Yozgat’ın Sorgun büyük bir uranyum rezervi tespit edildi.
Mehmetbeyli, Akoluk ve Temrezli köylerinde araştırma çalışmaları yapılmaya başladı.
Şu ana kadar yapılan 40’tan fazla sondaj çalışmasında tespit edilen rezerv miktarı 7 bin 600 tonu aşmış durumda.
Bu iyi haber değil mi?
İyi haber elbette.
Ama bir sorun var.
Zengin olacaklarını sanan arazisinde uranyum rezervi tespit edilen köylüler hayal kırıklığına uğrayacak.
Uranyum rezervi tespit edilen tarla sahiplerine kamulaştırma bedeli ödenecekmiş.
Aramaları yapan madencilik firmasının Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Sabri Duransoy şu açıklamada bulunmuş:
“Uranyum henüz çıkmış değil. Yaptığımız iş araştırma sondajı. Her araştırma sondajı yapılan yerden de uranyum çıkmıyor. Numuneleri ve izinleri aldıktan sonra da tarlalar istimlâk edilecek. Tarlaların değeri kamulaştırma sonrası verilecek. Hızlı trenin geçiş güzergâhında, köylüye ne katkı sağlanmışsa uranyumun katkısı da ondan aşağı olmayacak.”
Kendilerine ait toprağın altında binlerce ton kıymetli maden çıkan köylülere hızlı tren geçişi sırasında arazileri istimlâk edilen vatandaşlara verilen para kadar katkı sağlanması büyük bir haksızlık olmuyor mu?
Yani maden firmasının yetkilisinin söylediklerinden benim anladığıma göre milyar dolarlık uranyum rezervinden köylünün hiçbir kazancı olmayacak.
Oysa o arazinin gerçek sahibi Mehmetbeyli, Akoluk ve Temrezli köylüleri.
Topraklarının altında keşfedilen bütün zenginliklerden onlar da hak almalı.
Olması gereken bu.
Ama maalesef AKP hükümetinin çıkardığı yasalar yüzünden bundan öncekiler gibi bu köylüler de sadece havalarını alacaklar.
Çünkü mevcut hükümet, köylüyü değil madenciyi koruyor. Milletin değil, başkalarının çıkarına hizmet ediyor.
Aslında bu acı sonucu Sorgun’un Mehmetbeyli, Akoluk ve Temrezli köylüleri kendileri istedi.
Nasıl mı?
AKP hükümetini iş başına getirerek tabii…
Hâlbuki Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ı dinlemiş olsalardı, şimdi keşfedilen bu uranyumu devlet millet ortaklığıyla kurulacak bir şirketle Sorgun halkı işletiyor olacaktı.
Yani Sorgun halkı uranyum tüccarı olarak, ayağının altındaki zenginliklerin gerçek sahibi olacaktı.
İşletilen uranyumdan elde edilen gelir Sorgun’u belki de Türkiye’nin en zengin yörelerinden biri haline getirecekti.
Ve tabii halkını da zengin edecekti…
Olmadı.
Çünkü milletimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın projelerini değil, AKP’nin projesizliğini tercih etti.
Şimdi ne oldu?
Hazine üstündeki fukara köylüler olarak tarihe geçiyorlar.
Mehmetbeyli, Akoluk ve Temrezli köylerinde araştırma çalışmaları yapılmaya başladı.
Şu ana kadar yapılan 40’tan fazla sondaj çalışmasında tespit edilen rezerv miktarı 7 bin 600 tonu aşmış durumda.
Bu iyi haber değil mi?
İyi haber elbette.
Ama bir sorun var.
Zengin olacaklarını sanan arazisinde uranyum rezervi tespit edilen köylüler hayal kırıklığına uğrayacak.
Uranyum rezervi tespit edilen tarla sahiplerine kamulaştırma bedeli ödenecekmiş.
Aramaları yapan madencilik firmasının Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Sabri Duransoy şu açıklamada bulunmuş:
“Uranyum henüz çıkmış değil. Yaptığımız iş araştırma sondajı. Her araştırma sondajı yapılan yerden de uranyum çıkmıyor. Numuneleri ve izinleri aldıktan sonra da tarlalar istimlâk edilecek. Tarlaların değeri kamulaştırma sonrası verilecek. Hızlı trenin geçiş güzergâhında, köylüye ne katkı sağlanmışsa uranyumun katkısı da ondan aşağı olmayacak.”
Kendilerine ait toprağın altında binlerce ton kıymetli maden çıkan köylülere hızlı tren geçişi sırasında arazileri istimlâk edilen vatandaşlara verilen para kadar katkı sağlanması büyük bir haksızlık olmuyor mu?
Yani maden firmasının yetkilisinin söylediklerinden benim anladığıma göre milyar dolarlık uranyum rezervinden köylünün hiçbir kazancı olmayacak.
Oysa o arazinin gerçek sahibi Mehmetbeyli, Akoluk ve Temrezli köylüleri.
Topraklarının altında keşfedilen bütün zenginliklerden onlar da hak almalı.
Olması gereken bu.
Ama maalesef AKP hükümetinin çıkardığı yasalar yüzünden bundan öncekiler gibi bu köylüler de sadece havalarını alacaklar.
Çünkü mevcut hükümet, köylüyü değil madenciyi koruyor. Milletin değil, başkalarının çıkarına hizmet ediyor.
Aslında bu acı sonucu Sorgun’un Mehmetbeyli, Akoluk ve Temrezli köylüleri kendileri istedi.
Nasıl mı?
AKP hükümetini iş başına getirerek tabii…
Hâlbuki Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ı dinlemiş olsalardı, şimdi keşfedilen bu uranyumu devlet millet ortaklığıyla kurulacak bir şirketle Sorgun halkı işletiyor olacaktı.
Yani Sorgun halkı uranyum tüccarı olarak, ayağının altındaki zenginliklerin gerçek sahibi olacaktı.
İşletilen uranyumdan elde edilen gelir Sorgun’u belki de Türkiye’nin en zengin yörelerinden biri haline getirecekti.
Ve tabii halkını da zengin edecekti…
Olmadı.
Çünkü milletimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın projelerini değil, AKP’nin projesizliğini tercih etti.
Şimdi ne oldu?
Hazine üstündeki fukara köylüler olarak tarihe geçiyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024