüncü gün Müslümanlar mağlup olmuşlardı. Müslümanların moralleri kırık ve ruh halleri bozuktu. Bunun tam aksine İslam düşmanlarının da ruh halleri ve moralleri çok yüksek bir seviyedeydi. Bunun için İslam ve Müslümanlar büyük bir tehlike ile karşı karşıya idiler. Böyle bir halde, akşam vakti Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular; "Yarın sancağı öyle birisinin eline vereceğim ki Allah ve Resulü onu sever, oda Allah ve Resulünü sever."
Bu cümleler çok önemli cümlelerdir. Zira tarihi anlatmak ve okumak tarihten noktalar çıkarmanın yanında pekte önemli değildir.
Ertesi gün Hz. Ali'nin (a.s) gözleri ağrıyordu. Hz. Peygamber (s.a.a) Ali'yi (a.s) sesletti ve bir mucize ile Ali (a.s) ın gözlerinin ağrısı dindi. Hz. Peygamber (s.a.a) sancağı Ali (a.s) ın eline verdi. Ortam ve durum çok hassastı. Ali (a.s) savaş hazırlığındayken, İslam'ın birinci şahsiyeti İslam'ın ikinci şahsiyetine bir şeyler buyuracaksa çok önemli şeyler olmalıydı. Böyle bir halde Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular ; "Ya Ali, Allah senin vesilen ile bir kişiyi hidayet ederse, bu senin için dünya ve dünyada olanlardan hayırlıdır."( Sefinet-ül Bihar, c.2, s.700) Yani, ey Ali şu anda yapmak istediğin şey çok önemli ve değerlidir. İslam için savaşacaksın. Sen galip geldiğin takdirde İslam ve Müslümanlar galip gelmiş olacak ama mağlup olduğun takdirde İslam ve Müslümanlar mağlup olmuş olacaklar. Ama şunu iyi bil ki bundan daha mühim ve önemli olan şey vardır. Eğer bir insanın hidayeti bulmasına, doğru yola gelmesine veya adam olmasına vesile olursan, bunun sevabı sadece burada savaşmaktan fazla olmaz aksine bunun sevabı dünya ve dünyada olanlardan hayırlı olur.
İşte görüldüğü gibi ilim adamları ve eğitimcilerin sevap ve mükâfatları bu denli önemli ve çoktur. İslam dininde hangi ibadete bu kadar sevap ve mükâfat belirtilmiştir! İlmin sevap ve değeri bu denli fazla ve önemliyken, kırk-elli yıl namaz kılıp da Fatiha süresinin manasını bilmeyenlere rastlıyoruz. Birçok zorluk ve maddi külfetlere katlanıp da haccın mana, sebep ve felsefesini öğrenmeden, bilmeden hacca gidenleri görüyoruz. Bunların sebebi, ilim noktasına dikkat edilmemesi ve ilme değer verilmemesinden kaynaklanmaktadır. İşte görüldüğü gibi İslam dininde ilme verilen değer bu denli önemlidir. Bu sebeplerden dolayı Müslümanlar ilme ve birisinin hidayetine vesile olmaya çok dikkat etmelidirler.
Bu cümleler çok önemli cümlelerdir. Zira tarihi anlatmak ve okumak tarihten noktalar çıkarmanın yanında pekte önemli değildir.
Ertesi gün Hz. Ali'nin (a.s) gözleri ağrıyordu. Hz. Peygamber (s.a.a) Ali'yi (a.s) sesletti ve bir mucize ile Ali (a.s) ın gözlerinin ağrısı dindi. Hz. Peygamber (s.a.a) sancağı Ali (a.s) ın eline verdi. Ortam ve durum çok hassastı. Ali (a.s) savaş hazırlığındayken, İslam'ın birinci şahsiyeti İslam'ın ikinci şahsiyetine bir şeyler buyuracaksa çok önemli şeyler olmalıydı. Böyle bir halde Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular ; "Ya Ali, Allah senin vesilen ile bir kişiyi hidayet ederse, bu senin için dünya ve dünyada olanlardan hayırlıdır."( Sefinet-ül Bihar, c.2, s.700) Yani, ey Ali şu anda yapmak istediğin şey çok önemli ve değerlidir. İslam için savaşacaksın. Sen galip geldiğin takdirde İslam ve Müslümanlar galip gelmiş olacak ama mağlup olduğun takdirde İslam ve Müslümanlar mağlup olmuş olacaklar. Ama şunu iyi bil ki bundan daha mühim ve önemli olan şey vardır. Eğer bir insanın hidayeti bulmasına, doğru yola gelmesine veya adam olmasına vesile olursan, bunun sevabı sadece burada savaşmaktan fazla olmaz aksine bunun sevabı dünya ve dünyada olanlardan hayırlı olur.
İşte görüldüğü gibi ilim adamları ve eğitimcilerin sevap ve mükâfatları bu denli önemli ve çoktur. İslam dininde hangi ibadete bu kadar sevap ve mükâfat belirtilmiştir! İlmin sevap ve değeri bu denli fazla ve önemliyken, kırk-elli yıl namaz kılıp da Fatiha süresinin manasını bilmeyenlere rastlıyoruz. Birçok zorluk ve maddi külfetlere katlanıp da haccın mana, sebep ve felsefesini öğrenmeden, bilmeden hacca gidenleri görüyoruz. Bunların sebebi, ilim noktasına dikkat edilmemesi ve ilme değer verilmemesinden kaynaklanmaktadır. İşte görüldüğü gibi İslam dininde ilme verilen değer bu denli önemlidir. Bu sebeplerden dolayı Müslümanlar ilme ve birisinin hidayetine vesile olmaya çok dikkat etmelidirler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehdi Aksu / diğer yazıları
- Eleştiri nedir ve nasıl olmalıdır? / 03.12.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012