31 Mayıs'ta Şırnak'ın Uludere ilçesi Şenoba beldesinden havalanarak 3 dakika sonra düşen, 13 üst düzey askerimizin şehit olmasına sebep olan helikopter ile ilgili yeni iddialar ortaya çıkmaya başladı.
Yapılan açıklamalarda helikopterin alçak uçuş yaptığı ve yüksek gerilim hattının tellerine takılarak düştüğü ifade edilmişti.
Rus haber ajansı Sputnik'in haberine göre, PKK/HPG, bu helikopteri kendilerinin ateş açarak düşürdüklerini iddia etti. HPG, PKK'nın Türkiye'deki diğer ismi?
Suriye'de PYD siyasi kanat, YPG silahlı kanat örneğinde olduğu gibi, Türkiye'de de PKK siyasi kanat, HPG silahlı kanat imajı oturtmak istiyorlar. Ama hepsi aynı terör örgütü?
Bu konuda yazılı bir açıklama yapan HPG, helikopter hareket halindeyken, Şenoba alanında bulunan PKK'lı bir grup tarafından ateş altına alındığını, isabet alan helikopterin de alandan uzaklaşmak isterken düştünü iddia etti. Araştırılması gereken bir iddia? HPG'nin açıklamasında helikopterde bulunan 13 askerimiz için, "TC ordusunun Besta ve Kato dağlarında düzenlediği operasyonun koordine gücü" ifadesi kullanılıyor.
Bu iddia gerçekten doğruysa, teröristler helikopterin içindeki askerlerimizin önemini çok iyi biliyorlardı. Bildiğiniz gibi, helikopterin içinde 23. Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın, 2 albay, 1 yarbay, 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 2 başçavuş ve 2 uzman çavuş vardı. Bu vesile ile tekrar kendilerine Allah'tan rahmet diliyor, milletimizin başı sağolsun diyoruz.
Aydoğan Aydın Paşa, güneydoğuda ve de sınır ötesinde terörle mücadeleye yönelik birçok operasyonlarda bulunmuş ve çok büyük başarılar elde etmişti. Eğer yaşasaydı, Özel Kuvvetler Komutanı olarak atanması bekleniyordu.
Dün dağlarda küçük birliklerle çatışmalara girdiğimiz PKK nasıl oluyor da bugün helikopterleri düşürebilecek, üst düzey askerlerimizi hedef alabilecek noktaya geliyor?
Elbette ki, ABD'nin IŞİD bahanesiyle PKK/YPG'ye verdiği ağır silahlarla bunun alakası var. Bir diğer önemli neden ise başta ABD olmak üzere PKK'ya sağladıkları istihbarat bilgileri? Bu şekilde nokta vuruşu yapabiliyorlar. Böylece ABD ile istihbarat paylaşımının ne anlama geldiğini anlamış oluyoruz.
Siyasilerimiz ABD'nin YPG'ye olan silah desteğini eleştirdiklerinde, ABD'li yetkililer Türkiye ile istihbarat paylaşımını artıracağız demişlerdi. Sanki bize lütufta bulunuyorlarmış gibi? Halbuki ABD ile daha fazla istihbarat paylaşımı PKK'nın elini daha da güçlendirecektir.
Gelelim ABD'nin PKK/YPG'ye olan silah yardımına? Bu konuda da ABD, YPG-SDG oyunu oynuyor. Yani "Ben ağır silahları SDG'ye, hafif silahları da YPG veriyorum" modunda?
Halbuki bilinen bir gerçek ki, SDG demek YPG demektir. Kelimelerle, harflerle bizi kandırmaya çalışıyorlar.
Askeri konularda haber yapan Amerikan Military Times sitesi, ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) YPG'ye verilecek olan silah listesini yayınladı.
Ve aynen güvenlik güçlerimizin önceki günlerde açıkladığı gibi, otomatik tüfekler, ağır makineli tüfekler, hava topları, roketatarlar, tanksavarlar, 30'u aşkın inşaat makinesi, zırhlı araçlar, gece görüş gözlükleri, kızıl ötesi hedefleme lazerleri vs var listede?
Silah sevkıyatı Barzani'nin bölgesi üzerinden hızla devam ediyor. Ve ürkütücü boyutlarda? ABD Başkanı Trump'ın YPG'yi resmen silahlandırma kararnamesinin ardından, 15 Mayıs'tan itibaren 4 defada toplam 218 tırlık sevkıyat yapıldı.
Bu sebkıyat konvoylarında, yukarıda sayılanların yanı sıra, yakıt tankerleri, dört çeker araçlar ve karavanların taşındığı görüldü.
Sputnik haber ajansına konuşan bir SDG'li yetkili de ağır silahların kendilerine ulaştığını doğruladı. O da sevkıyatın 4 kez yapıldığını ve bu sevkıyatlarda, Hummer araçları, doçka, havan topları, ısı güdümlü füzeler, ağır silahlar olduğunu ve devamının da geleceğini belirtti. Soru şu: Bu silahlar YPG'ye gerçekten Rakka operasyonu için mi veriliyor?
Dilerseniz bunun cevabını Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov versin.
Hatırlarsanız, Rus savaş uçakları geçtiğimiz Salı günü, Rakka'dan çıkarak Palmira'ya yönelen IŞİD militanlarını vurmuştu. Ve Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileri YPG ile IŞİD'in anlaştığını duyurmuştu. Lavrov, bu açıklamayı bir kez daha teyit etti ve Savunma Bakanlığı'nın açıklamasının güvenilir verilere dayandığını söyledi. YPG ile IŞİD arasındaki anlaşmaya göre, özellikle IŞİD'in komuta kademesinde olanlar Rakka'dan çıkıp oluşturulan "güvenli koridor"dan Palmira'ya geçebilecekti.
Rakka konusunda YPG ile IŞİD anlaştıysa, bu 218 tırlık silah hangi amaçla YPG'ye veriliyor? İşte üst düzey askeri yetkililerimizi taşıyan helikopterin ve de bundan sonra yaşanacak olan kaza görünümlü terör saldırılarının sırrı burada yatıyor.
O halde yeniden yüksek bir sesle haykırıyoruz ve Prof. Dr. Haydar Baş gibi diyoruz ki, "Ne AB, ne ABD, ne IMF, ne NATO, ne Rusya, tek çözüm BAĞIMSIZ TÜRKİYE"
Müttefiklerimize güvenerek, bağımlı politikalara devam etmek, örneklerde görüldüğü gibi, bizleri çok daha büyük badirelerin içine taşıyacaktır.
Yapılan açıklamalarda helikopterin alçak uçuş yaptığı ve yüksek gerilim hattının tellerine takılarak düştüğü ifade edilmişti.
Rus haber ajansı Sputnik'in haberine göre, PKK/HPG, bu helikopteri kendilerinin ateş açarak düşürdüklerini iddia etti. HPG, PKK'nın Türkiye'deki diğer ismi?
Suriye'de PYD siyasi kanat, YPG silahlı kanat örneğinde olduğu gibi, Türkiye'de de PKK siyasi kanat, HPG silahlı kanat imajı oturtmak istiyorlar. Ama hepsi aynı terör örgütü?
Bu konuda yazılı bir açıklama yapan HPG, helikopter hareket halindeyken, Şenoba alanında bulunan PKK'lı bir grup tarafından ateş altına alındığını, isabet alan helikopterin de alandan uzaklaşmak isterken düştünü iddia etti. Araştırılması gereken bir iddia? HPG'nin açıklamasında helikopterde bulunan 13 askerimiz için, "TC ordusunun Besta ve Kato dağlarında düzenlediği operasyonun koordine gücü" ifadesi kullanılıyor.
Bu iddia gerçekten doğruysa, teröristler helikopterin içindeki askerlerimizin önemini çok iyi biliyorlardı. Bildiğiniz gibi, helikopterin içinde 23. Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın, 2 albay, 1 yarbay, 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 2 başçavuş ve 2 uzman çavuş vardı. Bu vesile ile tekrar kendilerine Allah'tan rahmet diliyor, milletimizin başı sağolsun diyoruz.
Aydoğan Aydın Paşa, güneydoğuda ve de sınır ötesinde terörle mücadeleye yönelik birçok operasyonlarda bulunmuş ve çok büyük başarılar elde etmişti. Eğer yaşasaydı, Özel Kuvvetler Komutanı olarak atanması bekleniyordu.
Dün dağlarda küçük birliklerle çatışmalara girdiğimiz PKK nasıl oluyor da bugün helikopterleri düşürebilecek, üst düzey askerlerimizi hedef alabilecek noktaya geliyor?
Elbette ki, ABD'nin IŞİD bahanesiyle PKK/YPG'ye verdiği ağır silahlarla bunun alakası var. Bir diğer önemli neden ise başta ABD olmak üzere PKK'ya sağladıkları istihbarat bilgileri? Bu şekilde nokta vuruşu yapabiliyorlar. Böylece ABD ile istihbarat paylaşımının ne anlama geldiğini anlamış oluyoruz.
Siyasilerimiz ABD'nin YPG'ye olan silah desteğini eleştirdiklerinde, ABD'li yetkililer Türkiye ile istihbarat paylaşımını artıracağız demişlerdi. Sanki bize lütufta bulunuyorlarmış gibi? Halbuki ABD ile daha fazla istihbarat paylaşımı PKK'nın elini daha da güçlendirecektir.
Gelelim ABD'nin PKK/YPG'ye olan silah yardımına? Bu konuda da ABD, YPG-SDG oyunu oynuyor. Yani "Ben ağır silahları SDG'ye, hafif silahları da YPG veriyorum" modunda?
Halbuki bilinen bir gerçek ki, SDG demek YPG demektir. Kelimelerle, harflerle bizi kandırmaya çalışıyorlar.
Askeri konularda haber yapan Amerikan Military Times sitesi, ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) YPG'ye verilecek olan silah listesini yayınladı.
Ve aynen güvenlik güçlerimizin önceki günlerde açıkladığı gibi, otomatik tüfekler, ağır makineli tüfekler, hava topları, roketatarlar, tanksavarlar, 30'u aşkın inşaat makinesi, zırhlı araçlar, gece görüş gözlükleri, kızıl ötesi hedefleme lazerleri vs var listede?
Silah sevkıyatı Barzani'nin bölgesi üzerinden hızla devam ediyor. Ve ürkütücü boyutlarda? ABD Başkanı Trump'ın YPG'yi resmen silahlandırma kararnamesinin ardından, 15 Mayıs'tan itibaren 4 defada toplam 218 tırlık sevkıyat yapıldı.
Bu sebkıyat konvoylarında, yukarıda sayılanların yanı sıra, yakıt tankerleri, dört çeker araçlar ve karavanların taşındığı görüldü.
Sputnik haber ajansına konuşan bir SDG'li yetkili de ağır silahların kendilerine ulaştığını doğruladı. O da sevkıyatın 4 kez yapıldığını ve bu sevkıyatlarda, Hummer araçları, doçka, havan topları, ısı güdümlü füzeler, ağır silahlar olduğunu ve devamının da geleceğini belirtti. Soru şu: Bu silahlar YPG'ye gerçekten Rakka operasyonu için mi veriliyor?
Dilerseniz bunun cevabını Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov versin.
Hatırlarsanız, Rus savaş uçakları geçtiğimiz Salı günü, Rakka'dan çıkarak Palmira'ya yönelen IŞİD militanlarını vurmuştu. Ve Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileri YPG ile IŞİD'in anlaştığını duyurmuştu. Lavrov, bu açıklamayı bir kez daha teyit etti ve Savunma Bakanlığı'nın açıklamasının güvenilir verilere dayandığını söyledi. YPG ile IŞİD arasındaki anlaşmaya göre, özellikle IŞİD'in komuta kademesinde olanlar Rakka'dan çıkıp oluşturulan "güvenli koridor"dan Palmira'ya geçebilecekti.
Rakka konusunda YPG ile IŞİD anlaştıysa, bu 218 tırlık silah hangi amaçla YPG'ye veriliyor? İşte üst düzey askeri yetkililerimizi taşıyan helikopterin ve de bundan sonra yaşanacak olan kaza görünümlü terör saldırılarının sırrı burada yatıyor.
O halde yeniden yüksek bir sesle haykırıyoruz ve Prof. Dr. Haydar Baş gibi diyoruz ki, "Ne AB, ne ABD, ne IMF, ne NATO, ne Rusya, tek çözüm BAĞIMSIZ TÜRKİYE"
Müttefiklerimize güvenerek, bağımlı politikalara devam etmek, örneklerde görüldüğü gibi, bizleri çok daha büyük badirelerin içine taşıyacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025